Yeşilçam tarihinin gelmiş geçmiş en kötü kadını suzan avcı'yı yakından tanıyalım
Yeşilçam'ın en arzulu kadını suzan avcı'nın ahlaksız filmleri
Yeşilçam tarihinin gelmiş geçmiş en kötü kadını suzan avcı'yı yakından tanıyalım.
Gerçek ismi suzan bizavcı olan suzan avcı, 25 eylül 1937 tarihinde bursa’da doğmuştur.
annesi behiye hanım kırım tatarı, babası yusuf bey ise kazan tatarı olup bursa’ya göç etmişlerdir.
Suzan avcı daha 6 yaşındayken 1943 yılında babası yusuf bey sirozdan ölünce 24 yaşındaki annesi ve üç kızkardeşiyle birlikte yalnız kalırlar.
Bursa’da ilkokulu bitirdikten sonra istanbul’a samatya’ya taşındılar ve annesinin çalıştığı tekstil fabrikasında o da çalışmaya başladı.
1950 senesinde 13 yaşındayken yıldız dergisi’nin düzenlediği bir yarışmaya katılarak kazanır.
Yarışmanın ödülü metin erksan’ın bir filminde oynamaktır. yarışmayı kazandığı halde annesi filmde oynamasına izin vermez.
İki kadının (suzan avcı ve sevda nur) ‘masumane’ yakınlaşması atıf yılmaz’ın yönettiği iki gemi yanyana (1963) filminde de sürer.
Dönemin birçok filminde senarist olarak karşımıza çıkan usta yazar kemal tahir bu filmin de senaristidir.
1980’lere geldiğimizde atıf yılmaz, ‘masumane’ sahnelerin ötesine geçerek kadın ve lezbiyen karakterlerin merkezde olduğu, dönemi itibariyle oldukça cesur filmler çeker.
15 yaşına gelince o sıralarda nişanlı olan alp akşiray ile tanışır. alp nişanı bozar ve suzan avcı 6 ay sonra yaşını mahkeme kararı ile 18 yaptırırlar sonra da bir yılbaşı günü evlenirler ve izmire yerleşirler.
Alpin ailesi suzanı yuva yıkan kadın olduğu için hiç sevmez. ta ki torunları mete doğana kad olmuş ama aklı hala istanbulda ve sinemada kalmıştır. yıldız mecmuasının bir sinema güzeli yarışması düzenlediğini görür.
Oğlunu kucakladığı gibi iki valizle birlikte istanbula annesinin yanına döner. yıldız mecmuasındaki sinema güzeli yarışmasına başvurur ve leyla sayar birinci pervin par ikinci suzan avcı ise üçüncü olmuştur.
Ama beklediği sinema teklifi bir türlü gelmedi. sonunda o da soluğu muammer karaca tiyatrosu’nda aldı. yazın turneye gitmesi gerektiğinde ise oğlunu bırakamayacağı için toto karaca’nın tiyatrosuna geçti. bu arada ufak ufak sinemaya da başlamıştır.
Toto karacanın tiyatrosunda metres rolünü oynadığı bir sırada siyah olan saçlarını sarı yaparlar, suzan avcı efsanesi başlamıştır artık. sinema teklifleri arka arkaya gelir.