doğa seven kabilelerin kullandığı çeşitli sembolleri ve yaşamları üzerinde ne gibi bir önemi olduğunu analiz etmeye çalıştık.
Kuzgun. bir kuzgun yaratılış, dönüşüm, bilgi ve prestij sembolize eder. aynı zamanda doğanın karmaşıklığının göstergesidir . kuzgun bir insan aynı anda romantik ve idealist olabilir. insanlar genellikle etraflarında olmayı severler çünkü her zaman çok bulaşıcı olabilecek enerji ve coşku ile taşarlar.
Su samuru
Sudaki bir hayvan olan su samuru, hayatı ve pozitif yaşam veren enerjiyi sembolize ediyordu. su aynı zamanda bir temizleyici ve arıtıcı olarak kabul edilir, bu yüzden bir su samuru ona olan sevgisi de iyileşmeyi sembolize eder. bu deniz hayvanı aynı zamanda çeviklik, zeka, yaratıcılık, cesaret ve dürüstlüğü temsil ediyor.
çakal
Çakal askeri gücü ve cesareti sembolize ediyordu. onlar şahanedirler ve sevdikleri için uğruna her şeyi feda etmeye hazırlar. yoğun ama nazik ve cömert oldukları bilinmektedir.
Geyik
Geyik refah ve bol miktarda yiyecek sembolize ediyor. bunun nedeni yerli amerikalıların yiyecek bulmak için geyik izlerini takip etmeleridir. çevik hayvan aynı zamanda bir nezaket ve yaratıcılık sembolüdür.
kartal
Diğer birçok antik kültürde olduğu gibi, kartallar da yerli amerikalılar tarafından saygı görüyordu . cesaret, bilgelik ve gücü temsil ediyorlardı. tüyleri ayrıca, özellikle dualar ve özel konsey toplantıları sırasında özel önem taşıyordu. konuşurken kartal tüyü tutmak dürüstlüğün güvencesi olarak görüldü.
Ayı
Ayı insanı çok hesaplayıcı ve pratik olan kişidir. onlar için akıl kalbe hükmeder. ayı ayrıca cesaret ve fiziksel gücü de simgeler. bu nedenle, ayı işareti genellikle otorite ve iktidarla ilişkilendirilir.
Yılan
Yerli amerikalılar çıngıraklı yılanları dede ve yılanların kralı olarak görüyorlar. bazı kültürler ayrıca yılanları 2 dünya arasında bir portal olarak görüyorlardı. yılanlar ayrıca manevi liderler ve şifacılar için sembol olarak kullanılır. hırslı ama dürtüsel olarak kabul edilirler. kişiliğinin bu ikilemi, gizemli ve bazen sinir bozucu görünmelerini sağlar.
