Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, katıldığı televizyon programında eğtim ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
Eğitim ile okulun aynı şey olmadığını söyleyen Bakan Selçuk, "Aslında eğitimi sadece okulla ilişkilendirmemek lazım. Eğitimde başarı bir maraton koşusu gibi. Okulda ben parlak bir öğrenci değildim. Okuldaki mekanizma bana göre değildi. Daha araştırmacı bir tarzım vardı. Bizim dönemimizde öğretmenler çok iyiydi. Hatta sınıfta kalmak çok sıradan bir şeydi. Ben de lise birinci sınıfta ikmale kaldım. Okula 4.5 yaşında başladım." diye konuştu.
Çocukların hayata değme konusunda eksik kaldığını belirten Selçuk, "Çocuğun eğitimi dediğimizde büyüklerle vakit geçirebilmek, doğada daha fazla vakit geçirebilmek aslında bir eğitimdir. Hayata dokunmazsa çocuk bütünsel olarak gelişmez. Siz ders çalışmak için çocuğu zorlarsanız onu başka bir yerden çıkar." dedi.
Kitap okumanın çocuklar için hayati derecede önemli olduğunu söyleyen Ziya Selçuk, "Benim için kilit olay: Kitap okumak. Kitap okuyan çocuklar her zaman fark atar. Okuduğunu anlaması artıyor ve böylelikle Matematik daha iyi hale geliyor. Yabancı dili daha çabuk öğreniyor." ifadelerini kullandı.
Çocukların problemlerle başa çıkabilmeyi öğrenmeden mezun olmaması gerektiğini düşündüğünü ifade eden Ziya Selçuk, "Bizim yapmamız gereken Türkiye'nin ihtiyaçlarına göre hareket etmemiz lazım. Lise çağında bir çocuğun üretime katkı vermesi önemlidir. Yetişkinler çocukları fanus içinde yetiştirmeye çalışıyorlar. Çocuklar zorlanmalı ve problemlerle baş edebilmeli. Plastik sektörünün 15 bin kişiye ihtiyacı var. Mezun yok. Bunu tamamlamamız lazım. Gıda sektöründe keza. Buna göre bir yol haritası hazırlayacağız." dedi.
Bakan Ziya Selçuk'un açıklamasından ön plana çıkan diğer satırlar şu şekilde:
Ders Sayıları Azalacak
Biz dersler için bir kaç taslak üzerinde çalışıyoruz. Bir iki ay içerisinde ortaöğretimde ders sayıları ve nitelikleri açısından bir lansman yapacağız. Ekonomik olarak bir yere gelen ülkelere baktığımızda zorunlu eğitimde şunu görüyoruz. Temel eğitimden sonra uzmanlaşıyor. Ben ne yaparsam yapayım geçeceğim diyor öğrenci. Birçok dersten yüzeysel olarak öğrenmek yerine yeteneğine göre derinlik kazanması lazım.
İlkokul Öncesi Çocuklar Eğitilecek
Nasıl bazı ülkelerde misal: Yeni Zelanda, Japonya'da lisede 5-6 ders varsa sonrasında uzmanlaşıyorsa bunu burada başarmalıyız. Bizde 5-6 derse indiremeyiz ama burada bir orta yol bulup, çocukların ve Türkiye'nin iktisadi menfaatlerini gözeterek yapılacak.
Lisede Dersler Yarıya İniyor
Biz şimdi yaptığımız planlamada okul öncesi bu çocuğun yeteneğini ortaya çıkaracağız. Bunu ilkokuldan itibaren yapacağımız için lise biterken artık kafasında ne var olmayacak. Liselerde 15-16 ders var. Yarı yarıya düşecek. Önümüzdeki eğitim yılında buna başlayacağız.Bundan sonra her ay büyük projeleri açıklayacağız.
Müfredat Değişikliği
Müfredat çok etkili değil. Diyelim Hamlet diye bir oyun var. Bu mükemmel bir oyun ama bunu kimler oynayacak. Müfredatta buna benzer. İlk defa Türkiye'de şöyle bir şey olacak: İlk kez öğretmenleri eğiteceğiz sonra müfredatı değiştireceğiz.
Son Dakika Gündem Haberleri için aşağı kaydırın.