Bakanlık tarafından yapılan yazılı açıklamaya göre, Türkiye'de 154 turna halkalandı ve 54 bireye verici takıldı. Bu çalışmalar sayesinde turnaların üreme, göç ve hayatta kalma başarılarıyla ilgili değerli veriler elde edildi. Özellikle "Turna Eylem Planı" çerçevesinde yürütülen bu çalışmalar, Türkiye'nin biyolojik çeşitliliğin korunması konusundaki kararlılığını ortaya koyuyor.
İlk turna halkalama çalışması 2014 yılında Almanya'dan bir sivil toplum kuruluşu ile yapılan işbirliğiyle başladı ve o günden beri devam ediyor. Kovid-19 salgını dışında aralıksız sürdürülen bu çalışmalar, turnaların üreme alanlarını, kışlama bölgelerini ve göç rotalarını belirlemede büyük önem taşıyor.
Turnaların Üreme Bölgeleri
Turnaların Türkiye'deki üreme bölgeleri arasında Sivas, Ardahan, Erzurum, Erzincan gibi iller öne çıkarken, kışlama için ise Sultan Sazlığı Milli Parkı, Yumurtalık Lagünü Milli Parkı ve Akyatan-Tuzla Yaban Hayatı Geliştirme Sahası tercih ediliyor. Bu alanlar, uluslararası Ramsar Sözleşmesi kapsamında sulak alanlar olarak koruma altına alınmış durumda.
Bakan İbrahim Yumaklı, biyolojik çeşitliliğin korunmasının ülkenin zenginliği olduğunu vurgulayarak, turnaların korunması için alınan tedbirlerin önemine değindi. Bilim insanları, sivil toplum kuruluşları ve vatandaşların işbirliğiyle yürütülen bu çalışmaların, nesli tehlike altında olan turnalar için umut kaynağı olduğunu belirtti.
Türkiye'de gerçekleştirilen turna koruma çalışmaları, uluslararası alanda da takdir topluyor ve biyolojik çeşitliliğin korunması konusunda örnek teşkil ediyor. Bakanlık, ileriye dönük yeni projeler ve tedbirlerle turna popülasyonunun korunmasına yönelik çabalarını sürdüreceğini açıkladı.