İstanbul Avcılar'da 'Deprem ve Hazırlık' adı verilen bir panele katılan Prof. Dr. Naci Görür, beklenen Marmara depremine ilişkin başlatılan çalışmalardan bahsetti. Yapılan hazırlıkların aşamaları hakkında da bilgiler veren Prof. Dr. Görür, Marmara Denizi'nde yer alan ve etkisinin çok büyük olacağı fayın son durumundan da bahsetti.
Bilim Akademisi Kurucu üyesi ve aynı zamanda yer bilimci görevinde bulunan deprem uzmanı Prof.Dr. Naci Görür, Avcılar'daki 'Deprem ve Hazırlık' adlı panele katıldı. Olası İstanbul depreminde kırılacağı tahmin edilen fayın Avcılar'a çok yakın olmasında dolayı söz konusu depremi anlatmak için Avcılar'ın seçilmesinin çok isabetli bir karar olduğunu belirten Prof. Dr. Görür, Marmara depremine ilişkin başlatılan son çalışmalardan bahsetti ve tehlikeli olarak görülen bölgeleri de açıkladı.
Avcılar ve çevresinin jeolojik ve zemin yapısı deprem tehtidini artırıyor!
Avcılar ile çevresini jeolojik ve zemin yapısı hakkında konuşan Prof.Dr. Görür, 1999 yılında meydana gelen Gölcük depreminin İstanbul'a 70-80 kilometre kadar uzaklıkta olmasına rağmen, Avcılar'da çok sayıda can ve mal kaybı yaşandığını, aslında bunun bir tesadüf olmadığını çünkü Avcılar ve çevresinin jeolojik ve zemin yapısı deprem tehtidini artırdığını söyledi.
Marmara Denizi'nin kıyısında 8-9 kilometre uzaklığında olan fayın 20 kilometre kuzey ve güney bölgesini 'cehennemin içi' olarak tanımlayan Prof.Dr. Görür, aslında Avrupa yakasındaki yerlerde Silivri'ye kadar olan tüm bölgeninde büyük tehdit altında olduğunu söyledi. Görür, Avcılar ile Küçükçekmece'nin akarsu ve vadilerden dolayı zengin olmasınında depremin etkisini fazla arttırdığını belirten Prof. Dr. Naci Görür, Avcılar ile çevresinin genç ve killi kalker kayalıklardan oluşan bir zemin üstünde olduğunu yani bu bölgenin zemin yapısının oldukça çürük olduğunu anlattı.
Karada aktif fayların olmadığını, fakat denizde oluşacak hareketin karadaki fayları da etkileyebileceğini sözlerine ekleyen Prof. Dr. Naci Görür, 7.2 büyüklüğünde olacak olan bir depremin Küçükçekmece bölgesinden Büyükçekmece bölgesine kadar olan tüm heyelanları harekete geçirebileceğini aktardı.
"Afet Bakanlığı kurularak, ciddi bütçeler ayrılmalı"
Prof. Dr. Naci Görür, kısa deprem dalgalarının hızla geçmesi halinde az zarra bıraktığını fakat, çürük olarak tespit edilen yerlerde depremin yarattığı dalganın yıkıcı etkisinin çok fazla olduğunu burgulayarak, 7 ve yukarı büyüklükteki bir depremin yaklaşık olarak 1 milyon 800 bin ton patlayıcı etkisi yarattığına dikkat çekti.
Zeminlerde meydana gelen sıvılaşmanın da ayrı bir sorun olduğunu söyleyen Prof. Dr. Görür, Marmara Denizi'nde meydana gelebilecek oklan 7 büyüklüğündeki her depremin ardından tsunami tehlikesinin de oluşabileceği bilgisini vererek bu durumda Avrupa yakası Haliç'ten Silivri'ye kadar olan bölgenin çok ciddi tehdit altında olduğunu söyledi. Olası bir depremde su, kanalizasyon ve doğalgaz şebekelerinin de büyük zarar uğrayacağını sözlerine ekleyen Prof. Dr. Görür, konuşmasının devamında kesinlikle bir Afet Bakanlığının kurulması gerektiğini ve deprem için ciddi bütçelerin ayrılması gerektiği ifadelerine yer verdi.