Yeşilçam'ın sarışın mavi gözlü küçük jönü ömercik lakaplı ömer dönmez'in son halini görenler tanıyamıyor.
Yeşilçam'ın 'ömercik'i ömer dönmez'in son haline bakın!
Biz onu en çok ediz hun'a "size baba diyebilir miyim amca?" cümlesiyle hatırlıyoruz.
Kimi zaman çalıgıcı, kimi zaman hırsız oldu.
Henüz dört yaşındayken, ses dergisinin açtığı yarışmada çocuk yıldız seçildi.
Sarı saçları, mavi gözleriyle kısa sürede ünlendi, 13 yılda 65 filmde rol altı. ‘ayşecik’ olarak bilinen zeynep değirmencioğlu’nun teyzesinin oğluydu ve o da ‘ömercik’ oldu.
Çocukluğu film setlerinde geçti, oyuncağı kameralar arkadaşlarıysa ünlü yıldız oyunculardı: “çocukluğumu sadece oynadığım filmlerde yaşadım. 15 günde iki film bitirdiğimiz olurdu.
Yorulurdum ama eğlenir ve iyi para kazanırdım.” filiz akın, hülya koçyiğit, türkan şoray, tarık akan, cüneyt arkın, ediz hun’lu filmlerin çocuk yıldızıydı o...
Filmlerde önce felaketler yaşanır ama sonunda hep iyiler kazanır, o sonunda gülen, mutlu bir çocuk olur ve insanlara ‘ne kadar acı yaşarsan yaşa, doğru yoldan ayrılma!’ düşüncesini aşılardı. gerçek hayat onun için hiç de öyle olmadı!
1965’te sevgim ve gururum filmiyle yeşilçam’a giriş yapan ömercik, geleceğin ‘jön’ adayıydı. 70’li yıllara gelindiğinde artık çocuk değil delikanlı olmuş, o sırada başlayan seks filmleri furyasının dışında kalmak istediği için genç ya da yetişkin rollerinde de oynayamaz olmuştu. sinemayı bıraktı, taksiciliğe başladı. bir gün taksisinin dikiz aynasını tamir ederken hayatını karartan ilk trajediyi yaşadı: “ortaokul ikinci sınıftayken sinema için okulu bıraktım. 20 yaşındayken de çocuk filmlerinde oynayamadığım gibi jön de olamazdım çünkü seks filmleri dönemi başlamıştı.
Ömer dönmez: babam emekli olmuştu, üç kız kardeşim vardı. filmlerden kazandığımız parayla dört taksi almıştık. teker teker sattık. bir gün taksinin dikiz aynasını tamir ederken elimdeki tornavida sol gözüme battı ve o gözümü kaybettim.
Sonra çok işte çalıştım, tam toparlanacağım derken motosiklet kazası geçirdim, ayaklarım kırıldı.
Son olarak 1998’de ikinci bahar dizisinde oynadım. hayatım, tarık akan ve fatma girik’le oynadığımız filmin ismine benzer; solan bir yaprak gibi.”
"filiz abla ile de 70’li yıllardan bu yana görüşmedik. hiç kimse aramadı, düşenin dostu olmuyor.
Sinema vefasız, artık oluruna bıraktım.
Kazalar olmasaydı, belki sinemada jön olabilirdim. aslında benim hayatım da bir yeşilçam filmi gibi."