İsrail'in çekilmesiyle ortaya çıkan dehşet: Gazze'deki toplu mezarlar insanlık dışı bir manzara sergiliyor!

İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nden çekilmesinin ardından Han Yunus kentinde bulunan toplu mezarlar, insanlık dışı bir manzarayla karşı karşıya bıraktı. Toplu mezarların içinde tamamen çürümüş, kimi cesetlerin ise derisi veya başı olmadan bulunduğu belirtildi.

22.04.2024-16:23 - (Son Güncelleme: 22.04.2024-16:23) İsrail'in çekilmesiyle ortaya çıkan dehşet: Gazze'deki toplu mezarlar insanlık dışı bir manzara sergiliyor!

Filistinli Abdullah Ebu Mustafa, olayın şokunu üzerinden atamadı. Ebu Mustafa, "Geldiğimizde gördük ki, İsrail bizim defnettiğimiz yaklaşık 1000 şehidin hepsini kabirlerinden çıkarmış. Üzerlerindeki kıyafetleri değiştirmişler. Şehitlerin elbiselerinin üzerinde İsrail yıldızı gördük." ifadeleriyle yaşadığı dehşeti dile getirdi. Gazze Şeridi'nde uzun yıllar boyunca süren çatışmalar ve saldırılar, sivil kayıpların yanı sıra insan hakları ihlalleri konusunda da birçok tartışmayı beraberinde getirdi. İsrail'in bu tür bir eyleminin, uluslararası hukuka ve insan haklarına aykırı olduğu ve derhal soruşturulması gerektiği belirtiliyor. Uluslararası insan hakları örgütleri, İsrail'in bu eylemlerini kınarken, derhal bir soruşturma başlatılması ve sorumluların adalet önüne çıkarılması çağrısında bulunuyor. Filistinli yetkililer de konuyla ilgili uluslararası topluma, bu tür insanlık dışı eylemlerin bir daha yaşanmaması için gerekli adımları atma çağrısı yapıyor. İsrail yönetiminden henüz resmi bir açıklama gelmezken, bölgedeki uluslararası gözlemcilerin de bu konuda detaylı bir inceleme başlatması bekleniyor.

Toplu mezarlar ve cesetlerle karşılaşıldı

İsrail ordusunun 4 aylık karadan işgal sürecinin ardından 7 Nisan'da Gazze'nin Han Yunus kentinden çekilmesinin ardından korkunç manzaralar ortaya çıktı. Çekilme sonrası kentte toplu mezarların bulunduğu, evlerin enkazlarından ve yol kenarlarından cesetlerin toplandığı belirtildi. Bu acı dolu süreçte, sivil savunma ekipleri ve Filistinliler kaybettikleri yakınlarını bulma ve teşhis etme çabası içerisinde yoğun bir çalışma sergiledi. AA muhabirine konuşan Filistinliler, toplu mezarlarda ve kentin çeşitli noktalarında gördükleri korkunç manzaraları dile getirdi. Bir Filistinli, "Birçok mezar açıldığında, içinde sadece iskeletlerin kaldığını gördük. Bazı cesetlerin elbiseleri değiştirilmişti, üzerlerinde İsrail yıldızı vardı. Bu manzara karşısında büyük bir dehşet yaşadık." dedi. Başka bir Filistinli ise, "Bazı evlerin enkazı altında kalan cesetleri bulduk. Yol kenarlarına atılmış cesetlerle karşılaştık. Bu, insanlık dışı bir durum. Bu vahşet karşısında ne söyleyeceğimi bilemiyorum." ifadelerini kullandı. İsrail'in Gazze'de yürüttüğü operasyonlar sırasında yaşanan bu acı olaylar, uluslararası toplumdan da büyük tepki topladı. Birçok ülke ve uluslararası insan hakları örgütü, bu tür eylemlerin derhal soruşturulması ve sorumluların adalet önüne çıkarılması gerektiğini belirtti.

Uluslararası gözlemciler ve insan hakları örgütleri, bu tür insanlık dışı eylemlerin bir daha yaşanmaması için gerekli önlemlerin alınması ve sorumluların cezalandırılması çağrısında bulunuyor.


Filistinli anne oğlunu bulmak için 3 aydır uğraşıyor

İsrail'in 22 Ocak'ta gerçekleştirdiği saldırıda oğlu Nebil Muhammed Zedan'ı kaybettiğini belirten Filistinli bir anne, oğlunun cesedini bulabilmek için 3 aydır büyük bir çaba içerisinde olduğunu dile getirdi. Üniversitede hukuk bölümünde 4'üncü sınıf öğrencisi olan Nebil'in eğitimli ve kültürlü bir birey olduğunu belirten acılı anne, "Bu süre zarfında uyku gözüme girmedi, gözümden dökülen gözyaşları bir türlü durmadı. Kızılhaç'a, sivil savunmaya, Sağlık Bakanlığı'na başvurdum. Sokakta gördüğüm şehitlerin bile üzerini açıp oğlumu mu diye kontrol ettim." şeklinde konuştu. İsrail'in İHA'larla gerçekleştirdiği saldırılar sonrasında Arap ülkelerinin İsrail'in güvenliğinden endişe duyduğunu ifade eden Filistinli anne, "Bizim çocuklarımız için neden endişe etmiyorsunuz? Ben bir anneyim, benim yanan kalbimi de görün, duyun." diyerek duygularını dile getirdi.

Bölgedeki diğer bir Filistinli Abdullah Ebu Mustafa da ailesinin 22 Ocak'taki saldırıda hayatını kaybettiğini belirtti. Kızı, kuzeni, kuzeninin eşi ve kızını o gün defnettiklerini belirten Ebu Mustafa, İsrail ordusunun kentte gerçekleştirdiği operasyonlar sırasında Han Yunus mezarlığına giden yolu kapattığını ve bu nedenle naaşları Nasır Hastanesi'ne defnettiklerini ifade etti.


İsrail'in Han Yunus'ta açtığı toplu mezarlarla dehşete düşen Filistinliler

Filistinli Abdullah Ebu Mustafa, Ramazan Bayramı'nda insanların, geçici mezarlardan çıkarılan naaşları daha uygun bir mezarlığa taşıma planları yaptıklarını ifade etti. Ancak bu planlarını gerçekleştirmek için hazırlıklarını tamamladıklarında, gördükleri manzara karşısında büyük bir dehşete kapıldıklarını belirtti. Ebu Mustafa, "İsrail, bizim defnettiğimiz yaklaşık 1000 şehidin hepsini kabirlerinden çıkarmış. Üzerlerindeki kıyafetleri değiştirmişler. Şehitlerin elbiselerinin üzerinde İsrail yıldızı gördük. Şehitlerimizin bedenleri üzerine gülücükler çizmişler." şeklinde konuştu. Toplu mezarların bulunduğu bölgede 3-4 adet toplu mezar keşfettiklerini ve her birinde 30-40 arasında ceset bulunduğunu belirten Ebu Mustafa, halkın büyük bir umutla bu mezarları ziyaret ederek, kaybettikleri yakınlarını teşhis etmeye çalıştığını ancak elbiselerin çıkarılmış olması nedeniyle cesetlerin yüzde 70'inin kimliğinin tespit edilemediğini aktardı. Bazı cesetlerin baş aşağı, ayakları yukarıda ve 4-5 cesedin üst üste konulmuş vaziyette bulunduğunu dile getirdi. Sivil savunma yetkilisi Raid Raid Sakr ise bu dehşet verici manzaranın ortaya çıkışını şu sözlerle anlattı: "İsrail'in bir toplu mezar açtığını gördük. Aldığımız ihbara göre mezarda yüzlerce şehit var. 300-400 şehit olduğu söyleniyor. 3 gündür çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu süre zarfında yaklaşık 150 şehit çıkardık. Çok sayıda kimliği belirsiz ceset var." Gazze'deki hükümetin Medya Ofisi Genel Müdürü İsmail es-Sevabite ise, İsrail askerlerinin Nasır Hastanesi'nden çekilmesinin ardından 700 kişinin kayıp olduğunu belirtti. İsrail'in yüzlerce şehidi infaz edip toplu mezarlara gömdüğünü düşündüklerini ifade etti. İsrail'in Gazze'deki bu korkunç eylemleri, sadece bölgenin değil, tüm dünyanın gündemine oturdu. İsrail askerlerinin, savaş sırasında şehit olan yüzlerce kişinin naaşını hastane kompleksleri içinde toplu mezarlara gömdüğü iddiaları, bölgedeki insanları derinden yaraladı.

İsmail es-Sevabite'nin açıklamaları, İsrail'in Gazze'de yaptığı bu insanlık dışı eylemlerin boyutunu ve vahşetini bir kez daha ortaya koyuyor. Sevabite'nin ifadelerinde belirttiği gibi, "İsrail'in, sivillere, çocuklara ve yerinden edilenlere karşı işlediği bu eylemler, bir katliam, intikam suçu ve vahşi bir savaştır." 

Bu olaylar, uluslararası arenada büyük tepkilere neden oldu. İnsan hakları örgütleri ve uluslararası topluluk, bu tür vahşetin bir an önce son bulması ve sorumluların yargılanması için çağrıda bulundu. Ayrıca, İsrail'in bu tür eylemlerinin uluslararası hukuka aykırı olduğu ve savaş suçu olarak değerlendirilmesi gerektiği vurgulandı. Gazze'deki hastanelerde, sivil savunma ekiplerinin yanı sıra hükümete bağlı ekipler de, bu vahşetin ortaya çıkarılması ve şehitlerin kimliklerinin tespit edilmesi için titiz bir çalışma yürütüyor. Ancak, bölgedeki durumun karmaşıklığı ve İsrail'in bu tür eylemlerini gizlemek için uyguladığı yöntemler, bu çalışmaları zorlaştırıyor.

Tüm bu yaşananlar, İsrail'in Gazze'de uyguladığı baskı ve zulmün boyutunu gözler önüne seriyor. Uluslararası toplumun, bu tür insanlık dışı eylemlere karşı daha etkili ve kararlı adımlar atması, bölgedeki barış ve istikrarın sağlanması için hayati önem taşıyor.



YORUM YAZ..
Modal