Kök hücreler, insan vücudunun tüm dokularında yer alan ana hücrelerdir. Diğer tüm hücrelere dönüşebilen bu hücreler, anne karnındaki ilk gelişim aşamasında ve yetişkin kök hücre şeklinde vücudun bazı bölgelerinde daha yoğun görülür. Doku hasarı yaşandığı zaman bu hücreler aktif hale gelerek hasarlı dokunun tamir edilmesi için ihtiyaç duyulan büyüme faktörünün salınımını sağlar. Bunun yanı sıra kök hücreler iyileşme için ihtiyaç duyulan doku özelliğindeki hücrelere dönüşerek iyileşme ve tamir aşamasında görev yapar.
HASTALARIN DOĞRU SEÇİLMESİ BAŞARI ŞANSINI ARTIRIYOR
Kök hücre tedavisi; cerrahi müdahale için erken dönemde olan veya ameliyat olmak istemeyen hastalarda, kıkırdak hasarının ilerlemesini engellemek ve iyileşme sürecine destek olmak için kullanılmaktadır. Diz, kalça ve omuz gibi eklemlerde kıkırdak yaralanması yaşanmışsa, kök hücre tedavisi uygulanmaktadır.
Kullanım alanı açısından önemli özelliklere sahip olan bu uygulama, yaş, cinsiyet gibi faktörler ve hastalığın düzeyi açısından oldukça önemlidir. Kök hücre, eklem kıkırdak kapasitesinin tamamına yakın kayıplarında uygulanabilecek bir tedavi değildir. Uygun hastaların seçilmesi son derece önemlidir.
KÖK HÜCRENİN UYGULAMA ŞEKLİ HASTAYA GÖRE BELİRLENİYOR
Genel olarak kas iskelet sistemi hastalıklarında uygulanan kök hücre tedavisi, hücreler genellikle kemik iliğinden sağlanır. Fakat kemik iliğinden hücre çoğaltılması işlemi için özel bir donanıma ihtiyaç vardır. Alınan doku örneği, hücre kültüründe üretilerek kök hücreler çoğaltılabilir ya da özel santrifüj sistemleri kullanılarak kök hücreler konsantre edilebilir. Hücre kültürü işlemlerinin, hastalık taşınmasına engel olmak ve istenmeyen hücrelerin nakledilmesini önlemek için özel laboratuvar koşullarına ihtiyaç duyulmaktadır. Çoğaltılan hücreler daha sonra hastalığın geliştiği bölgelere ekilerek burada tedavi sağlanır.
TEK SEANSTA TEDAVİ MÜMKÜN
Daha pratik ve tek seansta uygulanan diğer bir yöntem ise; yağ dokusundan elde edilen materyal içerisindeki kök hücreler santrifüjlerle yoğunlaştırılır ve aynı seans da eklem içerisine enjeksiyonu gerçekleştirilir. Bu yöntemde de hücrelerin hasarlı bölgeye ulaşması beklenir. Bu sebeple hasarlı olan alanın özelliği, büyüklüğü ve yapısı bu iki yöntemden hangisinin yapılması gerektiğini göstermektedir. Kıkırdak hasarının özellikleri iyi değerlendirilmeden yapılırsa uygulama yetersiz kalabilir.
GENETİK YAPIDA BİR DEĞİŞİKLİK OLMUYOR
Kök hücre tedavisi ile oluşturulan kıkırdak yapısı orijinal yapıya benzemese de iyi kalitede bir iyileşme görülmekte. Kök hücreler, kişinin genetik yapısında herhangi bir değişikliğe neden olmaz ve gen tedavisi olarak kabul edilmez. Kök hücre tedavisinin bilinen herhangi bir riski de bulunmaz.
Kök hücreler her türlü hücreye dönüşme potansiyeline sahiptir. Bu özellik sayesinde bazen kök hücreler kıkırdaktan başka kemik benzeri bir dokuya da dönüşür. Eklem içinde bazen yüzeyde kabartıya neden olduğu ve ikincil bir cerrahi tıraşlama gerektirdiği durumlar yaşanabilir. Bu işlemin kök hücre tedavileri konusunda deneyimli ekipler ve tam donanımlı merkezler tarafından yapılması gerekir.