Koronavirüste Yerli Aşı Çalışmalarında Kritik Adım!

Koronavirüsle mücadele kapsamında geliştirilen yerli aşıda kritik bir eşik daha geçildi. Faz 2 aşısının veri toplama çalışmaları biterken, Faz 3 aşamasının mayıs ayında başlaması bekleniyor.

30.04.2021-12:50 - (Son Güncelleme: 30.04.2021-12:55) Koronavirüste Yerli Aşı Çalışmalarında Kritik Adım!

Tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüsle mücadelede Türkiye’nin geliştirdiği yerli aşı çalışmaları hız kesmeden devam ediyor. İlk aşının çalışmalarının yürütüldüğü Kayseri Erciyes Üniversitesi (ERÜ) İyi Klinik Uygulama ve Araştırma Merkezi'nde (İKUM) Faz-2 aşısının veri toplama aşaması da tamamlandığı bildirildi.  İKUM Müdür Yardımcısı Ahmet İnal, aşı uygulanan gönüllülerin 43 gün boyunca takip edildiğini ifade ederek, ‘Faz-3'e geçmek için 43'üncü gün verileri gerekiyordu. Bu veriler, tamamlandı, şimdi bakanlık tarafından incelenecek. Bundan sonra Sağlık Bakanlığı bünyesinde Faz-3 aşamasının mayıs ayında başlaması bekleniyor’ dedi.

ERÜ bünyesindeki Aşı Araştırma ve Geliştirme Merkezi (ERAGEM) ile İKUM tarafından koronavirüse karşı geliştirilen ve Sağlık Bakanlığı ile Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı (TÜSEB) tarafından desteklenen Kovid-19 yerli aşısının Faz-1 çalışması, 44 gönüllü üzerinde uygulandı. İnaktif aşının Faz-2 çalışmaları ise şubat ayında başladı ve 250 gönüllünün aşı uygulaması 9 Nisan tarihinde tamamlandı.

FAZ 3 MAYIS AYINDA BAŞLAYABİLİR

İKUM Müdür Yardımcısı Dr. Ahmet İnal, aşılamanın ardından gönüllülerinin takiplerinin yapılarak, veri toplama aşamasının da tamamlandığını söyledi. İnal, aşı uygulanan gönüllülerin 43 gün boyunca takip edildiğini belirterek, ‘Yerli aşıda Faz-2 çalışmalarının ilk aşaması tamamlandı çünkü bu 1 yıllık bir çalışma. Faz-3'e geçmek için 43'üncü gün verileri gerekiyordu. Faz-3 geçmek için bu veriler tamamlandı. Sağlık Bakanlığı'na sunulmak için gerekli veriler hazırlanıyor. Faz-3'e geçmek için bir veri oluşmuş oluyor. Bu veri bakanlık tarafından incelenecek.

Bu veriler değerlendirildikten sonra Faz-3 aşaması başlamış olacak. Şu an bu çalışmaları kendi açımızdan değerlendirdiğimiz zaman bir sıkıntı görülmüyor. Tabi bu bizim için mutluluk verici. Bundan sonra Sağlık Bakanlığı ve TÜSEB bünyesinde çalışmanın Faz-3 aşamasının mayıs ayında başlaması bekleniyor. Faz-3 aşısının uygulama sırasında da ilerleyen aşamalarda belki erken kullanım onayı ya da tedaviye girmesi mümkün olabilecek; tabi her şey yolunda gider ve başarılı olursa’ şeklinde konuştu.

ŞEHİR DIŞINDAN GELİP PLASEBO ÇIKANLAR OLDU

Faz-2 aşamasına Türkiye'nin her yerinden katılanlar olduğunu dile getiren Dr. İnal, ‘Bu gönüllülerimiz yerli aşı çalışmalarına çok ilgi gösterdiler. Örneğin; şehir dışından gelip plasebo çıkan gönüllülerimiz oldu. Çok emek harcadılar. Bunu duyan gönüllülerimizin tepkisi 'Canımız sağ olsun, her işte bir hayır vardır' diye güzel tepki verdiler. Bunun yanında karı koca gelen gönüllülerimiz vardı. Yine karı koca gönüllülerimizden birine plasebo, kocasına ise aşı denk geldi. Aşı uygulanan eşte aşıyla ilgili hiçbir semptom yokken plasebo uygulanan kadının kolu şişmişti. Bunu psikolojik bir etki olarak düşünebiliriz’ dedi.

HER YAN ETKİ AŞIYA BAĞLI DEĞİL

Bir başka gönüllü çifte de plasebo denk geldiğini ifade eden Dr. İnal, ‘İkisi de aşıdan sonra birçok yan etki yaşadı. 'Bize aşı verilmedi, biz bu yan etkiyi nasıl yaşadık?' diye şaşkınlıklarını ifade ettiler. Bunlar bizim için ilginçti. Yani aşı olmadığı halde yan etki oluşabileceğini gördük. Zaten yapılan çalışmalarda plasebonun amacı bu. Her yan etki aşıya bağlı gelişmiyor. Bazı yan etkileri kişinin aşı olarak düşünüp, bir nevi psikolojik olarak yaşadığını görebiliyoruz. Plaseboda boş su veriliyor. Bu suya karşı vücudun tepki verdiğini düşünün. Biz normalde aşı verdiğimiz zaman yan etki düşünürüz; kol ağrısı, kolda şişme görebiliriz. Demek ki bu plaseboya bağlı da gelişebiliyor. Yani insan vücudunda gelişen yan etki, her zaman aşıya bağlı değildir.’ diye konuştu.

YORUM YAZ..
Modal