Dünya ne yazık ki insan ırkının çeşitli işkence ve kanlı oyununa tanıklık etti. özellike avrupa'da gördüğümüz bu vahşetlerden biri de farelere köpek saldırtma "sporu."
Dünya ne yazık ki insan ırkının çeşitli işkence ve kanlı oyununa tanıklık etti. özellike avrupa'da gördüğümüz bu vahşetlerden biri de farelere köpek saldırtma "sporu."
Avrupa'daki imparatorlar kedi sevmediği ve sokaktaki kedileri imha ettiği için bütün topraklara veba yayılmıştı. kediler olmadığı için fareler sokaklarda dolaşıyor ve veba hastalığını yayıyorlardı.
Vebayı önlemek isteyen fare yakalayıcılar türer ve adlarına rat-catcher'lar derler.
Fakat bu dönemde insanlar av sporlarına da merak salmıştır ve hangi hayvana işkence yapmadık diye düşünürken fareleri bulurlar.
Her tarafı tahta duvarlarla çevrili bir fare arenası oluşturulur. rat-catcher'lar 20-30 fareyi bu arenaya koyar. sonra da soylular sırayla köpeklerinin kaç fare öldürebileceğini belirtirler ve en az sürede en çok fare öldüren köpek oyunu kazanır.
Rat-catcher'lar daha değişik fareler üretsek daha zevkli olmaz mı diye düşünür ve fareler üzerinde deneyler yaparak "laboratuvar faresi" diye bildiğimiz albino fareyi oluştururlar.
Bu albino fare insanlara toleranslı, daha az vahşi, topluluktan kaçmayan olduğu için işlerine yarar.
Çünkü normal sıçan ve fareler insanlardan çok korktukları için arenadan kaçmaya çalışırken çoğu zaman rat-catcher'ların gözünü bile kör edebiliyordu.
1900'lerde de bu albino fare sakin doğası yüzünden laboratuvarlarda kullanılmaya başlanmıştır.