Nihal Atsız Kimdir, Nasıl Hayatını Kaybetti?

Şair ve öğretmen Nihat Atsız, Türk tarihi hakkındaki araştırmaları ile Türk kültürüne önemli katkılar sunmuştur. Peki, 11 Aralık günü aramızdan ayrılan Nihal Atsız nereli, eserleri neler, nasıl öldü, mezarı nerede?

11.12.2018-15:17 - (Son Güncelleme: 28.01.2022-15:13) Nihal Atsız Kimdir, Nasıl Hayatını Kaybetti?

Türk Edebiyatı'nın yazarlarından ve fikir adamlarından biri olan Hüseyin Nihal Atsız, düşünceleri ve yazdıklarıyla kendisinin ve kendisinden sonra gelecek neslin lideri olmuştur. Bugün hala fikirleriyle anılan Atsız'ın hayatı merak konusu. İşte Nihal Atsız ve bilinmeyenleri...

KİMDİR?

Nihal Atsız, 12 Ocak 1905'de İstanbul'da dünyaya geldi. Annesi Fatma Zehra Hanım, babası binbaşı Mehmet Nail Bey olan Atsız'ın iki kardeşi vardı. Atsız, ilk ve ortaöğrenimini Kadıköy'de bitirdi. Sonrasında Askeri Tıbbiye'ye girdi. Atsız, Askeri Tıbbiye yıllarında Türkçülük akımının etkisine girmeye başladı. Bu sebeple yaşadığı problemler sebebi ile 1925'de Askeri Tıbbiye'den kovuldu. Ardından Kabataş Erkek Lisesi'ne yardımcı öğretmen oldu.

YAZDIĞI MAKALE TÜRKİYAT MECMUASI'NDA YAYINLANDI

Şehirlerarası vapurlarda kaptan olarak görev yapmaya başlayan Nihal Atsız, 1926 senesinde yatılı olarak İstanbul Darülfünunu Edebiyat Bölümü'ne girdi. Askerliği sebebiyle okula 1 sene ara vermek mecburiyetinde kaldı. Üniversiteye tekrar döndüğü zaman ise bir arkadaşıyla "Anadolu'da Türklere Ait Yer İsimleri" adlı bir makale kaleme aldı ve bu makale Türkiyat Mecmuası'nda yayınlandı. 1930 senesinde bu okuldan mezun oldu.


MECMUA ÇIKARTMAYA BAŞLADI

Yazdığı makaleyle hocası Mehmet Fuat Köprülü'nün dikkatini çekmeyi bildi. Köprülü, Atsız'a yardımcı olmaya ve onu yanına almaya uğraştı. Mezun olmasının ardından 8 senelik mecburi hizmeti affettiren Köprülü, 1931 senesinde Atsız'ı üniversiteye yanına asistanı olarak aldı. Atsız, Fuat Köprülü, Zeki Velidi Togan, Abdülkadir İnan gibi kişilerle beraber "Atsız Mecmua" adlı Türkçülük yanlısı dergi çıkartmaya başladı. Fakat dergide yer alan "Dârülfünûn'un Kara, Daha Doğru Bir Tabirle, Yüz Kızartacak Listesi" makalesi sebebiyle 1933 senesinde asistanlıktan atıldı.

ÖĞRETMENLİĞE GERİ DÖNDÜ

Öğretmenlik yapmaya karar veren Atsız'ın Malatya'ya tayini çıktı. Burada bir zaman Türkçe öğretmenliği yapmasının ardından Edirne'ye hareket etti. Bu esnada "Türkçü Dergi" sıfatıyla "Orhun" isminde bir dergi çıkartmaya başladı. Ders kitaplarında okutulan tarihi, açık ve ağır biçimde eleştirdiği için bakanlar kurulu derginin yayınına engel koydu.

ORHUN DERGİSİ KAPATILDI

Nihal Atsız, 1934'de İstanbul'daki Deniz Gedikli Hazırlama Okulu'na atandı. 4 senenin sonrasında 1938 senesinde vazifeden alındı. Öğretmenlik vazifesine 1939'a dek Özel Yüce-Ülkü Lisesi'nde gitti. 1939-1944 seneleri içinde Boğaziçi Lisesi'nde vazife yaptı. Bu sırada Orhun dergisini yeniden yayınlamaya başladı. İkinci Dünya Savaşı'nın sonuna gelindiği ve Türkiye'nin de ideolojik çatışmalara sahne olduğu bu senelerde Atsız, Orhun Dergisi'nin bir sayısında dönemin başbakanı Şükrü Saracoğlu'na bir çağrı yaptı. Tepki uyandıran bu mektubun sonrasında Nihal Atsız, Boğaziçi Lisesi'ndeki vazifesinden alındı ve Orhun Dergisi yeniden kapatıldı.


HAPİS CEZASINA ÇARPTIRILDI

Sabahattin Ali'nin Atsız'a bir hakaret davası açması ardından Nihal Atsız 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. 1944 senesinde dönemin Cumhurbaşkanı İsmet İnönü, Nihal Atsız ve 34 arkadaşı aleyhine yaptığı konuşma sebebi ile grup yargılanmaya başlandı. 6.5 senelik hapis cezası temyize gidince bu vakit 1.5 yıla indirildi. 2 sene işsiz kalan Atsız, 1949 senesinde milli eğitim bakanı olan arkadaşı aracılığıyla bir kütüphanede görev yapmaya başladı. Sonrasında Demokrat Parti'nin iktidara gelmesiyle Haydarpaşa Lisesi'ne atandı ve öğretmenlik yapmaya başladı.

ÖTÜKEN DERGİSİNDEKİ YAZILARI ONU HAPSE GÖTÜRDÜ

1952'de "Türkiye'nin Kurtuluşu" isimli konferansı nedeni ile bazı gazeteler Atsız'ın aleyhinde yazılar kaleme aldı. Bu şekilde Haydarpaşa Lisesi'ndeki vazifesinden alınarak yeniden kütüphaneye atandı. 1952 senesine dek Süleymaniye Kütüphanesi'nde görev yaptı. 1950 senesinde "Orkun" adlı dergide yazarlığa başladı. Aynı vakitte "Ötüken" adlı dergiyi de yayınladı. Bu dergilerde kalema aldığı yazılar sebebi ile büyük tepki çekti. "Ötüken"deki yazıları sebep gösterilerek Atsız ve bir arkadaşı açılan davayla 15 ay hapse mahkum edildi. Görev yaptığı üniversitedeki öğretmen ve öğrencilerinin dönemin cumhurbaşkanı Fahri Korutürk'ten Atsız'ın affını talep etmesi ardından, Nihal Atsız serbest kaldı.

KALP KRİZİ NEDENİYLE HAYATINI KAYBETTİ

Nihal Atsız, 1931'da Mehpare Hanım'la evlendi. 1936 senesinde da Bedriye Hanım ile evlendi ve 1975 yılında boşandı. Bu evlilikten, 1939 senesinde Yağmur Atsız ve 1946 senesinde Buğra Atsız doğdu. Şair Atsız, geçirdiği kalp krizi neticesinde 11 Aralık 1975'de yaşamını yitirdi.

YORUM YAZ..

En Çok Okunanlar

Modal