Yüzlerce insanın hayatına mal olan kanlı 15 Temmuz darbe girişimine dair soruşturmalar dört koldan devam ediyor. Özellikle darbe gecesi Genelkurmay ve Akıncı Üssü’nde yaşananlarla ilgili darbecilerin birbiriyle çelişen ifadelerinin yanı sıra bir çok itiraf da çoktan soruşturma dosyasına girdi.
Bazıları Gülen’in ABD’den iadesi için hazırlanan talep dosyasına da giren itiraflarda darbede fiilen rol aldığını itiraf eden subaylar, onların bağlı olduğu imamlar, yargıdaki örgütlenmeleri anlatan hâkimler ve savcılar da var. Ayrıca soruşturma kapsamındaki işadamı ve gazetecilerin de ‘özeleştiri’ veya itiraf mahiyetindeki ifadeleri de dikkat çekiyor.
'GİZLİLİK ESAS'Levent Türkkan (Yarbay): ‘Paralel Yapı üyesiyim. Fetullah Gülen cemaatindenim. 1989’da Işıklar Askeri Lisesi sınavlarına girdim. Sınavdan önceki gece soruları getirip verdiler ve liseyi kazandım. Genelkurmay’da emir subaylığı görevine getirildikten sonra cemaat adına verilen görevleri yerine getirmeye başladım.”
Erdal Karlıdağ (Binbaşı): “Cemaatte gizlilik asıl olduğu için darbe teşebbüsüne kadar FETÖ’nün içinde bulunan subay, astsubay ve rütbelileri tanımadım. Çarşamba günü 2 kişi evime geldi. Halil isimli kişi bana jandarmada 3 bin kişilik cemaat içinde aktif olan, destek verenlerin listesinin hazırlandığını, benim de içinde olduğumu, Ağustos Şûrası’nda meslekten atılacaklarını söyledi.’
Fatih Celalettin Sağır (Tuğgeneral): “Gülen cemaati ile yakın ilişkim vardı. 1988-1992 arasında evlere ve yurtlara gidiyordum. 10 yıl süreyle cemaate hizmet ettim.” Hasan
Bektaş (Asker imamı): ‘Adana’daki jandarma astsubay ve uzman çavuşların ‘kurum imamlığı’, yani ‘bölge imamlığı’ görevi verildi. Ayrıca Adana’da jandarma astsubay ve uzman çavuşlarca verilen burs, himmet, kurban, zekat ve benzeri yardımları da ben topluyordum.”
Ebubekir Başel (Danıştay hakimi): “’Hizmet hareketi’ olarak bizim konumuz bürokraside yeni bir durum yaratmak ve bunu engellemeye çalışan kişileri bertaraf etmektir. Bu harekete uygun olmayan kişilerin görevden alınması ve tekrar yeniden yargı yoluyla görevine dönmesi bu şekilde engelleniyordu.”
''YAZIŞMA PROGRAMI KULLANIRLARDI''S.A. (İstihbaratçı astsubay): “(Abi) Devletin bekasını ilgilendiren ciddi suçlar ve siyasilerle ilgili dosyalarda bir görüşme tespit edersem o görüşmelerin zaman aralığını ve görüşmeyi yapan şahısların kimlik bilgilerini istedi.”
T.D (Savcı): “Himmet paralarını verdiğimiz M.İ. cep telefonuna yüklü ‘bylock’ programını kullanarak diğer cemaat mensuplarıyla yazışıyordu. Hukukçu olan cemaat mensupları bu programı kullanmaktaydılar.”
Muhammet Uslu (Asker imamı): “Gülen Cemaati mensubuyum. Cemaat içinde ‘abi’ tabir edilen konumdayım. Bana bağlı askerler ‘Ahmet’ kod adlı Yarbay Levent Türkkan, ‘Ramazan’ kod adlı Binbaşı Mehmet Akkurt, ‘Adem’ kod adlı soyadını bilmediğim Binbaşı Fatih, ‘Yusuf’ kod adlı gerçek adını bilmediğim yüzbaşı, gerçek adını bilmediğim ‘Rauf’ kod adlı Genelkurmay’da çalışan astsubaydır.”
Kemal Işıklı (SAT imamı): “SAT personelinden sorumluyum. Beraber Kur’an okuyor, sohbet ediyor ve namaz kılıyorduk, siyasi konular konuşmamaktaydık.” Zekeriya Kuzu (Astsubay) “2007’de yapı ile temasım oldu. Bu kişiyle zaman zaman buluşuyorduk, personel ile ilgili benden bilgi alıyordu. Benim ya da onun evinde buluşuyorduk.”
''BÜYÜKANIT HEDEF ALINDI''Nazlı Ilıcak (Gazeteci): “Aslında dindar bir yapı olmadığını, mazlum bir yapı olmayıp örgütsel bir yapılanma olduğunu yeni anladığım için üzgünüm. 15 Temmuz’dan sonra özellikle Genelkurmay Başkanı’na örgüt mensubu bir askerin Fethullah Gülen ile sizi görüştürelim talebi beni çok sarstı.”
Hüseyin Kaplan (Savcı): ‘En son halkına ve polisine kurşun sıkan bir yapıyla birlikte olmak gibi bir suçlamayla kaçıyorum. Böyle hain bir yapıyla anılmak damarlarımı donduruyor.’
Gürsel Aktepe (Polis müdürü): “Darbenin bu örgütün en tepesindeki kişinin yani Fetullah Gülen’in bilgisi ve talimatı olmadan gerçekleşmesi mümkün değildir.”
Bekir Kurt (Astsubay): “Bu cemaatin gerçek yüzünü bu olaylardan sonra gördüm ve öğrendim. Bugüne kadar herhangi bir şiddet içeren eylemleri olmadığı için amacım da sadece dinimi yaşamak olduğu için sohbetlerine gittim. Pişmanım ve etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak istiyorum.”
Mustafa Koçyiğit (Başbakanlık yazılım uzmanı): “MİT’in İDB’ye bildirdiği 20 bin kişilik paralel yapılanmaya ilişkin listeyi mühendisler aracılığıyla temin ettik. Son kullandığımız haberleşme programı ‘Tango’ idi ve 30 bin örgüt elemanı kullanıyordu. Yaptıklarımdan pişmanım.”
Muhammet Sait Gülen (Gülen’in akrabası): “(Abi) Kâğıtlardaki soruların 2010 KPSS lisans sınavına ait Genel Yetenek ve Genel Kültür ile Eğitim Bilimleri testine ait olduğunu, ezberlememi söyledi. Doğru şıklar işaretlenmişti. Yaklaşık 3-4 saat süresince inceleyerek ezberledim.”
Ü.Ç. (Bölge imamı): “Polisin takibi mümkün olmadığı için Kakao programını kullandım. Diğer birçok imamın çeşitli programları gizlilik açısından kullandıklarını biliyorum. Himmet, mütevelli ve sohbet toplantılarına girmeden önce imamlar ve herkesin telefonları teknik takip yapılmasın diye dışarda bırakılırdı.” Ferhat Sarıkaya (Savcı): “Fetullahçı örgütlenmenin neden Yaşar Büyükanıt’ı hedef aldığını şimdi anlamaya başladım. Bu yapılanma, TSK içinde örgütlenebilmek için başlattığı girişimi tamamlamak için onu hedef almıştır.”