Kadın Sağlığını Tehdit Eden Jinekolojik Kanser Çeşitleri

Enfeksiyonlardan miyomlara üreme sağlığını tehdit eden birçok hastalık var fakat kanser, yarattığı ciddi sonuçlar nedeniyle en önemli hastalıkların başında yer alıyor. Erken dönemde teşhis edilmeyen jinekolojik kanserler de hayati riskler taşıyor. İşte kadınları tehdit eden 3 jinekolojik kanser...

09.03.2020-18:13 - (Son Güncelleme: 09.03.2020-18:14) Kadın Sağlığını Tehdit Eden Jinekolojik Kanser Çeşitleri

Prof. Dr. İlkkan Dünder, jinekolojik kanser türleri ve erken teşhis hakkında toplum içerisinde yeterli farkındalığın olmadığına dikkat çekti. İşte nedenle 20 Eylül Jinekolojik Kanserler Farkındalık Günü’nün önemli bir adım olduğunun altını çizerek şunları söyledi:

"Üreme organlarının sağlığına yönelik dikkat edilen dönemler, genellikle kadının ilk adetini görmesi, cinsel yaşamının başlaması ya da anne olmaya hazırlanması diyebiliriz. Daha sonra bu ilgi çeşitli nedenlerle kayboluyor. Bilgi eksikliği önemli bir neden ama bazen de doktora gitmekten utanma gibi nedenler de bu kanserlerin erken teşhisini geciktiriyor. Oysa bu hastalıkların erken teşhisi, tedavi başarısını artıran en önemli faktörlerin başında geliyor."

Jinekolojik kanserler dendiğinde ilk akla gelmesi gereken organlar; rahim, rahim ağzı, yumurtalık, vulva, vajina ve tuba (tüpler). Bu organlarda kanser görülme oranı da göz ardı edilmeyecek kadar yüksektir. Türkiye’de tüm kanserler arasında rahim 4. yumurtalık 5. rahim ağzı kanseri ise 9. sırada yer almaktadır. Her yıl yaklaşık 4 bin rahim, 2 bin 400 yumurtalık, bin 700 rahim ağzı ve 250 vulva ve vajen ve 70 tuba kanseri tanısı konuluyor. Fakat jinekolojik kanserler arasında en sık rahim, rahim ağzı ve yumurtalık kanserinin görüldüğünü ifade eden Prof. Dr. İlkkan Dünder, bu hastalıklar hakkında merak edilenleri anlattı.

RAHİM AĞZI KANSERİ

Rahim ağzı kanseri, gün geçtikçe yaygınlığı artan bir hastalıktır. Dünyada her yıl yaklaşık 570 bin kişiye rahim ağzı kanseri tanısı konuluyor ve yine her yıl yaklaşık 255 bin kadın bu hastalıktan dolayı hayatını kaybediyor. Türkiye’de ise bu kanser türü her 100 bin kadında 4,42 oranında görülüyor.

Ciddi sonuçları olsa da aşı ile korunabilen tek kanser türü olması işin en sevindirici yanı. Hastalığın nedeni ise “HPV” olarak adlandırılan virüs ailesidir. Fakat birçok farklı çeşidi olan bu virüslerin sıklıkla HPV 16 ve HPV 18 olmak üzere 15 türü rahim ağzı kanserine neden oluyor.

Virüs dışında, sigara, uzun süre steroid hormonu kullanımı, bazı genital kanal enfeksiyonları, genetik yatkınlık gibi faktörler de bu hastalığa yakalanma riskini artırıyor.

RAHİM AĞZI KANSERİNİN BELİRTİLERİ NELER?

Cinsel birliktelik esnasında ya da sonrasında kanama, akıntı bunun yanı sıra adet dönemleri dışında düzensiz ve az miktardaki vajinal kanamalar erken dönem belirtilerinden bazılarıdır. İlerlemiş dönemlerinde ise kasık ağrısı, kanlı idrar, yoğun akıntı, bacakta hissedilen zonklama şeklinde ağrı görülebiliyor.

ÖNLEM ALINABİLİR Mİ?

Rahim ağzı kanserini önlemede kadınların en büyük avantajı, aşılardır. Aşılar, kansere en sık neden olan belirli HPV tiplerine karşı yaklaşık yüzde 100 oranında korumak sağlamaktadır. Fakat aşısı olmayan, ama kanser yapabilen tiplerine karşı düzenli jinekolojik muayene ve 3 yılda bir yaptırılacak pap smear ve HPV testleri ile kansere dönüşmemiş olan hücrelerin erken dönemde tespitini yapmak mümkün.

YUMURTALIK KANSERİ

Yumurtalık kanseri, her 100 bin kadından 7’sinde ortaya çıkması ve jinekolojik kanserler arasında en yüksek oranda ölüme neden olmasıyla biliniyor. Nedenlerinin yüzde 80’i tam olarak bilinmese de hemen hemen yüzde 10 oranında genetik özelliği olduğu biliniyor. Fakat hiç doğum yapmama, ileri yaşta doğum yapma, geç menopoza girme ve erken adet görme risk faktörleri arasında sayılıyor. Yumurtalık kanserinin doğumla yakın ilişkisi bulunuyor; çok doğum yapanların bu kansere yakalanma ihtimali düşük olurken, doğum yapmayanlarda kısmen de olsa riskin arttığı gözlemlenmiştir. Aynı zamanda yüzde 10-15 kadarının genetik geçişli hasarlardan kaynaklandığı da biliniyor. Günümüzde BRCA 1 ve BRCA 2 gen mutasyonlarının yumurtalık kanseriyle ilişkisi araştırmalarla kanıtlanmış durumda. Bu nedenle 2 veya daha fazla akrabasında meme ya da yumurtalık kanseri olanların genetik test yaptırarak yatkınlığının olup olmadığını öğrenmesi günümüzde ideal bir yaklaşım metodu olarak tanımlanmaktadır.

YUMURTALIK KANSERİNİN BELİRTİLERİ NELER?

Yumurtalık kanseri sinsice ilerliyor, genellikle kanserin ilerlediği ve başka organlara sıçradığı dönemde belirti vermeye başlıyor. Araştırmalar yumurtalık kanseri saptanmış 4 kadından 3’ünün ilerlemiş dönemde tanı konulduğunu gösteriyor. Fakat ilerlemiş dönemde, yumurtalıktan sıçradığı organa göre kabızlık, nefes darlığı, karın ağrısı gibi farklı belirtilerle de kendini gösterebiliyor.

ÖNLEM ALINABİLİR Mİ?

Yumurtalık kanserinin aşısı maalesef ki yok! Tarama yöntemi de bulunmuyor. Fakat risk faktörlerini azaltacak faktörler arasında; çok fazla çocuk sahibi olmak, emzirme ve doğum kontrol hapı kullanılmak sayılabilir. Doğum kontrol hapını beş yıl kullanan kadınların yumurtalık kanserine yakalanma oranı önemli ölçüde düşüyor… Senede bir kez düzenli jinekolojik muayene ise erken teşhis için büyük avantaj sağlıyor.

RAHİM KANSERİ

Rahim iç kanserlerine genellikle menopoz döneminde rastlansa da günümüzde 35 yaş civarında da önemli bir yükselişte olduğu biliniyor. Genellikle erken dönemde belirti verdiği için bu hastalığa yakalanan kadınların tedavisi de daha kolay ve yüz güldürücü oluyor. Birçok olguda yalnızca ameliyat ile tam bir sağlıklı yaşam kazanmak mümkün. Rahim kanserinin risk faktörleri arasında; kontrol edilmeyen diyabet, yumurtlamayı baskılayan hastalıklar, aşırı kilo, doğum yapmamak sayılabilir.

RAHİM KANSERİNİN BELİRTİLERİ NELER?

Rahim kanseri erken belirti veren bir hastalıktır. Bu nedenle erken dönemde yakalanabiliyor. Düzensiz ve aşırı adet kanamaları, menopoz sonrası görülen kanamalar erken belirtilerden en önemlileri.

ÖNLEM ALINABİLİR Mİ?

İdeal kiloda olmak, yağlı diyetlerden uzak durmak, doğum yapmak, emzirmek, sağlıklı beslenmek alınabilecek önlemler arasında yer alır. Düzenli jinekolojik muayeneyle erken dönemde yakalamak da mümkündür.

YORUM YAZ..

En Çok Okunanlar

Modal