Kronik Sinüzitte İlaçta Israr Etmeyin

Yoğun antibiyotik kullanılmasına rağmen 3 aydan uzun süre yanıt vermeyen sinüzit, kronikleşmiş olabilir. Uzmanlar, kronik sinüzitte cerrahi tedavinin geciktirilmemesi, bu ameliyat içinde havaların soğumaya başlamadan önceki döneminin uygun olacağını belirtiyor.

02.09.2020-09:30 - (Son Güncelleme: 02.09.2020-14:28) Kronik Sinüzitte İlaçta Israr Etmeyin

KBB Uzmanı Doç. Dr. Esin Yalçınkaya, akut ya da kronik sinüzitin milyonlarca insanın yaşam kalitesini ciddi anlamda etkilediğini, iş ve sosyal hayatını sekteye uğrattığını belirtti.

Yüz ve alın bölgesinde bulunan kanallarda oluşan tıkanmayla karşımıza çıkan sinüzitin, genel olarak antibiyotikle tedavi edilebileceğini belirten Yalçınkaya, ‘İlaç tedavisinin ardından şikayetler 3 haftadan önce ortadan kalkıyorsa, bu akut sinüzittir. Genellikle viral enfeksiyonlardan sonra sinüslerin kısa süreli iltihaplanması şeklinde görülen akut sinüzitte ilaç tedavisi sonuç verir. Ancak şikâyetler 3 aydan uzun sürüyor, ilaç tedavilerine direnç devam ediyorsa sinüzitin kronikleştiği anlamına gelir. Bu durumda ilaçta ısrar etmek fayda etmez aksine hastaya zarar verir’ ifadelerini kullandı.                                                

‘ALERJİSİ VE ASTIMI OLAN KİŞİLERİN KRONİK SİNÜZİTE KARŞI SAVUNMASIZ’

Yalçınkaya, kronik sinüzitte kesin teşhis için paranazal sinus tomografisi çekildiğini belirterek, tomografide sinüslerde kronikleşmiş iltihabın görülürse cerrahi müdahale yapılabileceğini kaydetti. Doç. Dr. Yalçınkaya, ‘Tedaviye veya ilaca dirençli vakalarda endoskopik sinüs cerrahisi bir seçenek olabilir. Kış ayları kronik sinüzit ataklarını tetikleyeceği için, havalar soğumadan bu cerrahiyi gerçekleştirmek uygun olacaktır’ dedi.

Kronik sinüzite burundaki yapısal anormallikler, polipler, burun tümörleri, enfeksiyonlar ya da alerjenlerin sebep olduğunu aktaran Doç. Yalçınkaya, özellikle alerjisi ve astımı olan kişilerin kronik sinüzite karşı savunmasız olduğuna dikkat çekti.

‘SİGARAYA, KLİMAYA, POLENLERE DİKKAT’

Yalçınkaya, alın, burun arkası, gözlerin arası veya arkasında, bazı zamanlarda da yanakta ağrılı basınç, ya da süregelen geniz akıntısı, öksürük, burundan nefes almakta güçlük çekmek, sık tekrarlayan sinüzit atakları şeklinde kendini gösteren kronik sinüzite, horlama, genizden konuşma ve kötü kokulu nefesin de eşlik ettiğini belirtti.

Doç. Dr. Yalçınkaya, ‘Şikayetlere ateş ve burun akıntısı eşlik ediyorsa, bu kısa süreli akut sinüziti düşündürebilir’ dedi.

Kronik sinüziti olan kişilere sigara konusunda da uyarıda bulunan Doç. Dr. Esin Yalçınkaya, konuşmasını şöyle sonlandırdı:

‘Sigara dumanı, ortamdaki alerjenler sinüziti tetikleyebilir. Ev ve araç klima filtrelerinin yüksek verimli olması, duşun yatmadan önce alınması, yeterince sıvı tüketilmesi, polenin yoğun olduğu yerlerden uzak durulması önemlidir.’

YORUM YAZ..

En Çok Okunanlar

Modal