Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, uzun süredir merakla beklenen yeni müfredat taslağına ilişkin müjdeli haberi verdi. Yeni müfredat taslağının yarın öğleden sonra kamuoyuyla paylaşılacağını duyuran Bakan Tekin, bu adımın eğitim camiası ve veliler tarafından heyecanla beklenen bir gelişme olduğunu belirtti. Bakan Tekin, yaptığı açıklamada, "Yeni müfredat taslağını yarın öğleden sonra kamuoyuyla paylaşmak üzere askıya çıkaracağız." dedi. Yenilikçi ve modern bir eğitim anlayışıyla hazırlanan müfredatın detayları merakla bekleniyor.
23 Nisan coşkusu ve eğitim
Tekin, çocukların 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nı kutlarken, Bakanlık olarak bayrama özel hazırladıkları yoğun etkinliklere değindi. Özellikle tarihi Birinci Meclis'te çocuklarla birlikte gerçekleştirilen temsili oturumların önemine vurgu yaptı.
Geleceğin vizyonu "23 Nisan 2071"
Dün gerçekleştirilen temsili oturumlarla ilgili bilgi veren Tekin, "23 Nisan 1920" oturumuyla çocukların devletin kuruluş felsefesine sahip çıktıklarını, "23 Nisan 2071" isimli ikinci oturumda ise yaklaşık 50 yıl sonrasında çocukların hayata bakışını gözler önüne serdiklerini belirtti. Çocukların gelecek için belirledikleri konu başlıklarının, onların beklentilerini ve vizyonunu ortaya koyduğunu belirten Tekin, Bakanlık olarak bu beklentilerin ve yönelimlerin gerisinde kalmamak için çalıştıklarını ifade etti.
Yusuf Tekin: "Müfredatta değişim, geleceği şekillendirme adına zorunlu"
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, eğitimin ve müfredatın sadece bilgi aktarımı değil, geleceğe yönelik vizyon geliştirmeye dayalı olması gerektiğini vurguladı. "Eğer biz onların arkasında kalırsak müfredatın, eğitimin bir anlamı kalmaz. Biz çocuklarımıza ufuk çizebilmeliyiz, gelecekle ilgili tahayyüllerini geliştirebilmeliyiz." diyen Tekin, müfredatın bu yönde şekillendirildiğini belirtti.
Bilgiye erişmekten analiz yeteneğine
Tekin, eğitim sisteminin günümüzde sadece bilgiye erişmekten ziyade, bu bilgiyi analiz edebilme yeteneğine evrildiğini ifade etti. Öğrencilere sadece bilgi aktarmanın yeterli olmadığını, aynı zamanda bu bilgiyi yorumlama, eleştirme ve yeni bilgilerle sentezleme becerisi kazandırmak gerektiğini belirtti.
"Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli"
Yeni müfredatın adını taşıyan "Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli" üzerine soruları yanıtlayan Tekin, müfredatın belli aralıklarla revize edilmesinin zorunlu olduğunu belirtti. Dünyada ve ülkede yaşanan hızlı değişimlerin, teknolojik gelişmelerin ve bilgiye ulaşma kolaylıklarının, müfredatın da bu değişimlere ayak uydurmasını gerektirdiğini vurguladı.
Geleceğe hazırlık adına yenilikçi yaklaşım
Bakan Tekin, "Bunu yapmadığınız takdirde hem dünya skalasında mesafe kat edememiş hem de ülkedeki çocuklarımızın eğitimi konusunda geri kalmış olursunuz" diyerek, yenilikçi ve çağdaş bir müfredatın, hem ulusal hem de uluslararası alanda başarılı olabilmek adına zorunlu olduğunu belirtti.
Müfredat çalışmalarının ana eksenine ilişkin değerlendirmesinde bulunan Bakan Tekin şunları kaydetti:
"Çocuklarımızın ileriye daha güvenle bakabilecekleri, kendilerini daha iyi geliştirebilecekleri ve elde ettikleri bilgileri, hayallerini geliştirecek, hayata geçirebilecekleri bir ortam oluşturabilmek. Buradan hareketle birinci felsefemiz, eğitim sistemimizin felsefesini bilgiye erişmekten ziyade, beceri kazandırarak eriştikleri bilgiyi analiz edebilecek ve bu hayallerinin gelişmesine katkıda bulunacak hale getirmek. Dolayısıyla müfredat çalışmalarının ana ekseni bu. Yani özüne, değerlerine bağlı ama dünyadaki örnekleriyle rekabet edebilen çocuklarımızın kendi hayallerini geliştirebileceklerini istiyoruz. Önümüzdeki yüzyılı, 'Türkiye Yüzyılı' haline dönüştürmek için çocuklardan hayal kurabilmelerini arzu ediyoruz. Müfredatımız dolayısıyla bu iki eksene oturuyor."
Bakan Tekin, yeni müfredatın isminin "Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli" olarak tanımladıklarını dile getirerek, "Evrensel, uluslararası modellerden yararlanarak kendi değerlerimizi de sistemin içerisine yerleştirerek özgün bir model üretmeye çaba sarf ettik" dedi.
Yusuf Tekin'den müfredat açıklaması: "Bu çalışma 10 yılın ürünü"
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, yeni müfredat çalışmalarının sadece son bir yılın değil, 10 yıllık bir çalışmanın ürünü olduğunu belirtti. Tekin, 2017'de yapılan müfredat değişikliğinin bu sürecin ilk adımı olduğunu söyledi.
Uzun vadeli bir planlama ve çalışma
Tekin'in açıklamalarına göre, müfredat değişiklikleri için 2013 yılından itibaren kapsamlı bir çalışma süreci başlatılmış. "Dolayısıyla 2013'ten itibaren başlayıp, bugün geldiğimiz noktada ulaştığımız metinlere bizi ulaştıran çok kapsamlı bir çalışma takvimi var." diyen Tekin, bu süreçte geniş çaplı görüş alışverişlerinin, kamuoyu yansımalarının ve analizlerin yapıldığını vurguladı.
Veri toplama ve analiz
Geçen yaz aylarında, bu birikimleri sistemli bir şekilde değerlendirme ve analiz etme aşamasına geldiklerini belirten Tekin, toplanan verilerin sistematik bir şekilde ele alındığını ve bu verilere dayalı olarak yeni müfredat taslağının hazırlandığını ifade etti.
Kamuoyuyla iş birliği ve toplantılar
Bakan Tekin, süreçte toplumun tüm kesimlerinden gelen görüş ve önerileri dikkate alarak hareket ettiklerini, bu süreçte çok sayıda toplantı düzenlendiğini ve farklı paydaşlarla istişarelerde bulunduklarını söyleyerek, şunları kaydetti:
"Sadece bu süreçte nasıl bir müfredat değişikliği olmasına dair 20'nin üzerinde çalıştay düzenlendi. Sonrasında da her bir ders için oluşturulan ekipler yüzlerce toplantı yaparak ilan edeceğimiz müfredatın hazırlıklarını tamamladı. Toplam bu süre içerisinde yani önceki kısmı saymıyorum sadece yaz aylarından itibaren bugüne kadar 1000'den fazla öğretmen ve akademisyen ile toplantılar yaptık, 260 akademisyen 700'ün üzerinde de öğretmen arkadaşımız bu toplantılara sürekli olarak katıldı. Bunun dışında ilave olarak görüşlerine başvurduğumuz akademisyenler ve öğretmenler var. Bunların hepsini düşündüğümüzde 1000'in üzerinde arkadaşımız ortak çalıştı. Aynı şekilde Bakanlık merkez teşkilatındaki bütün birimler bu konuda bir seferberlik ilan etti."
Yusuf Tekin'den yeni müfredat açıklaması: "Herkesle ortak çalışmak istiyoruz"
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, yeni müfredat çalışmalarında emek veren kurum ve kişilere teşekkür ederken, hazırlanan yeni müfredatın yarın kamuoyuna açıklanacağını duyurdu. Tekin, paydaşların ve kamuoyunun müfredatla ilgili görüş ve önerilerini paylaşmaları için bir haftalık bir askı süreci başlatacaklarını belirtti.
Teşekkürler ve övgüler
Bakan Tekin, yeni müfredatın hazırlık sürecinde özellikle Temel Eğitim, Ortaöğretim, Mesleki Teknik Eğitim ve Din Öğretimi genel müdürlüklerine, Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığına teşekkür etti. Ayrıca müfredatın incelenmesinde gösterdikleri yoğun çaba için de teşekkürlerini iletti.
Yeni müfredatın kamuoyuna sunulması
Yeni müfredatın yarın öğleden sonra kamuoyuyla paylaşılacağını açıklayan Tekin, "İnşallah yarın öğleden sonra kamuoyuyla paylaşmış olacağız." dedi. Yeni müfredatın oluşturulmasında halkın ve paydaşların görüşlerinin alınmasını isteyen Tekin, şu açıklamalarda bulundu:
"Herkesle ortak çalışmak istiyoruz. Üniversiteler, akademisyenler, sivil toplum örgütleri, sendikalar, eğitim alanında çalışan kuruluşlar, siyasetçiler, bürokratlar ve herkese açık bir çalışmayı yarın öğleden sonra itibarıyla kamuoyuyla paylaşmış olacağız."
Görüş ve önerilerin alınması
Bakan Tekin, müfredatın askı süresi boyunca herkesin görüş ve önerilerini paylaşabileceği bir platformun oluşturulduğunu belirtti. Tekin, "https://gorusoneri.MEB.gov.tr/" adresine girerek görüş ve önerilerini paylaşmak isteyenlerin bu platformu kullanabileceklerini söyledi.
Askı süresi ve revizyon
Tekin, müfredatın askı süresinin planlandığı gibi bir hafta olduğunu, ancak yoğun görüş ve önerilerin devam etmesi halinde sürenin uzatılabileceğini ifade etti. Tekin, "Bir haftanın sonunda da modeli Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığımız son eleştiri, görüş, öneri ve paylaşımlar doğrultusunda revize edip uygulanmak üzere onaylamış olacağız." şeklinde konuştu.
Bakan Tekin'in açıklamaları, yeni müfredatın hazırlık sürecinin ne kadar kapsamlı ve katılımcı bir yaklaşımla gerçekleştirildiğini ortaya koydu. Kamuoyunun ve paydaşların görüş ve önerilerinin bu süreçte ne kadar değerli olduğunu vurgulayan Tekin, eğitimde daha katılımcı ve kapsayıcı bir yaklaşımın benimsendiğini gösterdi.
"Katılımcı bir yaklaşımı benimsedik"
Bakan Yusuf Tekin, müfredat değişikliğinin 10 yıllık tedrici bir gelişmenin sonucunda nihai bir metin olduğunu belirterek, "Bunu bugün yapılanı, çok kapsamlı bir değişiklik olarak algılamamak lazım. Bu, bir sürecin sonucunda aşamalı olarak gelinen bir nokta. Daha önceki yıllarda yapılan tedrici değişikliklerin her birisi aslında bu süreci besleyen ve tamamlayan unsurlar. Tüm bu değişiklikler, onun üzerine inşa edilen kapsamlı ve son noktanın konulduğu değişiklik olacak" dedi.
Müfredat çalışmalarına ilişkin defalarca toplantı yaptıklarını, içerik, felsefe ve inşa sürecinde "katılımcı" bir yaklaşımı benimsediklerini dile getiren Tekin, bu kapsamda geçmişini iyi bilen, bunu içselleştirmiş, dünyanın değerlerine sahip, dünya ile rekabet edebilecek özelliklerin bulunduğuna işaret ederek şöyle konuştu:
"Kuşkusuz kamuoyunda bu konuda eleştiriler olacaktır, öneriler olacaktır. Eğitimle ilgili konu, üzerinde insanların çok rahat uzlaşabileceği bir konu değil. Ben, bakan olduğum tarihten itibaren, beni ziyaret eden gruplar içerisinde bile kendi aralarında muhalefet ettikleri, anlaşamadıkları konular oluyor. Hal böyle olunca bizim hazırladığımız metinde de itirazlı olanlar olabilir, eleştiriler olabilir. Bunları çok doğal karşılıyorum. Çünkü eğitim böyle bir alan. Bu da eğitimi aslında zenginleştiriyor. Bunu bir eleştiri olarak söylemiyorum. Biz bütün bu düşüncelerden özümseyerek bir toplumsal fayda üretmeye çalışıyoruz. Ürettiğimiz toplumsal payda, aslında bütün bu görüşlerin üzerinde ittifak edebilecekleri asgari müşterekler üzerine inşa edilmiş. Öyle baktığımızda ben mutluyum. İnşallah çocuklarımız için hayırlara vesile olur."
Yeni müfredat Eylül ayından itibaren kademeli olarak uygulanacak
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, yeni müfredatın uygulanmasına ilişkin detayları paylaştı. Bakan Tekin'in açıklamalarına göre, yeni müfredat gelecek eğitim-öğretim yılından itibaren kademeli bir şekilde hayata geçirilecek.
Kademeli geçişin sebebi
Yeni müfredatın kapsamlı bir revizyonu olduğunu belirten Tekin, bu revizyonun eğitim ve öğretim kademelerinin tamamında ve tüm sınıf düzeylerinde uygulanması halinde farklı mağduriyetlerin ortaya çıkabileceğini ifade etti. Tekin, "Hazırladığımız program, her kademenin birinci sınıfında uygulanacak. 4 sınıf düzeyi olan okul öncesi, ilkokul birinci sınıf, ortaokul beşinci sınıf ve lise dokuzuncu sınıflarda önümüzdeki eylül ayından itibaren yeni programımızı uygulamaya başlamış olacağız." dedi.
Ders kitapları ve Talim Terbiye Kurulu Başkanlığı
Yeni müfredatın uygulanacağı kademelerde ders kitabı başvurularının kabul edilmediğini belirten Tekin, "Kademeli geçiş yapılacak sınıflarla ilgili olarak Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığımız bu yıl ders kitabı başvurusu kabul etmedi. Bu sınıfların kitaplarını doğrudan ilgili genel müdürlükler yazıyor. Yani bu eylül ayından itibaren başlattığımız bir sürecin doğal geldiği nokta." şeklinde konuştu.
Bakan Tekin'in bu açıklamalarıyla birlikte, yeni müfredatın dikkatli ve planlı bir şekilde hayata geçirilmesi için kademeli bir geçişin benimsendiği görülüyor. Bu yaklaşımın, öğrenci, öğretmen ve velilerin yeni müfredata uyum sağlamasını daha kolay hale getireceği düşünülüyor. Eylül ayından itibaren başlayacak bu kademeli uygulama, eğitim camiasının ve toplumun genel beklentilerine uygun bir yaklaşım olarak değerlendiriliyor.
Yeni müfredatta 9 farklı okuryazarlık türüne odaklanılıyor
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, yeni müfredatta dikkat çeken yenilikler arasında yer alan okuryazarlık konusundaki yaklaşımları açıkladı. Bakan Tekin'in paylaştığı bilgilere göre, müfredatta toplamda 9 farklı okuryazarlık türüne yer veriliyor.
9 okuryazarlık türü nelerdir?
Bakan Tekin'in belirttiğine göre, yeni müfredatta öne çıkan okuryazarlık türleri şunlar:
Bilgi Okuryazarlığı: Doğru ve güvenilir bilgiye erişim ve bu bilgiyi değerlendirme becerisi.
Dijital Okuryazarlık: Dijital teknolojileri etkili bir şekilde kullanma ve dijital ortamlarda bilgiyi değerlendirme.
Finansal Okuryazarlık: Temel finansal kavramlar, bütçe planlama ve tasarruf gibi konuları anlama ve uygulama.
Görsel Okuryazarlık: Görsel medyanın dilini anlama, görsel mesajları analiz etme ve yorumlama.
Kültür Okuryazarlığı: Farklı kültürleri anlama, kültürel değerleri tanıma ve kültürel farkındalık.
Vatandaşlık Okuryazarlığı: Demokratik değerler, insan hakları ve vatandaşlık sorumluluklarına dair bilgi ve beceriler.
Veri Okuryazarlığı: Veriyi anlama, yorumlama, görselleştirme ve veriyle etkili iletişim kurma.
Sürdürülebilirlik Okuryazarlığı: Sürdürülebilir yaşam ve çevresel sorumluluklar hakkında bilgi ve farkındalık.
Sanat Okuryazarlığı: Sanatın dilini anlama, sanat eserlerini değerlendirme ve sanatla etkili iletişim kurma.
Okuryazarlıkta temel felsefe
Bakan Tekin, bu okuryazarlık türlerinin asıl amacının, çocuklara sadece bilgiye erişim sağlamak değil, aynı zamanda bu bilgiyi doğru ve etkili bir şekilde kullanabilme becerisi kazandırmak olduğunu vurguladı. Tekin, "Bilgiye erişim konusunda çocuklarımız zaten yeterince kaynağa sahipler, ancak edindikleri bilgiyi doğru okuma ve anlama anlamında onlara beceri kazandırmak istiyoruz. Olayın temel felsefesi burada zaten." şeklinde konuştu.
Bu yaklaşımın, öğrencilere bilgiye daha bütüncül ve eleştirel bir bakış açısı kazandırarak onları daha donanımlı bireyler haline getirmeyi amaçladığı görülüyor. Bu yeni okuryazarlık türleriyle öğrencilerin, günümüzün karmaşık ve hızla değişen bilgi çağında daha bilinçli ve etkili kararlar alabilecekleri düşünülüyor.
Dünya standartlarına uygun yenilikçi müfredat yolda
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Türkiye'nin eğitim müfredatını uluslararası standartlara uygun hale getirme konusundaki kararlılığını açıkladı. Tekin, dünyada öğretilen konuların müfredatta yer almasının önemine işaret ederken, diğer konuların ilerleyen eğitim kademelerine aktarılmasının seyreltme anlamına geldiğini belirtti.
Müfredatta seyreltme ve akademik yetkinlik
Bakan Tekin, öğretmenlerle yapılan rutin buluşmalarda, müfredatın yoğunluğu ve ders saatlerinin artırılması gerekliliği konusunda görüşler aldığını paylaştı. Haftalık ders saatlerinin 60-70 saat olması gerektiğini ifade eden Tekin, bu yoğunluğun sürdürülebilir olmadığını belirtti.
Tekin, "Bunun yerine, müfredatta tekrarlanan bilgilerin çıkarılması, aynı konuların zorunlu eğitim sürecinde defalarca tekrar edilmesinin önüne geçilmesi gerektiğini" belirtti. Çocukların akademik pozisyonlarına uygun olmayan bilgilerin aktarılmasının da müfredatın gereksiz uzamasına neden olduğunu vurguladı.
%35 seyreltme yolunda yeni adımlar
Bu yaklaşımla birlikte, Milli Eğitim Bakanlığı müfredatında yaklaşık %35'lik bir seyreltme sürecine girildiğini açıklayan Tekin, bu seyreltme sayesinde müfredatın daha anlamlı ve etkili bir şekilde öğretilmesinin hedeflendiğini belirtti.
Becerilere odaklanan yenilikçi müfredat
Bakan Tekin, yeni müfredatın öncelikli olarak bilgi edinmeye değil, edinilen bilginin beceriye dönüştürülmesine odaklandığını belirtti. Yeni müfredatta haftalık ders saatlerinde bir azalma olmayacağını da belirten Tekin, bu değişikliklerin öğrencilere daha fazla pratiğe ve uygulamaya odaklanma imkanı sağlayacağını ifade etti.
Bu yaklaşımla, Türkiye'nin eğitim müfredatının hem uluslararası standartlara uygun hale getirilmesi hem de öğrencilere daha etkili bir eğitim sunulması hedefleniyor.
Öğretmenlere yeni müfredat için hizmet içi eğitimler başlıyor
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, yeni müfredatın uygulanması için öğretmenlere yönelik hizmet içi eğitimlerin eylül ayına kadar başlayacağını açıkladı. Bakan Tekin, müfredatın uygulama programlarının hayata geçirilmesi için okullarda yeni alanlar ve atölyelerin planlandığını belirtti.
Yeni programların hızlı uygulaması için takvim oluşturuldu
Bakan Tekin, öğretmenlerin yeni müfredatı nasıl uygulayacakları konusunda yapılan hazırlıkları ve planlamaları açıklarken, "Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Müdürlüğümüz, ilgili eğitim öğretim daireleri, Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığımız, programların kesin onay sürecini tamamladığımız andan itibaren hizmet içi eğitim sürecine başlayacak." dedi. Programların onaylanmasının ardından eylül ayına kadar öğretmenlerin yeni programın mantığı, felsefesi ve uygulanması hakkında ciddi bir hizmet içi eğitim sürecine tabi tutulacağını belirtti.
Okullarda uygulama alanları artacak
Bakan Tekin, yeni müfredatın daha etkili bir şekilde uygulanabilmesi için okullarda yeni alanlar ve atölyelerin planlandığını ifade etti. Yeni okul planlarında uygulama alanlarının ağırlıklı olarak yer alacağını belirten Tekin, "Çocuklarımızın teorik bilgileri derslerde edindikten sonra bunları uygulayabilecekleri atölye ve alanlara sahip olmalarını hedefliyoruz." dedi.
Bu adımlarla birlikte, Türkiye'nin eğitim sisteminde yeni müfredatın etkili bir şekilde uygulanması için kapsamlı hazırlıkların yapıldığı ve öğretmenlerin bu süreçte gereken destek ve eğitimlerle donatılacağı belirtiliyor.