‘Koronavirüs Sürecinde Bal Ve Arı Ürünlerine Yüzde 300 İlgi Arttı’

Koronavirüs salgın süreci boyunca bal ve arı ürünlerine olan rağbet arttığı açıklandı. Bununla beraber balın birçok faydasına değinildiği açıklamalarda ekonomiye olan katkısı da değerlendirildi.

01.07.2021-13:29 - (Son Güncelleme: 01.07.2021-13:29) ‘Koronavirüs Sürecinde Bal Ve Arı Ürünlerine Yüzde 300 İlgi Arttı’

Çok eski çağlara dayanan bal, gerek gıda gerek de zaman zaman ilaç olarak kullanılsa bile arılardan toplanan propolis, polen, arı sütü, arı ekmeği ve arı zehri gibi ürünlere gelen ilgi zaman geçtikçe fazlalaşıyor. Gıda Yüksek Mühendisi ve Propolis Uzmanı Aslı Elif Tanuğur Samancı, AA muhabirine, koronavirüs salgını sürecinde çok fazla kendini gösteren propolis, polen, arı sütü, arı ekmeği, arı zehri gibi ürünlere olan önemi aktardı. 

‘DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ANTİOKSİDANLARINDAN BİRİ’ 

Gıda mühendisi Samancı, arıdan elde edilen ürünlerden biri olan propolisin, arıların bitkilerin yaprak, sap ve tomurcuklarından topladığı reçinemsi maddelerden meydana geldiğini belirterek, düzenli bir şekilde kullanıldığında da bağışıklığa iyi geldiğini dile getirerek ‘Dünyanın en güçlü antioksidanlarından biridir, nar, sarımsak ve soğandan 80 kat daha güçlü bir antioksidan. Çok güçlü bir doğal antibiyotik ve antiviral. Pandemi döneminde propolisin Kovid-19'a karşı etkilerini gösteren 20'nin üzerinde akademik yayın çıktı. Propolis, düzenli kullanıldığında bağışıklığı güçlendiriyor. Hastalansak da çok daha hafif atlatmamızı sağlıyor. Hatta aşı olduğumuzda da antikor üretimini artırıyor. Bazen aşıdan sonra yan etki yaşayanlar oluyor, düzenli propolis kullanıldığında bu yan etkiler hafifliyor. Sedef, egzama gibi hastalıklara iyi geliyor’ dedi.

'ARI SÜTÜ ZİNDE VE GENÇ KALMAMIZA YARDIMCI OLUYOR'

Samancı, arı sütünün anne arıların yavrularını beslemek için vücutlarından salgıladığı bir ürün olduğunu belirterek ‘Arı sütü o kadar güçlü ki günde 1 veya 5 gram dahi tüketsek faydalarını vücudumuzda görüyoruz’ şeklinde konuştu.

CİLDİ GÜZELLEŞTİRİYOR

Buna bağlı olarak arı sütünün içinde bazı organik asitler ve proteinler olduğuna dikkati çeken Samancı, cildi de güzelleştirdiğine değinerek ‘Arı sütü gıdalarına düzenli olarak eklendiğinde çocuklarda beden ve zeka gelişimini arttırıyor. Yetişkinlerde ise kandaki hücrelerin oksijenden yararlanma düzeyini artırıyor. Hücrelerin daha fazla kolajen üretmesini sağladığı için cildi güzelleştiriyor. Daha zinde ve genç kalmamıza yardımcı oluyor. Kandaki kötü huylu kolestrolü düşürüyor’ ifadelerini kullandı. Samancı, arı zehrinin ise arıların kendilerini savunmak için vücutlarında ürettikleri bir çeşit toksin olduğunu belirterek, ‘Yani bizi soktuklarında şişmeye yol açan madde. Ciltte yaşlanmaya karşı etkili bir özellik gösteriyor, kırışıklıkları azaltıyor, güneş lekelerini gideriyor. Bir şifa kaynağı olan arının, zehri bile faydalı’ şeklinde konuştu.

‘ARI EKMEĞİ GÜÇLÜ BİR VİTAMİN KAYNAĞI’

Polenin içinde A, D, K ve B grubu vitaminlerin tamamının çinko, magnezyum, demir, kalsiyum gibi önemli mineraller, antioksidan maddeler ve proteinler barındırdığına işaret eden Samancı, şunları kaydetti: ‘Düzenli kullandığımızda ekstra bir vitamin ve mineral kullanmamıza gerek kalmıyor ve vücudun bağışıklığını güçlendiriyor. Arılar toplayıp kovana getirdikleri poleni kendileri de vitamin ve mineral kaynağı olarak kullanıyor. Arılar işte bu polenden arı ekmeğini üretiyor. Arı ekmeği de güçlü bir vitamin kaynağıdır. İçeriğinde polenden daha fazla K vitamini ve 6 kat daha fazla laktik asit ve yüksek miktarda antioksidan bulunur’ 

‘PANDEMİ DÖNEMİNDE BAL VE ARI ÜRÜNLERİNİN SATIŞI REKOR KIRDI’

Türkiye'deki bal üretimi ve arıcılık hakkında bilgi veren Türkiye Arı Yetiştiriciliği Merkez Birliği Başkanı Ziya Şahin ise Türkiye'de kayıtlı 82 bin arıcı olduğunu dile getirerek, ‘8 milyon 150 bin kovanımız var hepsi kayıt altındadır. Kayıtlamada elde ettiğimiz başarı dünyaya örnek teşkil ediyor. Ballı ürünlerinde dünyada lideriz. Dünya çam balının yüzde 92'sini üretiyoruz’ ifadelerini kullandı. 

ÇAM BALININ ÜLKE EKONOMİSİNE ÖNEMLİ KATKISI VAR

Koronavirüs salgını döneminde bal ve arı ürünlerinin satışında uçuşa geçildiğini dile getiren Türkiye Arı Yetiştiriciliği Merkez Birliği Başkanı Şahin çam balının senelik üretim miktarına da değinerek, ‘Pandemi arıcıları vurmadı, kuraklık vurdu. Bütün dünyada bal başta olmak üzere propolis, polen arı sütü, arı ekmeğine ilgi arttı. Bal ve arı ürünlerine ilgi yüzde 300 arttı. Ancak özellikle Çin ve Brezilya'dan gelen sahte bal ve bal ürünlerine 'dur' dememiz gerekiyor. Devletimizin, bal ürünleri üreten kurumlara sertifika vermesi gerekiyor. Türkiye'de ne kadar kuraklık yaşansa da yılda 80-100 bin ton bal üretiliyor. Çam balının yıllık üretimi 40-45 bin ton. Ülke ekonomisine önemli katkısı var. Ancak son yıllarda arıcılık sektörü kuraklıktan çok etkilendi. Arıcılık olmazsa tarım da olmaz’ dedi. 

‘BALIN KALİTESİ FİYATIYLA ALAKALI DEĞİLDİR’ 

Diğer yandan Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Fen Fakültesi Biyokimya Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sevgi Kolaylı ise Türkiye'nin coğrafi konumu sebebi ile bal çeşitliliği ve kalitesi yüzünden çok zengin olduğuna dikkat çekerek ‘Türkiye'de çok kaliteli ballar üretiliyor. Ama sahte ballar da yok değil. Birkaç tane hileli bal haberi, bütün kaliteli ballarımızı gölgeliyor. Halk arasında 'çok pahalı bal çok kalitelidir' gibi yanlış bir inanış var. Balın kalitesi fiyatıyla alakalı değildir. Hilesiz, hurdasız üretildikten sonra bütün ballar, insanlar için şifa kaynağıdır’ ifadelerini kullandı.

‘ÇİÇEK BALLAR KOLAY KRİSTALLEŞEBİLİR’

Dr. Sevgi Kolaylı, söz konusu balın çok işlenmeden ham bal olarak tüketilmesini önerdiklerini bildirerek ‘Halk arasında bal ile ilgili yanlış inanışlar var. Kristalleşen bal kötü bal değildir bu onun yapısında var. Çiçek ballar kolay kristalleşebilir. Ama kestane, çam ve meşe balı kristalleşmez. Balı bildiğimiz güvendiğimiz ve bakanlık onaylı üreticilerden almalıyız’ şeklinde konuştu.

YORUM YAZ..
Modal