FETÖ’nün 15 Temmuz 2016 gecesinde darbe girişiminde, sağlıkçılar seferber olmuşlardı. Her bir sağlık görevlisi yaralılara müdahalede bulunmak için çalıştıkları hastanelere koştu. Alçak uçuş yapan jetlerin ameliyathaneleri, acil servisleri zangır zangır titrettiği o kâbus gibi gecede sağlıkçılar, kahramanları yaşatabilmek için canhıraş bir mücadele verdi. Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, “Kurtuluş Savaşı’ndaki sağlıkçılarımız hangi ruhla çalıştılarsa biz de o gece aynı ruhla çalıştık. Kan gölüne dönmüş acil servisler, parçalanmış bedenlere müdahale eden doktorlarımız, hemşirelerimiz canhıraş bir çaba içindeydi. Ağrı silahlarla vurulan kahramanları hayata döndürmek için savaş cerrahı gibi çalıştık” açıklamalarında bulundu.
"Savaş cerrahı gibi çalıştık"
Darbe girişimin olduğu tarihte İstanbul İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, Anadolu Kuzey Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreteriydi. Çatışmaların yoğun yaşandığı bölgedeki hastaneler Haydarpaşa Numune, Ümraniye, Göztepe, Fatih Sultan Mehmet, Zeynep Kamil, Üsküdar hastaneleri hep bu bölgedeydi.
Yaralıların götürüldüğü hastanelerdeki çalışmaları komuta eden Prof. Dr. Memişoğlu, o gece yaşadıklarını hüzünlü gözlerle anlattı. Memişoğlu, "Kurtuluş Savaşı'ndaki sağlıkçılarımız hangi ruhla çalıştılarsa biz de o gece aynı ruhla çalıştık. Kan gölüne dönmüş acil servisler, parçalanmış bedenlere müdahale eden doktorlarımız, hemşirelerimiz canhıraş bir çaba içindeydi. Ağrı silahlarla vurulan kahramanları hayata döndürmek için savaş cerrahı gibi çalıştık" ifadelerini kullandı. Prof. Dr. Memişoğlu, "Eşime, 'Ben gidiyorum. Ne zaman döneceğimi bilmiyorum. Belki dönemeyebilirim' diyerek veda edip görevinin başına gittiğini söylerken gözleri dolan Prof. Dr. Memişoğlu, "57 yıllık hayatımın en zor saniyeleriydi. Çekmeköy'den tanklar geliyordu. Dudullu'dan Fatih Sultan Mehmet Hastanesi'ne geçtim. Genel sekreterlik binasına geçtiğimde bütün başhekimleri göreve çağırdım. Saat gece 00.00'dan itibaren Acıbadem, Türk Telekom, Çengelköy'den yaralılar gelmeye başladı. An be an yaralıların sayısı artıyordu. Zeynep Kamil Çocuk ve Kadın Hastalıkları Hastanemiz de bile ameliyatlar yapmak zorunda kaldık" ifadelerine yer verdi.
"İlk şehidimiz Abdullah Tayyip oldu"
Prof. Dr. Memişoğlu, o gece yaşananları anlatırken, "Gece 03.00 sıralarında Haydarpaşa Numune Hastanemizin Acil Servisi'nden Dr. Murat Koşargelir hüngür hüngür ağlayarak telefon açtı. Türkiye'de siyasal iletişim alanında duayen bir isim olan Erol Olçok, oğlu Abdullah Tayyip'le birlikte 15 Temmuz gecesi köprüde hainlerin açtığı ateş sonrası ağır yaralı olarak geldiğini söyledi. İkisini de kaybettiğimizi söylediğinde ağlıyordu. Ben de ağlayamaya başladım. İlk şehidimiz Abdullah Tayyip oldu" açıklamalarında bulundu.
"İnsanlarla tek yürek olduk"
O gece jetlerin üzerlerinden alçak uçuş yaptığını ifade eden Prof. Dr. Memişoğlu, "Bomba atıyorlar zannedip, yere yatıyorduk. Savaş zamanında bile sağlık yardımı ulaştıran ambulanslara, sağlıkçılara saldırılmaz. Vahşi bir grupla karşı karşıya kaldık. Silahsız insanları öldürecek, yaralı taşıyan ambulanslara saldıracak kadar vahşi olan bir grubun saldırısına uğradık. Biz 15 Temmuz'da göğsünü siper eden insanlarla tek yürek olduk" ifadelerini kullandı.
"Gencecik bedenlerin hikâyesini herkesin bilmesini istedik"
O gecenin unutulmaması için 'Gizli Kahramanlar' diye bir belgesel hazırladıklarını belirten Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, Sabah'ta yer alan haberde, "Nasıl bir vahşetin yaşandığı, bu milletin o gece nasıl bir fedakârlık yaptığını gelecek nesillere göstermek istedik. 30 bin dakikalık kamera kayıtlarımızı inceledik. İçinden 26 dakikalık bir belgesel hazırladık. Sağlıkçılarımız o gece yaşadıkları korkunç olayları kendi ağızlarından anlattı. Biz o gece hain darbecilerin ateşiyle asfalta düşen o bedenlerin, hiçbir beklentisi olamadığını gördük. Vatan sevgisiyle asfalta düşen gencecik bedenlerin hikâyesini herkesin bilmesini istedik" ifadelerine yer verdi.