19.02.2021-14:28 (Son Güncelleme:19.02.2021-14:28)


1

Türkiye son dönemde yaşanan depremlerin ardından TBMM'de Deprem Komisyonundaki sunumunda konuşan İBB Deprem Risk Yönetimi ve Kentsel İyileştirme Daire Başkanı Tayfun Kahraman, beklenen İstanbul depremine ilişkin kritik açıklamalarda bulundu. Kahraman, "İstanbul'daki binaların yüzde 20'si depremden sonra kullanılamaz hale gelecek, 17 ilçe tsunamiden etkilenecek" dedi.



2

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Deprem Risk Yönetimi ve Kentsel İyileştirme Daire Başkanı Tayfun Kahraman, TBMM Depreme Karşı Alınabilecek Önlemleri Araştırma Komisyonunda, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin depremle mücadele üzerine yürüttüğü çalışmalar ve planlamalardan bahsetti. Kahraman, İstanbul'da gerçekleşen 1999 Marmara depremi öncesinde yapılmış olan 790 bin binadan 194 bin tanesinin risk altında olduğunu ve 7,5 büyüklüğüne gerçekleşebilecek bir depremde, bu binaların orta ve üstü hasar almalarını beklediklerini belirtti.



3

Tayfun Kahraman, "İstanbul'da şu anda 1,16 milyon bina var. İstanbul’daki binaların neredeyse 5'te 1'i, yüzde 20'sine tekabül ediyor ki bu binalar muhtemel bir İstanbul depreminden sonra kullanılmaz hâle gelecek. Bir kısmı da ne yazık ki göçme riskiyle karşı karşıya. Bunlardan 48 bin tanesinin ağır ve çok ağır hasar alması, esas göçme riskinin bu binalarda olduğunu biliyoruz. İçme suyu noktalarında, atık su noktalarında, doğal gaz noktalarında da hasarlar bekliyoruz. Tahmin çalışmasına göre toplam 120 milyar TL'lik bir ekonomik kayıp depremin etkisiyle birlikte oluşacak. Daha sonra yaratacağı etkiyle birlikte bunun büyüklüğünün elbette çok daha fazla olması bekleniyor. Çünkü Türkiye ekonomisinin büyük oranda etkileneceği bir deprem olacak ki Marmara depremi biliyorsunuz bizi 2001 yılında yaşamış olduğumuz mali krize götürdü. İstanbul’da çok daha büyük bir krize gebe bir durumla karşı karşıyayız" dedi.



4

Deprem çalışmalarını 'deprem seferberliği' adı altında toplayarak yoğunlaştırdıklarını belirten Tayfun Kahraman, "Biz artık kentsel dönüşümden İstanbul’da bahsederken tek odağımız afet odaklılık ve bunun yanında da önceliklendirme yani göçme riski olan binaları öncelikli olarak tespit ederek can kayıplarını azaltmak üzerine. Sonrasında mevcut altyapı ve ulaşım ağının afetlere dayanıklı hâle getirilmesi, özellikle sanat yapılarının İstanbul’da karayollarının, köprü ve viyadüklerin yine afetlere karşı hazır hâle getirilmesi gerekiyor. İçme suyu, kullanma suyu gibi rezervlerin tespit edilmesi, bunların afet sonrasında nasıl dağıtılacağına ilişkin yol haritalarının hazırlanması gerekiyor. Şu anda İstanbul’da yer altı sularının haritalarını çıkartıp bu yer altı sularını geçici barınma alanlarıyla ilişkilendirecek bir sistem kurguluyoruz ki afet sonrasında mevcuttaki altyapı çalışmaz hâle geldiğinde yeraltı sularından bu alanları besleyebilecek bir çalışma yapıyoruz." yorumunda bulundu.



5

Olası İstanbul depremi sonrası heyelan ve tsunami ihtimallerinden de bahseden Kahraman, "Tsunami bugüne kadar Türkiye'de bir gerçeklik değildi; ama İzmir depremi bize tsunamiyi hatırlattı, İstanbul için de bir gerçeklik, bunların tespitleri yapılıyor, erken uyarı sistemi çalışmalarımız, bizim iştiraklerimiz İGDAŞ ve Kandilli Rasathanesiyle birlikte ortak projelendiriliyor. 5 ilçede mikrobölgelendirme çalışmalarımız devam ediyor. Anadolu yakası bitmiş durumda, Avrupa yakasındaysa Beylikdüzü’nden itibaren eksiklerimiz var, bunları gideriyoruz. 2024 yılında görev süremizin sonuyla birlikte İstanbul’da planlamaya altlık teşkil edecek mikrobölgeleme çalışmamız tamamen bitirilmiş olacak. Şu anda İstanbul’un 961 mahallesine ilişkin hem tahmin çalışmalarını hem tsunamiden etkilenecek 17 ilçemize ilişkin tsunami çalışmalarını hem de heyelan bölgelerinde bulunan ilçelerimiz için heyelan çalışmalarımıza ilişkin mahalle mahalle tüm verilere İstanbullular ulaşabilir durumdalar." dedi.



6

Olası deprem sonrası için planlanan toplanma ve geçici barınma alanlarının belirli kriterlere göre seçildiğini belirten Kahraman, "32 milyon metrekare büyüklüğünde 21 milyon kişi kapasiteli 859 toplanma alanı; bin 17 açık, 2 bin 662 adet kapalı olmak üzere de geçici barınma alanları belirlendi. Geçici barınma alanları, 1 aydan 2 yıla kadar uzanan periyotlarda İstanbulluların kullanabilecekleri alanlar. Bu alanları da yine İstanbul şehir haritasından takip edebilirsiniz. Şu anda İstanbul şehir haritasında bu alanlar paylaşılmış durumda. AFAD, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve İçişleri Bakanlığı, Jandarma Genel Komutanlığıyla birlikte de bu alanları yeniden test ederek iş birliğimizde afet sonrası tahliye, yerleştirme ve hayatın sürdürülebilirliğinin planlanmasına ilişkin ortak çalışmalarımıza da birlikte devam ediyoruz ki bu önemsediğimiz konulardan bir tanesi." açıklamasında bulundu.



7

Afet sonrası için belirlenen toplanma ve barınma alanlarının birbiriyle karıştırılığını söyleyen Tayfun Kahraman, "Toplanma alanlarıyla geçici barınma alanları her zaman birbirine karıştırılıyor. Örneğin Şişli bölgesini ele alalım. İstanbul'u iyi bilenler bilirler, Şişli bölgesinde toplanma alanı olabilecek kabiliyette olan sadece mezarlık alanlarımız var, ne yazık ki bu hâle gelmiş İstanbul. Feriköy Mezarlığı, Mecidiyeköy'deki Ermeni Mezarlığı, bunun yanında Zincirlikuyu Mezarlığı, İstanbul'daki Şişli bölgesindeki yegâne toplanma alanlarımız. Şimdi, İstanbullular bize haklı olarak dönüyorlar ki; 'Biz mezarlıklar da mı toplanacağız?' Evet, geçici bir süre, özellikle paniğin azaltılması ve orada koordinasyonun sağlanması için 72 saate kadarlık sürelerde bu toplanma alanları kullanılacak. Binalarında sorunu olmayanlar, sorunu olmadığı tespit edilenler binalarına dönecekler, fakat binalarında sorunu olduğu tespit edilenler ise bu alanlardan tahliye koridorlarıyla birlikte geçici barınma alanlarına tahliye edilecekler. Nihai konaklama alanları yani nihai konutları üretilene kadar bu alanlarda kalacaklar." diyerek sözlerini bitirdi.

BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR