Karantina Günleri İçin Kitap Önerisi: Stefan Zweig Kitapları

Ülkemizde ciddi bir okuyucu kitlesi bulunan Stefan Zweig, eserlerinde duyguları tahlil ediyor ve duygu betimlemelerini çok iyi şekilde yapıyor.

20.05.2020-14:24 - (Son Güncelleme: 20.05.2020-14:30) Karantina Günleri İçin Kitap Önerisi: Stefan Zweig Kitapları

Haber365 (Kültür Sanat Servisi) Dünyada kitapları en çok çevrilen ülkemizde de ciddi bir okuyucu kitlesi bulunan yazarlardan Stefan Zweig’in kitapları karantina günlerinde okunabilecek nadide eserler arasında bulunuyor.

Felsefe eğitimi alan ve psikolojiye meraklı olan Avusturyalı yazar Stefan Zweig’ın kitaplarında çok iyi karakter analizi ve duygu durum tahlilleri yapabildiğini görüyoruz. Bu sebeple yazar eserlerinin hemen hemen hepsinde duyguların aşırılığını bize yansıtıyor.

Hitler zamanında yaşayan ve onlar tarafından kitapları yakılan, göçe zorlanan yazar, çoğu eserinde intihar konusu işlemiştir.

Avrupa'nın Hitler tarafından içine düştüğü duruma duyduğu üzüntüden dolayı intihar etmekle etmemek arasında kalan yazar bu düşüncelere 22 Şubat 1942'de Rio de Janeiro'nun Petrópolis kentindeki evinde eşiyle birlikte uyku hapları içerek son vermiştir.

Roman, uzun öykü, tiyatro, deneme, şiir, seyahat, anı türlerinde yirmiden fazla eser veren başarılı yazarın en beğenilen eserleri ise; Satranç, Olağanüstü Bir Gece, Bir Çöküşün Öyküsü, Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu.

Karantina günlerinde okunabilecek olan kitapların konularından kısaca bahsedelim…

Yazar, “Satranç” kitabında bir satranç ustasıyla oradaki duygu durum analizlerini yapıyor. Gerilim dolu kitapta hem Hitleri hem de halkı temsil eden karakterler yer alıyor. Zweig aslında intihar etmeden önce yazdığı bu kitapla bozulan psikolojisinin sinyallerini veriyor.

“Olağanüstü Bir Gece” kitabında  her şeye sahip zengin bir karakterle karşılaşıyoruz.  Bu varlık onun memnun etmiyor ve hayattan zevk almıyor. Bir gece yoksul kesimle bir araya gelen karakterimiz orada bir heyecan yaşıyor ve hayatın bu heyecan üzerinden sürmesi gerektiğini anlıyor.

Bir Çöküşün Öyküsü adlı çarpıcı eserde, saray hayatından, şatafatlardan, balolardan başka hiçbir şeyden zevk almayan soylu Madame de Prie, kral tarafından Paris'ten uzak kırsal bir bölgeye sürülerek çok sevdiği hayattan koparılıyor yoksulluğu ve yalnızlığı yaşıyor. Yazar bu eserde iki uç noktada yaşayan karakterin duygu tahlillerini yapıyor.  

Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu adlı kitapta, platonik olarak bir adam aşık olan fakat adam tarafından fark edilmeyen bir kadını okuyoruz.  İki bakış açısıyla bu ilişkinin nasıl olduğunu öğrendiğimiz eserde mektuplar duygular bakımından bize uç noktalar sunuyor.

YORUM YAZ..

En Çok Okunanlar

Modal