Mutsuzluk Bağışıklık Sistemini Zayıflatıyor

Coronavirüs salgınının yaşandığı şu günlerde insanların yediklerinden, içtiklerinden çok ruhsal sağlığına da dikkat dikkat etmesi gerekiyor.

28.03.2020-14:04 - (Son Güncelleme: 28.03.2020-13:59) Mutsuzluk Bağışıklık Sistemini Zayıflatıyor

Dünyada hızla yayılan Coronavirüs salgını nedeniyle uzmanlar, hijyen kurallarına dikkat etmenin yanı sıra bağışıklığın da güçlü olmasının bu süreci atlatmadaki en önemli unsurların başında geldiğini belirtiyor. Kuantum Düşünce Tekniği Eğitmeni Anıl Şehirlioğlu, bu süreci evinde geçirmek durumunda olan insanların bağışıklıklarını ruhsal olarak da nasıl güçlendireceklerinin püf noktalarını anlattı. Şehirlioğlu, Coronavirüsün en büyük özelliğinin, bağışıklık sistemi güçlü kişileri etkilememesi olduğunu söyledi. Bağışıklık sisteminin güçlenmesinin, kişinin kendi içinde huzurlu, mutlu olması, hayatına, bedenine değer vermesiyle birebir alakalı olduğunu vurgulayan Şehirlioğlu, "Yediklerimizden, içtiklerimizden çok önce ruhsal sağlığımıza dikkat etmemiz gerekiyor çünkü mutsuzluk, bağışıklık sistemini en çok zayıflatan duygu. Dolayısıyla şu anda duygusal açıdan güçlü ve kendimizle barışık olmamız en çok dikkat etmemiz gereken nokta. Tam da şu anda hepimiz kendi iç dünyamıza dönüp, kişisel alanımızı ve duygularımızı güçlendirmemiz gereken bir dönemdeyiz. Bağışıklık sisteminin etkisini en çok güçlendiren etkiler neşe, kahkaha, huzur, sevinç. Şu anda böyle hissedemiyor olabiliriz ama hayatımızda Coronavirüs olmadan önce bunları ne kadar hissediyorduk ve yaşıyorduk, bence bunun sorgulamamız gereken bir dönemdeyiz." dedi.

'NEGATİF NEGATİFİ BÜYÜTÜR, POZİTİF POZİTİF ETKİ YARATIR'

Bu dönemin, insanların bazı meditasyon çalışmaları, kişisel gelişim kitapları ve güzel filmlerle kendi iç serüvenlerine çıkmaları gereken bir dönem olduğunu belirten Şehirlioğlu, sözlerine şöyle devam etti: "Korku bizim ilkel beyin dediğimiz bir alanda kayıtlıdır. Şu anda en çok hissettiğimiz şey korku. Hastalanma korkusu, ölüm korkusu, sevdiklerimize bulaşır korkusu bizi hastalığın kendisinden daha çok sabote edip kilitledi. Önce bu korkuyla yüzleşip, onu aşmamız gereken bir süreçteyiz. Dolayısıyla insanların bu alanda zihinlerini susturup sosyal medya tuzağından, haberlerin içinde kalmaktan uzak durmaları gerekiyor. Öz bilgiyi alsınlar ama bütün günlerini koronavirüsün etkilerini dinlemekle geçirmesinler. Çünkü negatif negatifi büyütür, pozitif pozitif etki yaratır. Dolayısıyla içsel sağlığımızı korumak adına biraz da kendimizi uzakta tutmamız lazım. WhatsApp gruplarından felaket haberciliği gibi bir şey yayıldı. Bunlara insanların kulaklarını tıkaması gerekiyor." şeklinde konuştu.

'HASTALIKLARIN HEPSİNİN ARKASINDA RUHSAL VE DUYGUSAL SEBEP VAR'

Bu dönemin insanların birbirine sarılıp, birbirinden destek alması gerektiği bir dönem olduğunu belirten Şehirlioğlu, "Bir kesim şunu çok yadsıyor; sanki sadece fiziksel bir gerçeklik ve fiziksel bir sağlık var. Halbuki fiziksel sağlığı etkileyen ruhsal bir sağlık var. Elbette fiziksel sağlığımıza önem vereceğiz ancak ruhsal sağlık, bizim bağışıklık sistemimizi de doğrudan etkiliyor. Hastalıkların hepsinin arkasında ruhsal ve duygusal sebep var. Örneğin bademcikleriniz çok şişiyorsa, mutlaka ifade edemediğiniz duygularınız var. Hazımsızlık problemi yaşıyorsanız, midenizde sıkıntı varsa içinize attığınız, hazmedemediğiniz duygularınız var. Başınız çok ağrıyorsa birçok düşünceye sahipsiniz, mükemmeliyetçisiniz ve hayatı kontrol etmeye çalışıyorsunuz ama bir taraftan bununla başa çıkamıyorsunuz gibi birçok hastalığın ruhsal sebepleri var. Dolayısıyla insanlar, ruh sağlıklarına önem vermeliler." dedi.

YORUM YAZ..

En Çok Okunanlar

Modal