Türkiye Mavi Vatan'da arama çalışmalarına devam ettikçe, bulduğu gazı kıyıya taşımak istedikçe yeni Kaşif'lere de ihtiyaç duyulacak. Kaşif 2 ile Türkiye, dünyada bunu yapabilen 4 ülkeden birisi durumunda.
Armelsan Savunma Teknolojileri Genel Müdürü Can Emre Bakım Kaşif'i en temel haliyle ‘Ağır iş sınıfı uzaktan kumandalı su altı robotu’ olarak belirtiyor. Bakımı yapılan ürünün Kaşif 2 olarak adlandırıldığını, Kaşif 1'in ise Fatih sondaj gemisi üzerinde aktif olarak çalışmalara katıldığını dile getirdi.
KANUNİ SONDAJ GEMİSİNE KAVUŞMAK İÇİN GÜN SAYIYOR
Can Emre Bakım, Kaşif 2'nin de en geç önümüzdeki hafta yuvadan ayrılacağını, sondaj gemisi Kanuni'ye katılarak yeni bir serüvene atılacağını bildirmesinin ardından Kaşif 2'nin bazı teknik özelliklerinden şu şekilde bahsediyor:
‘Kaşif'in amacı sondaj platformunun su altında yapacağı tüm faaliyetleri gerçekleştirmek. Üzerindeki gelişmiş kameralarla hem görüntü aktarıyor, hem de cihazın önünde bulunan robot kolları vasıtasıyla sondaj platformunun talimatları çerçevesinde kesme biçme işlemleri, conta değiştirme, kuyu başı temizleme gibi işleri yapıyor. Yaklaşık 3 bin metre derinliğe kadar operasyon yapabilme kabiliyetine sahip bir robottan söz ediyoruz... Hatta şunu da söyleyeyim istenildiği takdirde bazı değişiklikler ve güncellemelerle Kaşif'in 6 bin metre derine inmesi mümkün oluyor.’
YERLİLİK ORANI GİDEREK ARTIYOR
Savunma sanayiinde ya da yakın alanlarda bir cihaz ile karşılaşınca hepimizin aklına ilk gelen sorulardan biri yerlilik oluyor... Can Emre Bakım, Kaşif 1'in yerlilik oranının yüzde 53 civarında olduğunu söylüyor. Kaşif 2'de bu oran yüzde 65 seviyelerine yükselmiş. Yaklaşık 6 ayda gibi kısa bir sürede böylesine önemli bir gelişim, gelecek projeler için ümitlendirici. Genel Müdür Bakım'ın anlattığına göre Kaşif 3 ve sonrasında yerlilik oranı yüzde 70'in üzerinde olacak.
DÜNYADA BUNU ÜRETEBİLEN 4 ÜLKEDEN BİRİYİZ
ARMELSAN Savunma Teknolojileri Genel Müdürü Can Emre Bakım, projenin maliyetleriyle ilgili de bazı detayları paylaşıyor. Yurt dışında benzer özelliklerde bir cihazın yaklaşık maliyetinin 6 milyon euro olduğunu belirtiyor. Tabii ki Kaşif 1 ve Kaşif 2 Türkiye'de üretildiği için maliyet çok daha aşağılara düşüyor. Buradaki en kritik hususlardan biri de Kaşif için harcanan maliyetlerin büyük çoğunluğunun yurt içinde kalması. Yani dışarıya döviz çıkmaması açısından da değerli bir iş var ortada...
Peki bu tarz araçları herkes üretebiliyor mu? Bakım, dünyada daha önce sadece 3 ülkenin bu araçlardan üretebildiğini belirterek, Kaşif 2'nin dünya üzerindeki en yüksek itiş gücüne ve hidrolik güce sahip olan insansız su altı aracı olduğunu söylüyor.
KAŞİF'E İHTİYAÇ DAHA DA ARTACAK
Birisi arkamızda duran Kaşif 2, diğeri ise şu anda Mavi Vatan'ın derin sularında görevini yapan Kaşif 1 'Bu sayı bizim için yeterli mi?' sorusuna Can Emre Bakım şu cevabu veriyor:
‘Gaz bulunan sahada kuyu tamamlama dediğimiz bir evre var. Bu evrede bulduğunuz gazı kıyıya taşıma faaliyetlerini yürütüyorsunuz. Bu faaliyetler de sadece sondaj gemisiyle değil onları destekleyen 'platform destek gemileri' ile yapılıyor. Ve bu platform destek gemilerinde de yaklaşık olarak her bir gemi için iki insansız su altı aracı ihtiyacı doğuyor kuyunun tamamlanabilmesi için. Bunları şu sebeple anlatıyorum; Türkiye Mavi Vatan'da arama çalışmalarına devam ettikçe, bulduğu gazı kıyıya taşımak istedikçe yeni Kaşif'lere de ihtiyaç duyulacak. Somut bir örnek vereyim; biliyorsunuz Sakarya gaz sahasından müjdeli bir haber aldık. O gazın ülkemize ulaşması için 10 tane insansız su altı aracının aynı anda sahada faaliyet göstermesi gerekiyor.’
İNSAN KOLUNUN TÜM HAREKETLERİNİ YAPABİLİYOR
Kaşif'in ileri düzeyde bir yönetim paneli var. Önünüzdeki birçok ekrandan aşağıda olan bitenleri net bir şekilde görüyor, ihtiyacınız olan komutları kolaylıkla iletebiliyorsunuz. Dikkat çeken bir diğer nokta Kaşif'in hemen önünde yer alan iki kol. Bakım bunların 'robotik kol' olduğunu söyleyen Bakın şunları belirtiyor:
KOLLARDAN BİRİSİ 5, DİĞERİ 7 FONKSİYONLU
‘Kollardan birisi 5, diğeri 7 fonksiyonlu... 5 fonksiyonlu olan kol daha güçlü ve robotun ağır bir cismi taşıması ya da kendini bir yere sabitlemesi gibi durumlarda devreye giriyor. Diğer kol ise bir insan kolunun tüm hareket kabiliyetlerine sahip. İşin hassas çalışılması gereken noktalarında esas rol onun oluyor... El aletlerini kullanıp yukarıdan gelen talimatları yerine getiriyor. Eğer binlerce metre derinde kesme, sıkma, temizleme, conta değişikliği gibi ihtiyaçlarınız olursa 7 fonksiyonlu kol kısa sürede isteklerinizi yerine getiriyor.’