Son dakika gelen bilgilere göre, 2018 senesinde Ağrı'da kaybolan ve yaklaşık 20 gün sonra cansız bedeni bulunan 4 yaşındaki Leyla Aydemir'in avukatı yeniden yargılanan 7 sanığın beraatına karar veren yerel mahkemenin kararına istinaf mahkemesinde itiraz etti.
AVUKAT MAHKEMEYE DİLEKÇE VERDİ
Leyla Aydemir'in ailesinin avukatı 7 sanığın ayrı ayrı beraatlerine dilekçe vererek duruma itiraz etti. Dilekçesinde bu kararın yasalara ters olduğunu öne süren avukat, konu ile ilgili şu açıklamalarda bulundu; "Yetişkin bir insanın bile o otların ve çalılıkların arasından yürüyerek köyden 2,5 kilometre uzaklaşması çok zor. Leyla kendiliğinden o kadar yolu gidemez. Olayın failleri Leyla'nın kendiliğinden yürüyerek köyden uzaklaşıp sonra da kendi isteğiyle elbiselerini çıkardığı yönünde algı oluşturmaya çalışmışlardır. Hatta elbiselerin 150-200 metre arayla bırakılması da tamamen bu algıyı pekiştirmeye yöneliktir. Elbiselerin bulunduğu iki nokta arasında mantıksal olarak bir alaka yoktur çünkü çocuğun gidiş yönü köyden sürekli olarak uzaklaşma şeklinde olsaydı elbiseler aynı hizada ilerlediğine işaret etmeliydi. Bir başka husus ise elbiseler cesedin oldukça yakınında bulunuyor 300-500 metre, oysa ceset köyden 2,5-3 km uzakta bulunuyor. Leyla, neden 2500 metre ilerledikten sonra elbiseleri çıkarsın ki?"
CİNAYETİ KÖYDEN BİRİ YA DA BİRİLERİ İŞLEDİ
Leylanın kaybolmasının 15 dakika gibi bir sürede fark edildiğini vurgulayan avukat yaptığı açıklamaların devamında şu sözlere yer verdi; "Bu durumun önemi ise Leyla'nın kaçırıldığı çemberin köy içinde kalmasıdır. Olayın hemen akabinde jandarma ekipleri ve daha birçok arama kurtarma ekibi olay yerine intikal ettiğinden dolayı o kargaşada faillerin maktulü köyden çıkarmasının düşük bir olasılık olduğunu, Leyla'nın köyde bir süre tutulduktan sonra köy dışına çıkarıldığı kanaatimizce daha güçlü bir olasılıktır. Fail veya faillerin köy ahalisinden olmaları ve özellikle mevcut sanıklar bakımından hem akrabalık hem de komşuluk ilişkilerinin olduğu bize şunu düşündürmektedir; ilk andan itibaren bu suçu işleyenler sürekli olarak veyahut zaman zaman arama kurtarma faaliyetlerine katılıp hem şüphe çekmemek hem de tüm gelişmelerden haberdar olup süreci kontrol altında tutmak istemişlerdir. Kolluk birimleri de dahil olmak üzere ilgili tüm birimlerden bilgi alarak aynı zamanda kendilerine bilgi veren suç ortakları sayesinde anbean gelişmeleri takip etmişlerdir. Arama ekiplerini yanlış yönlendirerek zaman kazanmışlardır. Böylece fiil üzerinde hakimiyet kurmaları kolaylaşmıştır. Hükmün bozulması yerine davanın Bölge Adliye Mahkemesi’nde yeniden görülmesine karar verilirse, ilk derece mahkemesinin hükmünün kaldırılması ve duruşmalı yapılacak istinaf incelemesi neticesinde yeniden hüküm kurularak ilk derece mahkemesinde beraat eden tüm sanıkların fikir ve eylem birliği içinde atılı suçları işledikleri gözetilerek sanıkların tamamının TCK'nın 37/1 maddesi delaletiyle TCK82/1-e,109/3-b,f, 63/1,53/1, gereği ayrı ayrı cezalandırılmalarını ve TCK 53/1 kapsamında belirli hakları kullanmaktan yoksun bırakılmalarına karar verilmesini arz ve talep ederiz."
NELER YAŞANMIŞTI?
Ağrı'da 15 Haziran 2018'de kaybolan Leyla Aydemir'in 18 gün sonra cansız bedeni bulunmuştu. Bulunduğu zaman üzerinde herhangi bir darp ve yara izi olmayan Leyla Aydemir'in cenazesi yaşadığı köy olan Bezirhane köyüne defnedilmişti. Leyla'nın ölümü üzerine sorgulanan 7 kişi hakkında ise Ağrı 1. Ağır Ceza Mahkemesinde dava açılmıştı. Davanın 2 Ekim 2020'de bu mahkemede görülen karar duruşmasında tutuklu sanık amca Y.A. "kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet ve "cebir ve hile ile kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçundan 4 yıl hapis cezasına çarptırılmış, diğer sanıklar Y.A, B.D, H.D, M.A, M.A.A. ve A.A. ise delil yetersizliğinden serbest bırakılmıştı.