Şehrin genelinde birçok noktada ıslah çalışmaları için proje bekleyen derelerden akan oldukça kirli su ve kötü kokudan şikayetçi olan İstanbullular, bu konuda yetkililerden çözüm bulmalarını istiyor. Kirli akan ve ıslah bekleyen derelerin en başında Küçükçekmece Menekşe Deresi, Maltepe Dragos Deresi, Esenyurt Haramidere Deresi, Bakırköy Ayamama Deresi, Üsküdar Bekar Deresi, Sarıyer'deki Kolağası, Ayazağa, Tarabya ve İstinye dereleri gelmektedir.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin (İBB) sorumluluk bölgesi içinde yer alan yerleşim yerlerinden ve sanayi bölgelerinden başlamak üzere denize akan bazı dereler, çevreye büyük bir kirlilik, kötü koku yaymaktadır.
Lağım ve atık sular yüzünden sivrisinek ile diğer zararlı haşerelerin çoğalmasına sebep olan dereler, bulaşıcı hastalıkların en temel kaynağı haline geliyor.
Bu konuda derelerin çevresinde ikamet eden vatandaşlar yıllardır yaşadıkları bu soruna yetkililerin çözüm bulmasına yönelik çalışmalar başlatmalarını talep ediyor.
Menekşe Deresi'nin suyunun resmen rengi değişti
Küçükçekmece ilçesinden Marmara Denizi'ne akan Menekşe Deresi'nin suyunun kahverengine dönüştüğü ve bazı alanlarda yosunlaşmaların meydana geldiği görülmektedir.
Çok fazla tur ve balıkçı teknesinin park noktası olan dereden çevreye bazı zamanlar kötü kokuları yayılmaktadır.
Mimar Sinan Köprüsü etrafında, derenin renginin daha koyulaşarak kızıla doğru yaklaştığı gözlemlenmiştir.
Dereye yakın oturan Şehmuz Tekin, etraftaki fabrikaların suyunun dereye karışmış olabileceğini vurgulayarak, ''İleride deniz olduğu için kirlilik geri gelmektedir. Temizlik oluyor, anladığım kadarıyla uğraşıyorlar ama nasıl olacak bilmiyorum. İnşallah dereyi temizlerler.'' şeklinde konuştu.
Tarabya Deresi'nde kirlilik devam ediyor
Sarıyer Tarabya Mahallesi'nin iç kısımlarından başlayarak İstanbul Boğazı'na dökülen Tarabya Deresi'nde kirlilik ve oluşan renk değişimi gözlemlendi.
Yakın zamanlarda çok fazla evin bulunmuş olduğu derenin debisinin düşük olduğu ve bazı kısımlarının kuruduğu görüldü. Uzun yıllar Tarabya Deresi'nin yanında yaşayan Mehmet Ekinci, dereden pis su aktığını dile getirdi.
Ekinci, dereye akan su yolunun bir kısmına künk döşendiğini söyleyerek, ''Geri kalanı ağaçlık diye bırakmışlar. Biz diyoruz ki künk döşensin, patika yol yapılsın.'' diye söyledi.
Dere konusunda İSKİ ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin sorumluluğu birbirine ya da Sarıyer Belediyesi'nin üzerine attığını anlatan Ekinci, ''Bize 'Projeye aldık.'
diyorlar ama aslı yok, kaç dönemdir böyle.'' şeklinde konuştu.
Ekinci derenin kötü koktuğunu dile getirerek, ''Daha önce rahmetli kayınpeder buradaki suyla abdest aldığını söylerdi. Oldukça temiz su akarmış bu dereden, içerlemiş, şimdi çamur akıyor.'' şeklinde ifade etti.
''Binaların bütün kanalizasyon atıkları dereye bağlandı''
Maltepe ilçesinden Marmara Denizi'ne dökülen Dragos Deresi'nde de belirli zamanlarda yaşanan kirlilik ve kötü koku çevre sakinlerini rahatsız etmektedir.
Dragos Deresi'nin yakınında ikamet eden Costa Halamidis, poyraz olduğu zaman deredeki bütün pisliklerin denize döküldüğünü söyledi.
Bir süre öncesine kadar derede sandalların olduğunu ancak kirlilik nedeniyle bunların kaldırıldığını dile getiren Haladimis, şunları söyledi:
''Binaların bütün kanalizasyon atıkları dereye bağlandı. Bu dere kanalizasyonu denize boşaltıyor. Bu yerde gezemezsin, duramazsın. Bazen çok pis kokuyor. Şu an dere koyu gri, çok kötü renk, bütün pislikler var. Deniz, koli basili, bakteri doluyor. Denizde canlı balık bulamazsın, hepsi ölüyor. Buradan denize girmek, kendini ölüme atmaktır, imkansız.''
Kolağası Deresi'ne bölgede bulunan evlerin lağım suları karışmaktadır
Sarıyer Rumeli Feneri Mahallesi'nin içinden geçerek Karadeniz'e akan Kolağası Deresi'ndeki kirlilik de bölgede ikamet eden esnaf ve vatandaşların tepkisine neden olmaktadır.
Bölgedeki evlerin lağım sularının aktığı ve çöplerin bulunmuş olduğu derede, suyun renginin de griye doğru döndüğü görülmektedir.
Kirlilikten ve kötü koku yüzünden sivrisineklere ve hastalıklara sebep olan dereden, mahalle sakinleri oldukça şikayetçi.
Rumeli Feneri Mahallesi Muhtarı Serkan Gerçek, mahallede bulunan derede lağım suyu, kötü koku ve sivrisinek gibi sağlığı tehdit eden sorunların olduğunu belirtti.
Rumeli Feneri'nin turistik bir yer olduğunu aktaran Gerçek, Rumeli Feneri Kalesi'nin hemen yanında böyle bir derenin bulunmasının turistik bir bölgeye hiç yakışmadığını söyledi.
Haramidere Deresi'ne sanayi fabrikası atıkları karışıyor
Esenyurt Haramidere Deresi'nin, Selahaddin Eyyubi ile Örnek mahallesinin kesiştiği bölgeden akan bölümde, bölgedeki kanallardan dökülen oldukça kirli su, dere suyunun köpürmesine yol açıyor. Boya ve plastik gibi ağır sanayi fabrikaları Esenyurt Belediyesi kurban kesimhanesinin önünden geçen dere çevreye belirli aralıklarla kötü kokular yayıyor.
Bölgede uzun süredir esnaflık yapmış olan Cem Kuyumcuoğlu, etrafta bulunan fabrika atıklarının dereye karıştığını ifade etti.
Dereye akan sıvının kimyasal olduğunu belirten Kuyumcuoğlu, ''Akşama kadar çeşit çeşit renkler akmakta, kırmızı, mavi, sarı. Neredeyse bütün fabrikaların atıkları burada bulunuyor. Yazın birçok sivrisinek oluyor, leş gibi kokuyor, burada asla durulmuyor. Fabrika atıkları buraya verilmesin ya da arıtmalar konulsun. Bu dere büyük ihtimalle Marmara Denizi'ne akıyor. 1975'ten beridir burada yaşıyorum. Eskiden denize girerdik, şimdi girmek ne mümkün. Bu kirlilik devam ettiği sürece de asla girilmez, çocuklarımıza yazık.'' şeklinde konuştu
Ayamama Deresi'ne karışan atık sular, kötü koku ve kirliliğe sebep oluyor
Bakırköy'de İSKİ Ataköy İleri Biyolojik Atık Su Arıtma Tesisi ile fabrikalar ve yerleşim yerlerinin yanından geçen Ayamama Deresi'ne kanallardan atık şu karışmaktadır.
Marmara Denizi'ne dökülen derenin bazı bölgeleri atık suların da etkisi ile köpürüp yosunlaşmaktadır. Dereden çevreye oldukça kötü kokular yayılırken, bazı kısımlarında ise suyun renginde değişimler yaşanmaktadır.
Mahalle sakinleri koku ve kirlilik yüzünden şikayetçi oldukları dereye yetkililerin artık çözüm bulmasını istiyor.
Kokudan rahatsız olan sakinlerden biri Atılay Öznur, derede bir çalışmanın gerçekleştiğini dile getirdi.
Öznur, dereye giden kanalların sık sık açıldığını dile getirerek, ''(Derede) Neredeyse bütün atıklar leş gibi kokmaya başladı. Biz birkaç kez şikayette bulunduk. Şikayetçi olduğumuzda kapatıyorlar ama daha sonra tekrardan açılıyor. Son iki haftadır sürekli açık. Bütün site sakinleri olarak bu durumdan şikayetçiyiz.'' diye söyledi.
Çengelköy Bekar Deresi, kirli suyuyla Boğaz'ı tehdit ediyor
Üsküdar Bosna Bulvarı'ndan Çengelköy Sahili'ne varana kadar uzanan Bekar Deresi'nin Boğaz'a döküldüğü yerde kirlilik ve kötü koku, çevre halkını ve esnafı oldukça rahatsız ediyor.
Yurt içi ile yurt dışından Çengelköy'e ziyarete gelen, esnaftan alışveriş yapıp sahilde vakit geçirmek isteyen yerli ve yabancı turistler de kirlilikle kötü kokudan baya şikayetçi.
Bölgedeki esnaf ise müşteri kaybetmemek ve kötü kokunun içeriye girmesini engellemek adına iş yerlerinin dış cephesine geçen sene koyduğu vantilatörleri, sorunun çözülememesi yüzünden hala kaldırmadı.
Çengelköy'de sahilde vakit geçiren Onurcan Bacak, çevreyi görmek, gözlemlemek ve Boğaz'ın eşsiz güzelliği için burada bulunduğunu ifade ederek, şunları iletti:
''Fakat gelince biraz daha çevreye baktığımızda biraz kirlilik var. Bu durum yüzünden biz İstanbullular olarak insanın içini biraz acıtıyor. Biraz da şu dereye baktığımız zaman biraz lağım ve endüstriyel kirlilik mevcut. Bunu görünce bakıyoruz, İstanbul tarihi, kadim bir kent. Buranın biyoçeşitliliğine ve güzelliğine böyle bir görüntü yakışmıyor. Biraz daha düzenlense, biraz daha temizlense İstanbul'a yakışır bir şekilde bizler için de daha iyi olur, daha mutlu oluruz. Temizlik bizim için oldukça önemli. Çevre bilincinin oluşması gerek.''
Alibeyköy Barajı'na akan derenin içinde bulunan kirli su bölgeyi tehdit altında bırakıyor
Sultangazi'de İSKİ'nin Atıksu Terfi Merkezi'nin yanında bulunan dereden akan kirli su, çevreye kötü koku yayıyor.
Alibeyköy Barajı'na uzanan derede olan su, bazı zamanlar mavi, yeşil ve siyah renkte akmaktadır. Sudaki renk değişikliğinin etrafta bulunan fabrikaların atıklar yüzünden olduğu belirtiliyor.
Derenin çevresinde biriktiği görülen çöpler, çevre sakinlerinin sağlığını tehdit etmektedir.
Mahalle sakinleri, çöplerin toplanması ve derenin ıslahı için yetkililerin harekete geçmesini istiyor.
Ayazağa Deresi'ne akan lağım suyu şikayetlere sebep oluyor
Sarıyer'deki bazı sitelerin suyunun 3 yılı aşkın süredir aktığı Ayazağa Deresi'ndeki kötü koku ve görüntüden oldukça şikayetçi olan bölge sakinleri, yetkililerden herhangi bir çözüm beklemektedir.
Ayazağa Mahallesi Muhtarı Mustafa Karaman, 3 yıldır lağım suyunun mahallenin deresine doğru aktığını, vatandaşların şikayetçi olduğunu ve çözüm beklediklerini söyledi.
Ayazağa Deresi'nin Haliç'e aktığını belirten Karaman, İSKİ'nin bir önce harekete geçmesini isteyerek, sözlerine devam etti:
''Bahçeköy'de ormanın içindeki villaların lağım suları olduğu gibi bizim mahallenin içine doğru akıyor. Normalde İSKİ'nin güzel bir ıslah çalışması yaparak burayı kontrol altına alması gerekirken lağım suyu direkt Ayazağa Deresi'ne akmaktadır. Özellikle yazın burada olan pislikten, kokudan, sinekten durulmuyor.
Vatandaşlarımız aşırı rahatsız oluyor. Sürekli telefon açıp şikayet ediyorlar, sosyal medyada yazıyorlar. İSKİ'ye defalarca dilekçe yazdık. Gelen cevapta 'Yatırım planına aldık, yapacağız.' denilmekte. Başka denen bir şey yok. Fakat 3 yıldan bu yana hala bir çalışma girişiminde bulunulmadı. Bir an önce dere yatağındaki tüm bu pis atık sular temizlenmeli.''
İstinye Deresi'nin yaydığı kötü koku çevreyi rahatsız ediyor
Sarıyer'de İstinye Deresi'nin yaydığı kötü koku, vatandaşları ve esnafı rahatsız ediyor. İstinye Mahallesi'nde Sarıyer Caddesi'nden başlayarak sahile kadar devam eden İstinye Deresi'nin yaymış olduğu koku ile dere yatağı ve koyda biriken atıklar, çevrede rahatsızlık meydana getiriyor.
Mahalle sakinleri ve esnaf, dere temizlenmediği için, yağışların gelmesiyle beraber kokunun iyice artmasından şikayetçi.
Derenin bulunmuş olduğu caddede iş yeri olan esnaf Necmi Yegen, derenin acilen temizlenmesi gerektiğini ifade etti.
Deredeki kirlilik sebebiyle sivrisineklerin de artış gösterdiğini vurgulayan Yegen, ''İstinye Deresi'nden yayılan kötü koku ve sivrisinekten asla durulmuyor. Dereyi temizlemiyorlar. Gelen bütün yağmur suları, kanaldaki pisliğin içinde kalıyor. Bu da kokuya sebep oluyor. Artık temizlenmesi lazım, hem koku yapmaması hem de sivrisineklerin çoğalmaması için. Sivrisinekten uyuyamıyoruz. Pencerelerimiz hep kapalı açamıyoruz.'' şeklinde konuştu.