Maske Ağız Kokusunu Engellemez!

Günlük hayatta yediğimiz yiyeceklerden kaynaklı ya da gerekli bakımını yapmadığımızdan dolayı ağzımız koku yapar. Özellikle Koronavirüs sürecinde maske taktığımızdan dolayı bu kokuyu sadece kendimiz alırız. Bu oldukça rahatsız edici bir durumdur. Peki ağız kokusunu nasıl önleyebiliriz? İşte detaylar...

18.08.2020-09:10 - (Son Güncelleme: 18.08.2020-08:37) Maske Ağız Kokusunu Engellemez!

Koronavirüs salgını sebebiyle takılması zorunlu olan maskeler ağız kokusunu karşımızdaki kişiye iletmez ama bizzat kokuyu biz aldığımızdan dolayı rahatsızlık hissederiz. Ağız kokusu olan biri, sadece kişisel değil, büyük bir sosyal hastadır. Dünyanın en gelişmiş bölgelerinde bile muhakkak ağız kokusu sorunu vardır. Bu kaçınılmaz bir gerçek olmakla birlikte, aynı zamanda bir hastalıktır.

UYUNAN ODA NEMLİ OLMALI

Fizyolojik olarak oluşan ağız kokusu doğal bir durumdur. Özellikle sabahları oluşan ağız kokusu bu sınıfta yer almaktadır. Geceleri tükürük salgısının azalmasına bağlı olarak bakteri sayısında meydana gelen artış ve bu bakterilerin oluşturduğu sülfür içerikli gazlar bu duruma sebep olmaktadır.

Fizyolojik ağız kokusu tedavi edilmesine gerek yoktur. Sabahları uyanır uyanmaz ağzın çalkalanması, bir bardak su içilmesi ya da diş fırçalamak kokudan kurtulmak için yeterli olacaktır. Uyunan odayı nemli tutmak da rahat nefes almayı sağlayarak ağızdan solumayı engelleyecek, ağzın kurumasını engelleyebilir.

DİŞLER İYİ FIRÇALANMALI

Aşırı oranda tüketilen et, süt gibi proteinden zengin besinler, sarımsak, soğan, turp gibi kokulu yiyecekler; içeriğindeki yoğun sülfür sebebiyle kokuya neden olabilir. Çok fazla kahve ve alkol tüketilmesi ile sigara da ağız kokusunun olmasının nedenleri arasındadır. Diş fırçalama ve diş ipi kullanımı, dili fırçalama, ağız gargarası kullanımı ya da yemekten sonra maydanoz, nane gibi koku gideren besinlerin tüketimi ağızda oluşan kokunun çabuk geçmesine yardımcı olacaktır.

Ağız kokusu, sadece diş fırçalama, ağız çalkalama gibi alışılmış ağız temizleme metotları ile düzelmeyeceği bilmeniz gerekir. Kokunun ana kaynağına inilerek tedavi yapılması gerekir. Bu tip kokuların oluşmasında rol alan çok çeşitli sebeplerin olmasına karşın, yüzde 85-90 oranında ağız ortamından kaynaklandığı bilinmektedir. Yemekten sonra sadece diş fırçalamak gerekli bir işlev fakat bu da tek başına yetersizdir. Dişler yemekten sonra uygun şekilde fırçalanmaz ya da diş ipi kullanılmazsa, yiyecekler dişlerin yüzeyine, aralarına ya da derin diş eti ceplerine yerleşir. Bu durumda zamanla koku oluşumuna yol açar ve bakteri üretir. Bu bakterilerin ürettikleri kokulu gazlar ağız kokusuna yol açar. Uygun ağız temizliğiyle bu durum çözülebilir.

PROBLEMLİ DİŞ ÇEKİLMELİ

Dişlerdeki çürükler, apseler, diş eti iltihabı, temizlenmesi güç diş eti cepleri yaygın olarak görülen ağız kokusu nedenleri arasında yer alır. Kemik kaybına bağlı olarak dişler arasında temizlenmesi güç aralıklar oluşur ve çok kötü kokuya sebep olabilir. Gömülü 20 yaş dişinin etrafında yiyecek birikimine sebep olan diş eti cepleri ve altı kolay temizlenemeyen köprüler, yıllardır yenilenmemiş, diş eti ile uyumu bozulmuş kaplamalar da koku kaynakları arasındadır.

Uyumsuz, temizlenmeyen ya da yiyecek birikimine sahip pürüzlü yüzeyleri olan takıp çıkarmalı protezler de yiyecek artıkları sebebiyle koku yapar. Böyle durumlarda çürükler temizlenmeli, diş eti tedavisi yapılmalı, problemli 20 yaş dişler varsa muhakkak çekilmelidir. Ağız bakımı esnasında dil yüzeyini temizlemeyi unutmamak önemlidir. Bunun için diş fırçanızı ya da dil için üretilen özel kazıyıcıları kullanmanız yeterli olacaktır.

Diş ipi ve fırçalama sonrası ağız sularının kullanımı da bakterilerin temizlenmesinde etkili olacaktır. Düzenli kullandığınız ağız suyunun ilaç özelliği taşımamasına ve dişleri boyayabilecek kadar koyu olmamasına dikkat edilmesi gerekir. Sinüzit ve burun kaynaklı iltihaplar da geniz akıntısına yol açarak ağız kokusu yapabilir. Burunda polip ya da benzeri patolojiler oluştuğunda da burundan hava girişini engelleyerek burun mukozasının kurumasına yol açar. Bu da kötü kokunun oluşmasına sebep olur. Bu durumda kötü koku ağızdan ziyade burundan gelmektedir.

AĞIZ KOKUSUNU ÖNLEMEK İÇİN YAPILABİLECEKLER

Su İçilmeli

Destek olarak ağız gargarası kullanabilirsiniz. Altı ayda bir diş hekim kontrollerini ve diş taşı temizliğini yaptırmanız gerekir. Özellikle ilerleyen yaşlarda çok su içmek dilinizin kurumasını da önleyerek ağız kokusu ile mücadelede önemli bir silah olarak kullanılabilir. Su, ağız içindeki bakterilerin minimumda tutulması için yardımcı olur. Ayrıca tükürük salgısının artmasına yardımcı olur.

Gıdaları Çok Çiğneyin

Şeker tüketimini en aza indirin. Un, şeker, nişasta ve glikoz ile tatlandırılmış tüm hazır gıdalar, bakteriler için mükemmel kaynaklardır. Bu tür bakteriler şekerle beslenerek hızla çoğalım sağlarlar. Diş çürükleri ve diş eti hastalıklarına davetiye çıkaran bu bakteriler, ağız ve vücut sağlığını hızlı bir şekilde bozar. Bu tür yiyecekleri olabildiğince az tüketmelisiniz. Yediğiniz lokmaları oldukça uzun çiğnemelisiniz; bu sayede yiyecekler tükürük ile karışarak ağızda kalmaz. Daha çok çiğnemek, tükürüğü artırır ve daha çok bakteri ağız içerinden koparak mideye gider.

GASTROENTEROLOĞA GİDİN

Ülser ve mide kanseri, mide hareketlerini bozarak yiyeceklerin uygun şekilde sindirilmesine engeller. Sindirilemeyen yiyecekler midede kalarak kokuşur ve burada meydana gelen koku ağza kadar ulaşabilir. Yine bağırsakta meydana gelen bir ülserasyon, hatta kanser sebebiyle bağırsaklarda oluşabilen daralma ya da tıkanıklık, yiyecek posalarının bağırsakta kalmasına ve gaz oluşturmasına sebep olmaktadır. Bu gaz doğal yollarla dışarıya çıkamadığı için ağız yoluyla dışarı çıkmaya çalışır. Uzun süren hazımsızlık ve anormal ağız kokusu olanlar bir gastroenterologa gözükmelidir.

YORUM YAZ..

En Çok Okunanlar

Modal