2023 seçimleri öncesi siyasi partilerin gündeminde yer alan miktar teorisi hakkında pek çok ekonomi uzmanının farklı yorumları bulunuyor. Paranın değeriyle paranın tutarı arasında ilişki bulunmaktadır. Fiyatlar ve para arzı genel düzeyi arasındaki alakayı açıklayan kurama verilen ad olan miktar teorisi özelliklerini öğrenmek isteyen kişiler arama motorları üzerinden araştırmalarını hızlandırdı.
Miktar teorisi nedir?
Para arzının doğrudan doğruya fiyat seviyesiyle orantılı olduğunu belirten para ekonomisi kuramına verilen ad olan miktar teorisi içerisinde Fischer Denklemi ve Cambridge Denklemi olmak üzere iki düşünce bulunmaktadır.
Fischer denkleminin savunduğu yaklaşıma göre paranın tutarındaki artma ve fiyatlar genel düzeyindeki (enflasyondaki) artma aynı doğrultuda ve aynı derecededir. “MV = PT” denklemiyle açıklanan bu ilişkiye göre para tutarı (M) ile paranın dolaşım süratinin (V) çarpımı malların ortalama fiyatı (P) ile satılan malın tutarının (T) çarpımına eşittir. Fischer denklemi ekonomideki toplam işlem hacminin harcamalar toplamına eşitliğinden yola çıkmaktadır. Yani paranın tutarı ile fiyatların genel düzeyi paraleldir.
Cambridge yaklaşımının savunduğu görüşe göre ise para bir servet unsurudur. Cambridge savunucuları bu nedenle paraya karşı bir arzu duyulduğunu, her zaman servet olarak da elde tutmak isteneceğini ve bu durumun da para talebini ortaya çıkaran ana unsur olduğunu düşünmektedir. Denklemde bulunan “k” servetin ne kadarının para olarak kalacağını gösteren katsayıdır ve para dolaşım süratinin zıttı, yani “K = 1/V şeklinde yazılmaktadır. PY nominal milli gelire denktir, yani nominal milli gelirin elde tutulmak istenen “k” oranındaki kısmi para isteği olarak tanımlanmıştır. Bu durumdan da görülüyor ki Cambridge denklemi miktar teorisine gelir öncelikli bir yaklaşım getirmiştir.
Bu iki yaklaşımın bir süre sonrasında ise Friedman, “Modern Miktar Teorisi” şeklinde isimlendirilen ve para arzusunu devamlı gelirin, beklenen enflasyonun ve diğer varlıklarla para arasındaki faiz farkının belirlediğini ileri süren düşünceyi savunmuştur. Modern miktar kuramına göre gelir artışının olması para arzusunu çoğaltmaktadır, yatırım araçları ve mevduat getirisi arasındaki faiz farkı artınca para arzusu azalmaktadır. Parayı elde tutmak getiriyi azaltıyorsa para tutma arzusu, yani para arzusu azalacaktır.
Miktar teorisi kime ait?
Miktar teorisinin mucidi Fischer’dir. Fakat geliştirme aşamasında Piqou ve Marshall bulunmuştur. Teoriye göre, paranın değeri ekonomideki para miktarına bağlıdır. Nasıl bol olan malın değeri azalır, kıt olan malın değeri artarsa, aynı kural para içinde geçerlidir. Ekonomideki para miktarı (para arzı) arttıkça, satın alınan mal ve hizmet miktarının sabit kalması halinde, fiyatlar yükselecek yani paranın değeri düşecektir.
Miktar teorisi para talebi ne anlama gelir?
Fischer’in Değişim Denklemi’ne göre para talebi harcama seviyesine bağlı değil ayrıca servetin, para tutmanın alternatif maliyetinin ve gelecek hakkındaki belirsiz durumun fonksiyonudur. Kişiler r parayı yalnızca mal ve hizmet almak amacıyla talep ederler. Ancak Cambridge Yaklaşımı’nda para işlem olduğu kadar servet saklama aracı olarak arzulanır. Bu yönüyle Miktar teorisinin temeli Cambridge yaklaşımı ile daha yakındır.