Çağın hastalığı olarak kanser, son zamanlarda en sık rastlanılan bir durum olarak karşımıza çıkmakta. Modern yaşamın getirdiği dezavantajlardan birisi de beslenme düzeninin değişmesi ve giderek sağlıksız bir hal alan yiyecek üretimidir. Besin değerlerinin değiştirilmesi, modern tarımın giderek yaygınlaşması, hormonlu gıdaların çoğalması kanserin yayılmasına adeta davetiye çıkartıyor.
Kansere sebep olan bu besinler zamanla sağlığımızı bozarak kanser hücrelerinin çoğalmasına neden oluyor.
Günümüzde kanser tedavilerinde yaşanan gelişmeler sayesinde yaşam kaybını önleyen, başarılı sonuçlar elde edilse de özellikle gelişmekte olan ülkelerde kansere yakalanma oranları her geçen yıl artıyor. Kalıtsal kanserler dışında sonradan gelişen tüm kanser türlerinin sağlıksız beslenme alışkanlıkları ve obeziteyle çok yakından ilişkisi bulunuyor.
Yeterli ve dengeli beslenme, kanser dahil pek çok hastalıktan korumaktadır. Aynı şekilde kanserden korunma adına da atılabilecek ilk adım yeterli ve dengeli beslenmedir. Mevsiminde taze meyve-sebze tüketmek, rafine un, basit şeker ve karbonhidratlardan uzak durmak, hayvansal yağları sınırlandırmak, yeterli su içmek, antioksidandan zengin beslenmek dengeli beslenmenin temelini oluşturmaktadır. Bunlara dikkat edilmediği takdirde kanser ve farklı birçok hastalığa yakalanmak kolaylaşmaktadır. Kanser hücrelerinin artmasına sebep olan, vücutta kanseri tetikleyebilecek bazı beslenme hataları bulunmaktadır. Bunların başında fazla miktarda besin tüketimi gelmektedir. Bu durum zaman içerisinde obeziteye sebep olur ve obezitenin kanser çeşitleriyle bire bir ilişkisi olduğu bilinmektedir. Özellikle özefagus, kolorektal, endometrium, böbrek, meme, pankreas, karaciğer, safrakesesi ve hematolojik kanserlerin hepsinde obezitenin güçlü bir etkisi olduğu kanıtlanmıştır. Olması gerekenin üzerinde bir kiloya sahip olmanın ve fazla miktarda besin tüketiminin kansere bağlı ölüm riskini artırdığı da tedaviye verilen cevapları zayıflattığı da bilinmektedir.
Beslenme düzenimizin giderek değişmesiyle günlük hayatta sıklıkla tükettiğimiz besinlerin aslında ne kadar zararlı olduğunu bilmiyoruz. Bu besinler vücudumuzu tehdit ederek sağlığımızla oynuyor. Bilim insanları her gün tükettiğimiz besinlerin kansere neden olduğunu ortaya çıkardı. Kansere sebep olan bu besinler zamanla sağlığımızı bozarak kanser hücrelerinin çoğalmasına neden oluyor. Peki sağlığımızı tehdit eden bu besinler nedir? Kanserin oluşumuna sebep olarak tehlike yaratan bu besinler nelerdir? İşte kansere sebep olan besinler...
Hidrojenize yağlar, daha uzun süre daha taze kalmaları için kullanılır. İşlenmiş gıdalarda bulunur ancak vücutta kansere yol açan hücrelerin yapısında değişikliklere neden olur.
Son zamanlarda yapılan araştırmalar, düzenli olarak çok sıcak içecekler tüketmenin yemek borusuna zarar verebileceğini ve boğaz kanserine yol açabileceğini göstermiştir. Bilim insanları bunu 65 C olarak açıklamaktadır.
Genetiği değiştirilmiş gıdalar bir laboratuvarda zararlılara karşı daha dayanıklı olacak ve sağlam şekilde nakliyeye dayanacak şekilde tasarlanmıştır. Yapılan araştırmaya göre; Amerika'da hemen hemen tüm tahıllarda (soya fasulyesi, buğday ve mısır) GDO'ludur. Ancak Avrupa'daki birçok ülke GDO'lu ürünleri yasaklamıştır.
Cipste sadece yüksek derecede yağ ve sodyum yoktur. Aynı zamanda vücudun tanımadığı yapay tatlar, koruyucu maddeler ve gıda renklendiren maddeler de bulunmaktadır. Yüksek sıcaklıkta kızartılır ve istenen çıtır dokunun elde edilmesi sağlanır fakat bu durum sigarada da bulunan tanınmış bir kanserojen olan akrilamide zemin oluşturur.
İnsanların kilo almamalarına yardımcı olmak için özel olarak yapılan tatlandırıcılardaki kimyasallar, özellikle aspartam, vücutta ciddi bir toksine dönüşerek vücudun yapısına zarar verir.
Patlamış mısır nispeten sağlıklı bir atıştırmalıktır. Fakat onu patlatmak için uygun olmayan yol, sağlığı bozmaktadır. Mikrodalga torbalarının içinde perflorooktanoik asit (PFOA) adlı bir kimyasal madde olduğunu belirten uzmanlar, birçok çalışmanın, PFOA tüketimi sebebiyle böbrek, mesane, karaciğer, pankreas ve testis kanserlerine sebep olabileceğini gösterdiğini söyledi.
Bu liste hamburger, sosisli sandviç, sosis gibi yiyecekleri içerir. Genel olarak her gün yenilen kırmızı etin, kanser riskini yüzde 22'ye kadar arttırdığı araştırmalarda gösterilmiştir.
ABD'de yapılan çalışmaya göre; omega-3 yağlarına ihtiyaç vardır. Fakat bazı çiftliklerde somonlar pestisit, kimyasal, antibiyotik ve diğer kanserojenlerden etkilenmiş bir diyetle beslenirler. Satılan somon balıklarının yaklaşık yüzde 60'ı ise çiftlik somonudur.
Konserve yiyeceklerle ilgili sorun depolama alanından kaynaklanmaktadır. Hemen hemen tüm alüminyum kutular, bisfenol-A veya kısaca kansere neden olan BPA ile kaplıdır. Domatesler ve asit oranı yüksek diğer yiyecekleri konserve kutusundan yemek çok tehlikelidir.
Beyaz un, işlenmiştir. Tahıllarda doğal olarak bulunan besin maddelerinin çoğunu tahrip edebilir. Değirmenler bir kimyasal olan klor gazı ile unun ağartılmasını sağlar.
Basitçe söylemek gerekirse bu tatlandırıcı, kanser hücrelerinin en sevdiği besin maddesi olarak açıklanıyor. Direkt kansere neden olmayabilir ancak kanser hücrelerinin hızla çoğalmasına ve büyümesine izin verir. Genel olarak rafine şeker ve özellikle paketlenmiş yemeklerde bulunur.
Fazla tüketilen alkolün ağız, yemek borusu, karaciğer, kolon, rektum ve meme kanseri riskini artırdığı gösterilmiştir.
Organik olmayan ürünlerde atrazin, tiyodikarb ve organofosfatlar gibi çok tehlikeli pestisitler bulunuyor. Atrazin, insanlarda ciddi sağlık ve üreme sorunlarına neden olduğu bilinen bir kimyasaldır. Avrupa ülkelerinde kullanımı yasalarca yasaklanmıştır, ancak ABD'de kullanılmaktadır. Ne yazık ki, ürünü yıkamak üzerindeki kimyasal kalıntıları temizlemiyor.
Salamura gıdalar, nitratlar veya nitritler, tuz ve sirke kombinasyonu ile sertleştirilir. Ayrıca yapay renklendirici de eklenebilir. Sirkenin kendisi bazı sağlıklı niteliklere sahipken, turşu gibi gıdalardaki yüksek tuz seviyesi ve nitratlar / nitritler sağlığınızı bozabilir.