İzmir'de anaokulları da dahil 99 okula imam atandı

Bornova İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü, 2 Aralık 2024 tarihinde okullara gönderdiği yazı ile ÇEDES Projesi kapsamında okullara cami imamları görevlendirdi. Görevlendirme lise, ortaokul, ilkokul ve anaokullarından oluşan 99 okulu kapsıyor.

Bornova İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nce okullara gönderilen yazıda ÇEDES projesinin uygulanması istenerek ilçedeki 99 okula görevlendirilen din görevlilerinin listesi de iletildi.

Dikkat çeken bir nokta da listedeki din görevlilerin tamamının AKP İzmir İl Başkanı, MÜSİAD patronu Bilal Saygılı’nın kendi adına yaptırdığı Ege Üniversitesi Kampüsü içerisindeki Bilal Saygılı camisinden seçilmesi oldu.

Milli Eğitim Bakanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı ile Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın imzaladığı protokol kapsamında Türkiye genelinde eğitimde gericileşme adımlarından biri olarak uygulanan ÇEDES (Çevreme Duyarlıyım Değerlerime Sahip Çıkıyorum) projesinde ısrar sürüyor.

LAİK EĞİTİME VE LAİK YAŞAMA MÜDAHALE EDİLİYOR
Eğitim Sen İzmir 4 No’lu Şube Yürütme Kurulu, Bornova'daki okullara imam görevlendirilmesi ile ilgili olarak yaptığı yazılı açıklamada, imamların derslere girmesinin laik eğitim ve laik yaşama müdahale anlamına geldiğini belirtti.

İlçedeki okullarda ısınma, temizlik, güvenlik, kalabalık sınıflar, öğretmen eksikliği gibi birçok sorun varken Milli Eğitim Müdürlüğü'nün bu sorunları çözmek yerine öğrencilerin, zihinsel gelişim süreçlerine ve pedagoji bilimine aykırı uygulamaları gündemine aldığını belirtilen açıklamada, "Basına da zaman zaman yansıyan, okul içinde ve dışında yapılan dini içerikli, toplu namaz etkinlikleri ve öğrencilere mezarlık temizletilmesi gibi etkinlikler çocukların zihinsel gelişimi açısından sakıncalıdır. Sınıflarda dini içerikli etkinlikler (sınıflarda Kâbe ve mezar maketleriyle yapılan etkinlikler) laik eğitime ve eğitim-öğretimin amaçlarına temelden aykırıdır" denildi.

ÇOCUKLARIN İSTİSMAR EDİLMESİ KABUL EDİLEMEZ
Açıklamada, öğrencilerin iktidarın siyasal-ideolojik hedefleri doğrultusunda okul içinde ve dışındaki bu tür uygulamalara katılmasına izin verilmesinin çocuğun üstün yararı ilkesine aykırı olduğu ve Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne göre doğrudan çocuk istismarı anlamına geldiği ifade edildi. "Eğitim sisteminin belli bir dinin ve belli bir mezhebin kurallarına göre biçimlendirilmek istenmesi, çocuklarımızın dini etkinlikler üzerinden istismar edilmesi kabul edilemez bir durumdur" denilen açıklamada, ÇEDES uygulamasının Anayasadaki laiklik ilkesine, din ve vicdan hürriyetine aykırı bir uygulama olduğu v derhal iptal edilmesi gerektiği vurgulandı.

"ÇEDES UYGULAMALARINA KARŞI BİRLİKTE MÜCADELE EDELİM"
Eğitim kurumlarının dini içerikli faaliyet ve etkinliklerin değil, pedagoji biliminin mekânları olmak zorunda olduğuna dikkat çekilen açıklamada, "Eğitim Sen (Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası) başta olmak üzere, öğrencilerimizi, velilerimizi ve demokratik kamuoyunu ÇEDES uygulamalarına karşı birlikte tutum almaya ve ortak mücadeleye davet ediyoruz" denildi.