Migren, genellikle ense, şakak ya da göz çevresinde başlamakta ağrının türüne bağlı olarak hareket ettikçe giderek kötüleşebilmektedir. Hastaların günlük yaşantılarını olumsuz yönde etkileyen gün içerisinde yapılan aktivitelerde ise migren kısıtlılığa yol açabilen önemli bir baş ağrısı türüdür.
Migrende görülen baş ağrısına çoğunlukla ışığa ve sese hassasiyet, kusma ve bulantı gibi durumlar eşlik etmektedir. Hastaların ışık almayan bir odada uyumak istemelerinin ya da kusma hissinin migren ataklarını hafiflettiği gözlemleniyor. Kronik migren ve episodik migren gibi tipleri mevcuttur.
MİGREN AMELİYATI NASIL YAPILIR?
Migren ameliyatının nasıl yapılacağı özellikle migren atakları yaşayan kişiler tarafından en fazla araştırılan konuların başında yer alıyor. Migren ameliyatı, saçlı deri içerisinden küçük kesiler ile girilerek herhangi bir iz kalmaması için hemen deri altındaki sinir sıkışma alanlarını, şakak, alın ve ende bölgesinde uzanarak o bölgedeki sinirlerin gevşetilmesi gerçekleştirilmektedir.
Migren ameliyatı tesadüfi olarak bulunmuştur. Şöyle ki kaş askılama ameliyatı yapılırken hastaların migren rahatsızlıklarının da geçtiği keşfedilerek bu yöntem yoğun olarak tercih edilmeye başlanmıştır.
MİGREN AMELİYATI RİSKLİ MİDİR?
Migren ameliyatlarının başarı oranları incelendiği zaman beş yıllık migren hastalarının geriye dönük olarak takibinin kaynak olarak alındığı görülmektedir. Bu araştırmalar neticesinde migren ameliyatlarının başarı oranı yaklaşık olarak %90 olarak tespit edilmiştir.
Hatta bu başarı oranını %92 olarak belirten kaynaklarda bulunmaktadır. Bu ameliyatlar bu oranlarda ya da çok yakın oranlarda ülkemizdeki kıymetli doktorlar tarafından uygulanmaktadır. Migren ameliyatındaki yüksek düzeydeki başarı oranları dikkate alındığında riskli bir ameliyat olmadığı ortaya çıkmaktadır. Migren cerrahisi ile kalıcı tedaviye yönelik başarılı uygulamalar yapılmaktadır.