Teoman şarkı sözlerini sizler için hazırladık. İşte detaylar haberimizde...
...dedi Annem
Yaralı dizlerim
Koşamam ki
Kapalı yollarında akamam ki
Unutkan nehrinin
Yolumu sormadan
Bulamam ki
Karlı dağlarında doğamam ki
Saklı kentinin
"Çok üzülme, çok susma,
çok darılma,
çok ağlama,
çok da kitap okuma"
Dedi annem
"Çok terleme, çok yorulma,
girdaplarında boğulma,
yalnızlığına çok da alışma"
Güneşim olmadan
Göremem ki
Ay tutulurken
Uyuyamam ki
Karanlık olsa da
Ben herkesi sevemem ki
Sevmeden de
Yaşayamam ki
Yanlış olsa da
"Çok üzülme, çok susma,
çok darılma,
çok ağlama,
çok da kitap okuma"
Dedi annem
"Çok terleme, çok yorulma,
girdaplarında boğulma,
yalnızlığına çok da alışma"
Ağır Kapı
Ağır kapı aksak lisan
Kelimeler yetmiyor
Çıplak yara gün ışığı
Tenimi incitiyor
İçeriden yeni çıktım
Dünya almıyor beni
Yüreğimde yaşar hâlâ
Ölenlerin yemini
Ne insanlar ne mekanlar
Özlemlere yetmiyor
Başka sözler başka yüzler
Ödeşmeler bitmiyor
Aşk uyudu ranzalarda
Düşler eskidi gitti
Islığıma gömüyorum kalbimdeki sözleri
Hangi meydan hangi sokak
Buluşturur bizi
Hangi yalan hangi yasak
Karşılar bizi
Ne insanlar ne mekanlar
Özlemlere yetmiyor
Çıplak yara gün ışığı tenimi incitiyor
İçeriden yeni çıktım dünya almıyor beni
Yüreğimde yaşar hayla ölenlerin yemini
Hangi meydan hangi sokak
Buluşturur bizi
Hangi yalan hangi yasak
Karşılar bizi
Anlıyorsun Değil mi?
Hava ayaz mı ayaz ellerim ceplerimde
Bir türkü tutturmuşum duyuyorsun değil mi?
Çalacak bir kapım yok mutluluğa hasretim
Artık sokaklar benim görüyorsun değil mi?
Zaman akmıyor sanki saatler durmuş bugün
Sonsuz yalnızlığımda birtek sen varsın bugün
Ya dön bana artık duyuyor musun beni?
Ya çık git dünyamdan anlıyorsun değil mi?
Bir resmin kalmış bende tam ortadan yırtılmış
Hani siyah kazaklı biliyorsun değil mi?
Gözlerimden süzülen birkaç damla anıda
Senin sıcaklığın var anlıyorsun değil mi?
Zaman akmıyor sanki saatler durmuş bugün
Sonsuz yalnızlığımda birtek sen varsın bugün
Ya dön bana artık duyuyor musun beni?
Ya çık git dünyamdan anlıyorsun değil mi?
Arkadaşımın Aşkısın
Arkadaşımın aşkısın
Hakkım yok seni sevmeye
Çıktın karşıma ne diye
Sen başkasının malısın
Kalbim bunu nerden anlasın
Unutmam lazım çünkü sen
Arkadşımın aşkısın
Kaderin oyunu bu bana
Göstermesin seni bana
Karşımda olsanda bakmam
Arkadaşımı aldatmam
İsterse kalbim ağlasın
Arkadaşımın aşkısın
Ümit verme insanım ben
Çek bakışlarını benden
Şüphe etme sevgimden
Kalbim yalnız senin değil
Arkadaşımında bunu bil
Tercihle geçerse ömrüm
Yaşayamam ben ölürüm
Dikkat kimse anlamasın
Arkadaşımın aşkısın
Dinleyince bu şarkımı
Anlayacaksın hatanı
İki dost arasına girdin
Yalnız onu sevindirdin
Dikkat kimse anlamasın
Arkadaşımın aşkısın
Kimseyle hiç dertleşemem
Başkasınıda sevemem
Ölmek ister ah ölemem
Dikkat et anlaşılmasın
Bırak kalbim ağlasın
Arkadışımın aşkısın
Aşk Kırıntıları
Yaklaştırsana yavaş yavaş kendini bana.
Al içine tekrar derinine sakla, kat kasırgana.
Yalan söyleme bak gözlerime bitmiş olamaz.
Yokla ceplerini aşk kırıntıları kalmış olmalı biraz.
Yürürüm ipte,ağım yokken hem de,
Kopkoyu içim inan çok çalıştım
Bu kalpsiz dünyayı sevebilmek için.
Neyim var ki sanki senden başka
Hadi son bir kez
Ceplerini yokla aşk kırıntıları kalmış olmalı biraz.
Aşk kırıntısıyla doymaktansa
Tek başıma aç kalırım bu hayatta.
Paylaşacak bir şey artık yoksa bir erkekle bir kadın arasında
Ayna
Uyamadan uyandım
Yine aynı dünyaya
Karar verdim kalmaya
Baktım dedim ki aynaya
Acelen ne?
Olacaklar olacak
Birgün nasılsa
Yaşa yaşa yaşa yaşa
Seni sevenler var burda
Yaşa yaşa yaşa yaşa
Sevdiklerin var burda hala
Bir Damla Gözyaşı
Tüm kaybolanlar, kaybolmuşlara
Rastlarsa zamanın birinde
Tek bir damla gözyaşım göle düşerse
Ellerimden kayıp gidince
Bir uyansam uykumdan
Bir damla gözyaşı bir damla var ellerimde
Sonunda görürüz belki sen de, ben de
Uçsuz bucaksızız bu yalnız şehirde
Yaşam sevincin duruyor mu
Hala içinde?
Sustun, konuşmadın
Sözcükler bitince
Bir uyansam uykumdan...
Çoktandır
Çoktandır yaşıyormuş gibi yapıyordum demek ben bu şehirde
Çoktandır iki yabancı gibi yaşıyorduk demek biz bu şehirde
Ben de
Belki yaşar belki ölürüm
Çoktandır eriyorsa eğer
Silinirmiş meğer
Büyük de olsa aşk
Çoktandır kanıyormuş meğer,
Çalışırdım inan farketseydim eğer
Ben de
Belki yaşar belki ölürüm
Süresi hiç belli olmaz
Yok ki zamanı
Yarası zor geçer derler
Yok ki ilacı
İnsan bazen yaşar bazen de ölür
Doktor
Öyle büyük ki inan doktor içimdeki boşluğum
Ne koyarsam koyayım hiç dolmuyor
Eğer böyle yaşarsam hep aynı acıyı
Bu sıcaklar bile beni donduruyor
Kör bir dilenci vücudunda sigara yanıklarıyla
İlkbahardan bana bahsediyor
Sardunyalar açıyor diyor, ama ben görmeyeceğim
Ve sizin gibi sevinmeyeceğim
Bekleme salonunda günü geçmiş dergiler
Saçım başım dağılmış, sanki bana benzerler
Doktor, doktor, insanlar hiç bilmiyor
Doktor, doktor, insanlar hiç duymuyor
Doktor, doktor, insanlar hissetmiyor doktor, doktor,
Kimse beni sevmiyor doktor
Gerginsin rahatla dedi, çabucak soyunurken kadın
Paramı ver yeter, hiç farketmez adın
Soyunmana gerek yok, bana bir kaç tatlı söz lazım
Uyuyana kadar kal yeter, bitmiş uyku haplarım
Gönülçelen
Kırıklarını aldırdım kalbimin
Zırhımı çıkarttım astım portmantoya
Güzel vücutlar, boş suratlar
Benimse yenmiş tırnaklarım
Titrek ellerim var
Evet dedi, ben de seni aldattım
Bir kez de değil üstelik
Çünkü beni çok kanattın
Çok sevdiğim bir yalandın
Gönülçelen
Aynı anda utanmadan
Hem kırıcı, hem kırılgan
Yordun beni gönülçelen
Gönülçelen
Biraz gerçek, biraz yalan
Hem yarabandım, hem yaram
Bitsin artık gönülçelen
Duş
Bu aşk
Bizi nereye kadar savurursa
O kadar acıtacakcanımızı
Ama olsun
Daldır elini göğsüme
Al kalbimi
Bul damarımı, bas ilacı
Dindir acımı
Çok mutluyum
Şu anda ellerim
Vücudunda
Umurumda değil artık dünya
Son defaymış gibi kaybederken
Kendimi
En ucur şaraplaarda
Son defaymış gibi kaybederken
Kendimi
Sırılsıklam
Vücudunda
Eğildim
Öptüm dudaklarından
Saç telin vücudumdan küvete
Aktığında
İçindeyim
İçimdesin, anladım
Aşk kanımda
Kasıklarımda
Güneşteyim
Eriyor balmumum
Sapır sapır dökük
Kanatlarım
Aksın bacaklarımdan
Oluk oluk
Milyonlarca doğmayacak
Çocuklarım
Nefes Nefese
Hayat unutursan vardır derken
Burukluğu akar üzerinden
Fırtınalı açık denizdim ben
Sen sakin bir koy ararken
Öğrendik yine de, yaşayarak görerek
Çok sevdik hem de, savaşarak ölerek
Öğrendik yine de, unutarak duyarak
Çok sevdik hem de, sevişerek, öldürerek
Nefes nefese
Tek başımayım hiç güzel değil bu
Hiç özlememişim kendimi
Rutubetimden şişmiş kalbin
Artık açılmıyor bir türlü
Martılar
Gözlerim boş bakıyor
Ufukta bir şeye
Mutluluk veda ediyor
Ilık nefesiyle
Bu sabah sanki bütün cevaplar
Kanatlatmış göğe
Bir bulut saklıyor sanki
Akacak yaşları uykusuz gözlerimden
Bir vapur kalkışı
Bir başka zoraki firar verdiğim sözlerimden
Martılar çığlık çığlığa
Diyor ki dön sarıl ona
Çok geç olmadan
Dön bu yollardan
Kır artık zincirini
Bu kalp aşksız kir pas tutar
Çok geç olmadan dön bu yollardan
Bir yanım anlamsız ve tutarsız bir telaşta
Bir yanım küllenmiş zoraki sevdada
Kupa Kızı Sinek Valesi
Bir iskambil falında, çıkmıştık birbirimize
O güzel kupa kızıydı, sinek valesiydim bense
Gece yarısı o Perşembe rastladım köprü üstünde
Ağlama dedim, o ağladı trabzanlardan indiğinde
Saçların mı ıslak yoksa ıslak mı yaşamak dedim
Senin için rüzgarda hep yağmur mu var
Gözlerin mi daldı yoksa sıkıldın mı sorulardan
Hiç geçmez mi gözlerinden bu sonbahar?
Bir kar tanesi ol, kon dilimin ucuna
Bir kar tanesi ol, eri ağzımda
Sırılsıklamdı soyundu, vücuduma dokundu
Biraz pürüzlü tenimde yaşam hücrelerimi buldu
Mutluydum o uyudu sarıldım sayıklarken
Tanımadığım o adları yanımda çırılçıplak
Rüyamda gururluydum, biliyordum diyordum.
inanmak lazımmış meğer iskambil fallarına
Uyandım bakakaldım, hayali bir parmağın
Bıraktığı yazıya, pencere camının buğusuna
Hoşça kal
Ne Ekmek Ne De Su
Uyanıver gökyüzüyle sonsuzluğa
Unutuver
Hatırlatırsa ellerin
Süzülsün dudaklarından
Yıllar boyunca
Son bir nefes acın katlanınca
Bana yoksun
Biliyorum
Usul usul eriyorum
Kararıyor gözlerim hep
Yorgunum
Yığılır kalır
Yüreğim
Donuk gözlerinde
Ter atar deniz geceler indiğinde
Ne ekmek ne de su
Sensizlik korkusu
İstemem yeter ki sen
Yanımda ol yeter
Kol Düğmeleri
Hatırlarım bugün gibi sessiz geçen son geceyi
Başın öne eğik bir suçlu gibi bana verdiğin hediyeyi
İki küçük kol düğmesi bütün bir aşk hikayesi
İki düğme ayrı kolda
Bizim gibi ayrı yolda
Akşam olunca sustururum herkesi her herşeyi
Gelir kol düğmelerinin birleşme saati
Usul usul çıkarır koyarım kutuya yan yana
Bitsin bu işkence kalsınlar birarada
Heyhat sabah gün ışıldar yalnız gece buluşanlar
Yaşlı gözlerle ayrılırlar bizim gibi düğmeler gibi
Mevsim Sonbahar
Yaprakların döküldü önce
Rengin soldu ardından
Beni hiç düşünmeden
Sarıldın rüzgara gittin
Gözlerinden anladım önce
Sonra sözlerinden
Hiç mi sevmedin hiçmi sevilmedin
Yağmurda yaşatmaz seni güneşte artık(2x)
Mevsim sonbahar(4x)
Gözlerinden anladım önce
Sonra sözlerinden
Hiç mi sevmedin hiç mi sevilmedin
Yağmurda yaşatmaz seni güneşte artık(2x)
Mevsim sonbahar(9x)
Son Dakika Kültür-Sanat Haberleri için aşağı kaydırın.