Netanyahu'dan ABD'ye ambargo cevabı: "Tüm gücümle savaşacağım!"

İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu, ABD'nin İsrail Ordusu'na yönelik askeri yardımı keseceği yönündeki haberler üzerine sert bir tepki gösterdi. Netanyahu, ülkesine karşı uygulanabilecek tüm ambargoları reddedeceğini açıkladı ve "Tüm gücümle savaşacağım" dedi.

22.04.2024-12:10 - (Son Güncelleme: 22.04.2024-16:02) Netanyahu'dan ABD'ye ambargo cevabı: "Tüm gücümle savaşacağım!"

Netanyahu'nun açıklaması, İsrail ile ABD arasındaki askeri ve stratejik ilişkilerin gerilmesine neden olan bu haberlerin ardından geldi. Başbakan, İsrail'in ulusal güvenliğini tehdit edebilecek her türlü ambargoya karşı kararlı bir tutum sergileyeceğini belirtti. "ABD'nin askeri yardımı kesme kararı, İsrail'in güvenliğini ciddi şekilde tehlikeye atabilir" diyen Netanyahu, ülkesinin bu tür bir karara karşı tüm yasal ve diplomatik yolları kullanarak direneceğini ifade etti.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, ABD'nin İsrail Ordusu'ndaki bir birliğe yönelik askeri yardımı keseceği yönündeki haberlerin ardından sert bir tepki gösterdi. Netanyahu, ülkesine karşı olası ambargoları reddederek "Tüm gücümle savaşacağım" dedi.

Netanyahu, Twitter üzerinden yaptığı açıklamada, "Askerlerimiz terörist canavarlarla savaşırken, bir IDF birimine yaptırım uygulama niyeti absürdlüğün daniskası ve ahlaki açıdan en düşük noktadır. Liderliğimi yaptığım hükümet bu hamlelere karşı her türlü yola başvuracaktır" ifadelerini kullandı.

ABD'nin kararının arkasındaki sebep

ABD'nin, İsrail'in işgal altındaki Batı Şeria'da insan hakları ihlalleri nedeniyle İsrail'in Netzah Yehuda tugayını hedef alacağı yönündeki haberler, Axios haber sitesi tarafından duyurulmuştu. BBC'nin yaptığı analizde, bu kararın, yabancı askeri birliklere yönelik Amerikan yasağı uyarınca alınmış olabileceği belirtildi.

Netanyahu'nun açıklamaları, ABD ve İsrail arasındaki tarihi müttefiklik ilişkisindeki gerilimin derinleştiğini gösteriyor. İki ülke arasındaki bu tür gerilimler, bölgedeki siyasi denge ve istikrar üzerinde olumsuz etkiler yaratabilir.

Uluslararası tepkiler

Netanyahu'nun açıklamaları, uluslararası arenada da büyük yankı buldu. Birçok ülke ve uluslararası kuruluş, ABD'nin bu tür bir karar almasının, Orta Doğu'da barış ve istikrar için risk oluşturabileceği uyarısında bulunuyor.

Netanyahu'nun sert tepkisi, İsrail'in ulusal güvenliği ve çıkarları konusundaki kararlılığını ortaya koyuyor. Ancak bu tür sert tepkiler, iki ülke arasındaki ilişkilerin daha da gerilmesine neden olabilir. İki ülke arasındaki bu tür gerilimlerin, bölgesel istikrar ve güvenlik için risk oluşturabileceği unutulmamalıdır.

ABD'den İsrail'e insan hakları ihlali uyarısı: "Bazı kararlar verdim"

Geçtiğimiz hafta ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, İsrail Ordusu'ndaki bazı birliklere yönelik insan hakları ihlalleri iddiaları nedeniyle yardımın kesileceği yönünde haberler üzerine açıklamalarda bulundu. Blinken, "Bazı kararlar verdim, önümüzdeki günlerde görmeyi bekleyebilirsiniz" dedi.

Bu açıklamalar, ABD ile İsrail arasındaki tarihi müttefiklik ilişkisinde ender görülen bir gerilime işaret ediyor. İsrail, daha önce hiçbir zaman Washington'un, İsrail Ordusu'ndaki bir birliğe yönelik yardımı kesmediğini belirtiyor.


Netzah Yehuda ve insan hakları ihlalleri iddiaları

İsrail Ordusu, Netzah Yehuda birliğinin uluslararası hukuk çerçevesinde faaliyet gösterdiğini iddia ediyor. İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant, ABD'ye yönelik bu karardan vazgeçme çağrısında bulunarak, ABD ve İsrail arasındaki tarihi bağların her zamankinden daha yakından izlendiğini belirtti. Gallant, "Bütün birliği eleştirme girişimleri, İsrail Ordusu'nun faaliyetleri üzerinde büyük bir gölge oluşturuyor. Ortaklar ve dostlar için doğru yol bu değil" dedi.

Ömer Esad olayı

Axios'un Cumartesi günü üç kaynağa dayandırdığı haberine göre, Blinken'ın alacağı kararın odak noktası, Batı Şeria'daki insan hakları ihlalleri iddialarıyla ilgili olacak. Özellikle 80 yaşındaki Filistinli Amerikalı Ömer Esad'ın Ocak 2022'de Batı Şeria'da bir arama sırasında elleri ve ağzı İsrail askerleri tarafından bağlandıktan sonra hayatını kaybetmesi, bu iddiaların en dikkat çekici olanlarından biri olarak öne çıkıyor.

ABD, bu olayın ardından "kapsamlı bir soruşturma" çağrısında bulunmuştu. İsrail, bu tür iddiaların ciddiyetle ele alındığını ve konunun detaylı bir şekilde inceleneceğini belirtti.

ABD'nin İsrail'e yönelik bu tür bir adımı, bölgesel ve küresel politikada yeni bir dönemin başlangıcını işaret ediyor olabilir. İki ülke arasındaki ilişkilerin bu tür gerilimlere rağmen derinliğini koruması bekleniyor, ancak bu tür insan hakları ihlali iddiaları, uluslararası toplumun gözünde her iki ülkenin de imajına zarar verebilir. İki ülke arasındaki bu tür gerilimlerin, Orta Doğu'daki barış ve istikrar için risk oluşturabileceği unutulmamalıdır.

Ceren Pekşen
cerenpeksen@haber365.com
YORUM YAZ..

BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Modal