Natanz Tesisinde Sabotaj İddiası

İran Atom Enerjisi Kurumu Sözcüsü Behruz Kemalvendi, Natanz'daki patlamanın sabotaj nedeniyle meydana geldiğini açıkladı. Patlamanın emniyet tarafından araştırıldığını belirten Kemalvendi, önümüzdeki günlerde daha geniş bir açıklamanın yapılacağını belirtti.

İran'daki nükleer faaliyetlerle ilgili açıklamalarda bulunan Kemalvendi, şimdiye kadar 130 ton ağır suyun ihraç edildiğini, ayrıca 3 ton zenginleştirilmiş uranyum elde ettiklerini açıkladı.

Hükümet sözcüsü Ali Rebii salı günü yaptığı açıklamada, İran güvenliğinin Tahran'ın 250 km güneyindeki Natanz nükleer zenginleştirme tesisinde Temmuz 2 patlamasına yerel unsurlardan şüphelendiğini ve İran'ın uranyum zenginleştirmesini ciddi şekilde geri plana çektiklerini söyledi. 

Ali Rebii, salı günü Sistan - Belücistan eyaletinin Zahidan kentinde düzenlenen basın toplantısında gazetecilere verdiği demeçte, aldığımız istihbaratlardan biri, iç unsurların bu olaya dahil olma olasılığıdır  dedi. Konu güvenlik güçleri tarafından ciddi bir şekilde araştırılıyor ve konu yeterince açık olduğunda sonuçlar açıklanacaktır dedi. Ali Rebii, davanın karmaşık olması nedeniyle çeşitli istihbarat teşkilatlarının  da bu eylemde olabileceğini sözlerine ekledi.

İSRAİL'İN PARMAK İZİ

İranlı bir yetkilinin, İsrail'e atıfta bulundu. Bir patlamada muhtemel olarak iç müdahaleye işaret ettiği Pazar günü, olası dış sorumluluk hakkında yorum yapan Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Saeed Hatipzade belirli kanallar  aracılığıyla mesajlar göndererek şifreli bir şekilde atıfta bulundu.

Olaydan birkaç gün sonra The New York Times, patlamanın bir bombadan kaynaklandığını ve İsrail'in karıştığını söyleyen devrim Muhafızları kaynağından alıntı yaptı. İsrailli yetkililer bu haber için yorum yapmadı.

17 Eylül'de yayımlanan,Kudüs postası Times'ın hikayesini doğruladı. İsrail Gazetesi saldırının amacı, belirli kırmızı çizgilerin ötesinde bir nükleer silaha doğru ilerlemenin tolere edilemeyeceğine dair kesin bir caydırıcı mesaj göndermekti açıklamasını yaptı. Patlamanın tamamen siber savaş yoluyla değil, fiziksel sabotajdan kaynaklandığını doğruladığını söyledi.

Uydu görüntülerin analizine dayanarak, Washington merkezli Bilim ve Uluslararası GüvenliK Enstitüsü, Natanz'daki patlamanın ana santrifüj montaj salonunun yaklaşık dörtte üçünü tahrip ettiğini ve binanın çoğunu karartan ve çatıyı havaya uçuran bir yangına neden olduğunu tahmin ediliyor. Natanz 'daki nükleer tesisine yapılanbu  ikinci saldırıydı. 

2010 'daki sabotaj, Temmuz ayında patlamanın da siber aktiviteden kaynaklandığına dair spekülasyonları teşvik etti.