Merkez Bankası Başkanı Karahan'dan faiz mesajı

İstanbul Sanayi Odası (İSO) aylık toplantısına katılan Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan, faiz politikasıyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Karahan, "Aylık enflasyonun ana eğiliminde belirgin ve kalıcı bir düşüş sağlanana ve enflasyon beklentileri öngörülen tahmin aralığına yakınsayana kadar sıkı para politikası duruşumuzu sürdüreceğiz" dedi.

27.11.2024-21:58 - (Son Güncelleme: 27.11.2024-21:58) Merkez Bankası Başkanı Karahan'dan faiz mesajı

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan İstanbul Sanayi Odası'nın (İSO) aylık toplantısına katıldı.

Karahan burada yaptığı konuşmada faiz ve enflasyona ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.

Karahan, dezenflasyon sürecinin devam ettiğini kaydederek, "Tüketici enflasyonu ekimde yüzde 48,6'ya gerileyerek, mayıs ayındaki tepe noktasına kıyasla önemli miktarda düştü. Yıl sonunda enflasyonun yüzde 44'e düşmesini bekliyoruz" ifadelerini kullandı.

Enflasyonun ana eğiliminin öngörülerinden yavaş olsa da iyileştiğini dile getiren Karahan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"2025 sonunda ise enflasyonu yüzde 21'e indirmeyi hedefliyoruz. Makroekonomik göstergeler dezenflasyon süreciyle uyumlu ilerliyor. İç talep yavaşlamaya devam ederek enflasyondaki düşüşü destekleyici seviyelere geldi. Enflasyon beklentilerinde ve fiyatlama davranışlarında iyileşme eğilimi görüyoruz."

TCMB Başkanı Karahan, para politikasındaki sıkı duruşlarını, dezenflasyonun devamını sağlayacak şekilde sürdüreceklerinin altını çizerek, enflasyonun ana eğilimindeki yavaşlamanın sürdüğünü, enflasyonun ana eğilimini yakından takip ettiklerini vurguladı.

Karahan, hizmet enflasyonunda iyileşmeye dair sinyallerin belirginleştiğini, kira dışındaki kısımda daha belirgin olmak üzere, kademeli bir iyileşme izlediklerini belirtti.

KİRALARA DİKKAT ÇEKTİ
"Kira dışındaki hizmetlerde fiyat artışları kademeli olarak zayıflamaktadır" diyen Karahan, hizmet fiyatları dinamiklerine kira ve kira dışı şeklinde bakmanın daha sağlıklı olduğunu değerlendirdiklerini vurguladı.

Kiraların, deprem, kentsel dönüşüm, kira artış sınırlaması gibi nedenlerle, diğer hizmet kalemlerinden ayrı ele alınması gereken ve yapısal boyutu da olan bir husus olduğunu ifade eden Karahan, "Bu saydığımız nedenlerle kira enflasyonundaki ataletin öngörülerimizden yüksek olduğunu değerlendirmekle beraber, kira hariç hizmetlerin daha belirgin yavaşladığını görüyoruz" diye konuştu.

Merkez Bankası Başkanı Karahan, kasım ayına ilişkin perakende ödeme sisteminden elde edilen öncü göstergelerin, son çeyrekte aylık kira enflasyonunun yavaşlayacağına işaret ettiğinin altını çizdi.

Karahan, "2023 Ağustos'ta 140 milyar doların üzerine çıkan KKM hesapları, kasım ayının ortasında 38 milyar dolar seviyesine geriledi. Vadesi dolan KKM hesaplarından TL'ye geçiş oranları yıl başında yüzde 10'lu seviyelerdeyken son dönemde yüzde 25'ler civarında" diye konuştu.

Bu dönemde KKM hesaplarının toplam içindeki payının yüzde 26'dan yüzde 7'nin altına gerilediğini dile getiren Karahan, Türk lirası mevduatın payının ise aynı tarihlerde yüzde 32'den yüzde 58'e yükseldiğini bildirdi.

'SIKI PARA POLİTİKASI DURUŞUMUZU SÜRDÜRECEĞİZ'
TCMB Başkanı Karahan, mart ayında yüzde 50'ye çıkardıkları politika faizini 8 aydır sabit tuttuklarını belirterek, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Aylık enflasyonun ana eğiliminde belirgin ve kalıcı bir düşüş sağlanana ve enflasyon beklentileri öngörülen tahmin aralığına yakınsayana kadar sıkı para politikası duruşumuzu sürdüreceğiz. Bu doğrultuda, politika faizinin seviyesini, enflasyon gerçekleşmeleri ve beklentilerini göz önünde bulundurarak öngörülen dezenflasyon sürecinin gerektirdiği sıkılığı sağlayacak şekilde belirleyeceğiz."

Karahan, sıkı parasal duruşlarını desteklemek üzere kullandıkları makroihtiyati tedbirleri üç ana grupta özetleyebileceklerini kaydederek, şu açıklamalarda bulundu:

"Bunlardan ilki TL mevduatın payını artırmak ve KKM'yi kademeli olarak azaltmak amacıyla aldığımız tedbirler. Ağustos, eylül ve kasım aylarında bu düzenlemelerde güncellemeler yaptık. Takdir edersiniz ki dolarizasyonun yüksek olduğu bir ekonomide, para politikasının etkinliği düşük oluyor. Bu nedenle, bir taraftan sıkılaşma yaparken bir taraftan da aktarım mekanizmasını güçlendirmek için TL mevduatın payını artıracak makroihtiyati önlemler aldık. İkinci kategoride TL ve YP kredilere yönelik getirdiğimiz aylık büyüme sınırları bulunuyor. Bu sınırlamalarla kredi talebindeki dalgalanmaların önüne geçtik. Üçüncü olarak da likidite yönetimine ilişkin attığımız adımlar bulunuyor. Dönemsel olarak ortaya çıkan likidite fazlasını zorunlu karşılıklar ve diğer araçlarımızı kullanarak sterilize ediyoruz."


YORUM YAZ..
Modal