İstanbul'un riskli zeminleri! Prof. Dr. Şükrü Ersoy'dan İstanbul depremi açıklaması: En kötü senaryo ne?

Ersoy, İstanbul'un önemine vurgu yaparak, nüfus yoğunluğu, yapı stoğu ve ulusal gelir açısından kritik bir şehir olduğunu belirtti. Ancak, şehrin yapı stoğunun yeterince güçlü olmadığını ve bu durumun büyük bir tehlike oluşturduğunu ifade etti. İstanbul'un zemininin çoğunlukla sağlam olduğunu ancak yapı stoğunun kalitesizliği nedeniyle depreme karşı hassas hale geldiğini dile getirdi. Olası bir Marmara depreminde İstanbul'un bazı bölgelerinde büyük heyelanların yaşanabileceğini belirten Ersoy, özellikle Büyükçekmece, Küçükçekmece, Güngören, Avcılar, Bağcılar, Esenler gibi yerlerin zeminlerinin riskli olduğunu vurguladı. Bununla birlikte, Marmara'nın güneyindeki kolların da tehlike arz ettiğini söyledi ve bu bölgelerde de yüksek büyüklükte depremlerin olabileceği uyarısında bulundu.

Sempozyumda ele alınan konular arasında, Deprem öncesi acil sağlık hizmetlerinin önemi, yapay zeka ve hastane öncesi acil sağlık, arama kurtarma operasyonları yönetimi gibi konular yer aldı. Ayrıca, askeri alanda paramediklik, depremde paramediklerin rolü, sağlık çalışanlarında tükenmişlik sendromu gibi konular da tartışıldı.

Prof. Dr. Şükrü Ersoy açıkladı

Prof. Dr. Şükrü Ersoy'un açıklamaları, İstanbul'da Deprem riskinin ciddiyetini bir kez daha gözler önüne serdi ve kentsel dönüşüm ve afet hazırlık planlamalarının önemini vurguladı. İstanbul'un depreme karşı güvenli hale getirilmesi için daha fazla çaba harcanması gerektiği konusunda şu uyarılarda bulundu:

“Nüfus açısından 20 milyona yakın nüfus var, 1,5 milyon bina var, kültürel yapılar burada, ulusal gelirimizin en az yüzde 35’i buradan geliyor.  Deprem tehlikesi var. İstanbul için çok şey yapıldı. Pek çok şey yapılsa da yeterli değil. Tüm sorun yapı stokundan kaynaklanmaktadır.

Örneğin Büyükçekmece, Küçükçekmece, Güngören, Avcılar, Bağcılar, Esenler gibi yerlerin zeminleri kötüdür. Heyelan meydana gelebilir.

İstanbul’da 2019’da 5.8 büyüklüğünde bir deprem paniğe neden oldu ve bazı binalar hasar aldı. Bu büyük depremin provasıydı. Ama eninde sonunda deprem olacak. 7 üzerinde, en kötü senaryo 7,5 büyüklüğünde bir deprem olması yönünde. Biz hep Kuzey kolunu konuştuk, bir de güney kolları var. Bolu’dan itibaren Marmara’nın güneyine doğru 2 tane kol var ve bu kollar da çok tehlikeli. 7 üzerinde depremler yaratabilir.

Anadolu yakasının neredeyse tamamı, Avrupa’da Haliç’in kuzey kısmına denk gelen yerler Türkiye’nin en sağlam zeminleri. Ancak yapı stoğu o kadar gelişti ki depreme karşı hassas zemin üzerindeler artık. Buralardaki zeminler için daha dikkatli olmamız lazım. Aslında zemin zayıf ama uygun yapılmış bir binadaysanız güvenli yerdesiniz. Ancak en sağlam zeminde bile kötü bir binadaysanız yine tehlikedesiniz.

Deprem dalgaları geçemediği yerlerde takılıyor ve üstündeki binalara kuvvet bindirip çökertir. Ayrıca son zamanlarda yapılan 30 katlı binalar var, bunlar da risk oluşturmaktadır."

Önemli konular ele alındı

Sempozyumda “Yapay Zeka ve Hastane Öncesi Acil Sağlık”, “İntraOsseöz, Krikotirotomi, İğne Dekompresyon Uygulama İlkeleri”, “Bezmialem Vakıf Üniversitenin Afete Hazırlığı ve BEZAK”, “KBRN Nedir?” başlıklı sunumlar gerçekleştirildi.  “KBRN Kıyafetleri ve Özellikleri”, “Arama Kurtarma Operasyonları Yönetimi AFAD İl Başkanlığı”, “İtfaiye Birimlerinin Afet Anındaki Yeri ve Önemi” sempozyumda anlatıldı.  Sempozyumun ikinci günü ise “Askeri Alanda Paramedik Olmak”, “Depremde Paramediklerin Yeri ve Önemi”, “Acil Çağrı Merkezinde Paramedik Olmak”, “112 Acil Sağlık Hizmetlerine Genel Bir Bakış Açısı”, “Sağlık Çalışanlarında Tükenmişlik Sendromu ile Başa Çıkma Yöntemleri”, “Stresle Başa Çıkma Yöntemleri”, “Acil Serviste Paramediklerin Önemi” başlıklı konular masaya yatırıldı.