Günümüzde görülen isteksizlik, amaçsızlık ve motivasyonsuzluk depresyon olarak görülmektedir ve bir uzman tarafından ele alınması gereken psikolojik bir rahatsızlıktır. Mutlu olmayan kişiler depresyonda olarak düşünülmez. Kişisel Gelişim Danışmanı Müge Çevik, mutsuzlukla depresyon arasındaki farkı bizlerle paylaştı.
Çağımızın Hastalığı
Çağımızın hastalığı olarak görülen depresyon, bireylerde kendini farklı gösteren ve bir uzman tarafından ele alınması gereken psikolojik bir rahatsızlıktır. Bu rahatsızlık bireylerde gözlemlenmese dahi günümüzün getirdiklerinden dolayı mutsuzluk oranı hızla artmaktadır. Yapılan araştırmalar da bunu destekler niteliktedir.
Olumsuz Olaylardan Sonra...
Müge Çevik, olumsuz durumlarda yapılanlar hakkında şunları söyledi: "Kişi, yaşamda başına gelen olumsuz bir olaydan sonra 3 farklı şekilde yaşama bağlanmaya çalışır; duruma adapte olarak yaşamaya çalışmak, olumsuzluğu telafi etmeye çalışmak ya da yaşanan her ne ise onu bir ders olarak görüp hayata devam etmek."
Olumluluk ya da Karamsarlık
Aslında kişinin yaşadığı olumsuz olaydan sonra iflas, boşanma, bir yakının kaybı gibi, duygusal olarak yeniden ayağa kalkması ve bir öğrenme ile çıkması kişinin, yaşama olumluluk ya da karamsarlık perspektifinden bakmasına bağlıdır.
Her Şeyin Gelip Geçici Olduğuna İnanmak
Yapılan bir araştırmaya göre böylesine bir travma yaşayanların 3’te 2’si depresyona girmiş, yaşamlarına bir süre depresyon hakim olmuştur. Depresyona girmeyenlerin 3’te biri ise pozitif bakış açısına sahip olduğu tespit edilmiştir. Pozitif bakış açısına sahip olmak ise, yaşamda her şeyin herkes için ve gelip geçici olduğuna inanmak üzerine kurguludur. Özetle, depresyonda olmayan herkes mutlu değildir.
Son Dakika Sağlık Haberleri için aşağı kaydırın.