İsrail'in 11 sene evvel yola koyulan yardım filosuna gerçekleştirdiği saldırıda, çeşitli ülke ve inançlardan hemen hemen 600 yolcu, uluslararası sularda alıko
İsrail'in, Gazze'ye insani destek götüren ve "Rotamız Filistin, Yükümüz Özgürlük" sloganı ile yola koyulan Mavi Marmara gemisine 31 Mayıs 2010 tarihinde gerçekleştirdiği saldırının ardından 11 sene geçti.
İsrail'in abluka ve ambargo altında tuttuğu Gazze insanına destek olmak ve bölgede olan insani dramı herkese göstermek için İHH İnsani Yardım Vakfı ve Free Gaza Movement ile Viva Palestina'nın içlerinde olduğu uluslararası insani destek kuruluşları aracılığıyla 2010'da destek kampanyası başlatıldı.
''ROTAMIZ FİLİSTİN, YÜKÜMÜZ ÖZGÜRLÜK
"Rotamız Filistin, Yükümüz Özgürlük" sloganı ile gerçekleştirilen kampanyaya binlerce sivil toplum kurumu ve aktivist destek oldu.
Kampanya çerçevesinde Türkiye'den verilen bağışlar sayesinde alınan ilaç, tıbbi malzeme, demir, çimento, oyuncak, çocuk oyun parkı ile okul malzemeleriyle Defne Y, Gazze 1 ile Mavi Marmara gemileri, İstanbul'dan 22 Mayıs 2010 tarihinde yola koyuldu.
Sarayburnu Limanı'ndan Gazze'ye coşkuyla yolculanan Mavi Marmara gemisi, 34'ü yabancı 50 basın mensubunun da içlerinde olduğu 32 ülke ile farklı inançlardan 560 yolcusunu Antalya'nın Kepez Limanı'ndan aldıktan sonra 28 Mayıs 2010 tarihi saat 00.30'da oradan yola çıktı.
Akdeniz'den yola çıkan Mavi Marmara gemisi, Kıbrıs'ın 30 mil güney bölgesinde uluslararası sularda öteki ülkelerden hareket eden beş gemi ile bir araya geldi. Gazze'ye insani destek malzemesi götüren gemiler, 30 Mayıs 2010 tarihinde Gazze'ye doğru yola çıktı. 30 Mayıs gecesi ile 31 Mayıs gece yarısı saatlerinden sonra Mavi Marmara gemisine telsizden tehdit mesajları yollayan İsrail Ordusu, filoda yer alan gemilere hem havadan hem de denizden taciz etti.
Sabaha doğru filoya saldırı düzenlemeye başlayan İsrail komandoları, helikopterler ile zodyak botlardan Mavi Marmara gemisinde bulunan sivillere ilk önce sis ile ses bombaları attı, akabinde de hedef ayırmaksızın saldırdı.
İsrail askerleri aracılığıyla açılan ateş sonucunda dokuz Türk yardım gönüllüsü yaşamını yitirdi, 50'ün fazla gönüllü kişi de yaralandı. Kafasından vurulan eylemci Uğur Süleyman Söylemez'in dört sene bitkisel hayattan sonra yaşamını yitirmesiyle de saldırı neticesi yaşamını yitirenlerin sayısı 10'a çıktı.
İHH İnsani Yardım Vakfında basın danışmanlığı yapan Cevdet Kılıçlar saldırı anına dair fotoğraf çekerken, 19 yaşındaki eylemci Furkan Doğan da o anları kaydederken helikopterden açılan ateş ile kafalarına ve göğüslerine denk gelen ateşlerle yaşamlarını yitirdi.
YARDIMLARA ENGEL OLDULAR
İsrail askerlerinin iki saat devam eden saldırısının bitiminde Mavi Marmara ve filoda yer alan gemiler, İsrail donanması aracılığıyla ele geçirildi. Gemide bulunan kim varsa arandı ve kelepçeyle güvertede bir araya getirildi. İsrail donanmasında olan pek çok helikopter, fırkateyn, hücumbot ile bir denizaltı da saldırıya destek oldu.
Askerler, yaralı kişilere destek olmak isteyen yolcuları önlerken yaralılar birkaç içinde helikopter ile götürüldü.
Gerçekleşen arıza çözüldükten sonra Aşdod Limanı'na doğru hareket eden gemi hareket halindeyken basın mensupları ile yolculara İsrail askerleri tarafından saatlerce çirkin muamelede yapıldı. Elleri kelepçeli halde yerde oturtulan kişilerim en temel insani gereksinimleri gidermesine engel olundu Gemideki insanların bilgisayar, cüzdan, kamera, cep telefonu, fotoğraf makinesi benzeri eşyalarına ve basın mensuplarının işlerini yaptıkları esnada kullandıkları teknik malzemeler de alındı.
Gemi, Aşdod Limanı'na vardıktan sonra uzun süre bekletilirken, gemide olan kişilere yalnızca su verildi. İsrail devlet personellerinin eşliğinde gemiden çıkarılanlar, limanda yer alan ve İsrail bayrakları olan siyonist bir topluluğun sözlü tacizleriyle karşı karşıya kaldı.
Liman içinde bulunan özel odalarda teker teker fotoğrafları çekilen, baştan aşağı aranan basın mensupları ile aktivistler, İsrail istihbarat personelleri aracılığıyla sorgulandı. Akabinde elleri kelepçeli bir şekilde dörder ve beşerli gruplar olarak cezaevi araçlarına alınarak Ber Şeva Cezaevi'ne alındı. Cezaevinde dörder kişilik hücrelere yerleştirilen aktivist ile basın mensuplara orada iki gün tutuldu.
Mavi Marmara gemisi ile Gazze'ye insani destek götürmek için harekete geçen fakat İsrail'in saldırısı sebebiyle hedefine ulaşamayan göstericiler, 2 Haziran sabahında Tel Aviv'deki Ben Gurion Havalimanı'na götürüldü. Aktivistlerin özgür bırakılması ve uçağa alınmaları tüm gün boyunca devam etti.
Türk Hava Yolları'na (THY) ait üç uçakla içlerinde Anadolu Ajansı muhabirleri Ali Ebubekir Tokcan, Yücel Velioğlu ile foto muhabiri Erhan Sevenler’in de olduğu 16'sı Türk 50 gazeteci ile eylemci, 3 Haziran sabahında Atatürk Havalimanı'na ulaştı.
MAVİ MARMARA'DA HAYATINI KAYBEDENLER
Mavi Marmara gemisine İsrail'in uluslararası sularda gerçekleştirdiği saldırının ardından 11 sene geçti. İHH İnsani Yardım Vakfı ile Mavi Marmara Özgürlük ve Dayanışma Derneği aracılığıyla da yürek yakan saldırının her yıl dönümünde pek çok anma programları gerçekleştiriliyor.
Saldırı sonucunda yaşamını yitirenlerin Cengiz Songür, Ali Haydar Bengi, Çetin Topçuoğlu, Cevdet Kılıçlar, Necdet Yıldırım, İbrahim Bilgen, Furkan Doğan, Cengiz Akyüz, Fahri Yaldız ve Uğur Süleyman Söylemez'in adları memleketleri başta olarak Türkiye'nin farklı şehirlerinde ve Gazze'de inşa edilen kalıcı eserler ile anılıyor.