Yargıtay'dan önemli karar. çalışan kadınların büyük sorunu işyerinde ücret ayrımcılığı konusunda önemli ve emsal karar verdi.
Yargıtay'dan önemli karar. çalışan kadınların büyük sorunu işyerinde ücret ayrımcılığı konusunda önemli ve emsal karar verdi. iş dünyasında kadın işçiye, aynı işi yapan erkek işçilerden daha az ücret ödenmesini işverenin eşit işlem borcuna aykırılık olarak değerlendirdiği bir karar aldı. kadın işçiye ücret farklarının yanı sıra ayrımcılık tazminatı verilmesini, ayrımcılığa uğradığı için haklı fesih yaptığı için de kıdem tazminatının ödenmesini kararlaştırdı. habertürk’ten ahmet kıvanç’ın haberine gelin birlikte bakalım.
İş kanunu’nun “eşit davranma ilkesi” başlıklı 5. maddesine göre, işveren işyerinde dil, ırk, renk, cinsiyet, engellilik, siyasal düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplere dayalı bir ayrımı kesinlikle yapamaz. işveren, biyolojik veya işin niteliğine ilişkin sebepler zorunlu kılmadıkça, bir işçiyi işe alırken, çalıştırırken veya işten çıkartırken cinsiyet veya gebelik nedeniyle doğrudan veya dolaylı farklı işlem de yapamaz. işveren aynı veya eşit değerde bir iş için cinsiyet nedeniyle daha düşük ücret veremez. iş ilişkisinde veya iş akdinin sona erdirilmesi sırasında bu hükümlere aykırı davranıldığında işçi dört aya kadar ücreti tutarındaki tazminattan başka yoksun bırakıldığı haklarını da talep edebilir. ayrımcılık iddiasını işçi ispat etmekle yükümlü olmakla birlikte, işçi ihlalin varlığı ihtimalini güçlü bir biçimde gösteren bir durumu ortaya koyduğunda işveren böyle bir ihlalin olmadığını ispatlamakla yükümlü tutuluyor.
Bursa’da bir dokuma fabrikasında çalışan kadın işçi, 2006 yılında çalışmaya başladığı işyerinde kendisiyle aynı işi yapan erkek işçilerin daha fazla ücret aldıklarını, sırf kadın olduğu için, aynı işi yapmasına rağmen kendisine daha az ücret ödendiğini, işverenin ücret konusunda cinsiyet ayrımı yaptığını ileri sürerek iş akdini sonlandırmıştı. kadın işçi, dava açarak eksik ödenen ücret farkının yanı sıra dört aylık ücreti tutarında ayrımcılık tazminatı ve çalıştığı süreye ait kıdem tazminatının ödenmesini talep etmişti.
İşveren, davacı kadın işçinin sözünü ettiği erkek işçilerin daha tecrübeli olduklarını, kadın işçinin onlara oranla daha az üretim kapasitesine sahip olduğunu, çalışırken arkadaşlarının yardımını alarak işine devam ettiğini, işverenin aynı işi yapan çalışanlar arasında üretime katkıları ve işteki kıdemlerini gözönüne alarak ücret belirleme hakkının eşitlik ilkesine aykırılık teşkil etmediğini, kendisinden daha tecrübeli ve kendisine nazaran daha fazla üretim yapan erkek işçilerden az ücret aldığı iddiasıyla iş akdini kötü niyetle feshettiğini belirtmişti.
İş mahkemesi, işvereni haklı bularak kadın işçinin talebini reddetti. mahkeme kararında, kadın işçinin iddiasının aksine, kendisinden yüksek ücret alan erkek işçilere karşılık düşük ücret alan işçilerin de bulunduğu, erkek işçiler arasında da ücret farklılığı olduğu belirtildi. kararda, işverenin asgari ücretin altında kalmamak şartıyla ücrete zam yapmasını öngören yasal bir zorunluluk olmadığı, zam yapılmasına dair iş sözleşmesi de bulunmadığı kaydedildi.
yargıtay kadın işçiyi haklı buldu
Dosyayı inceleyen yargıtay 9. hukuk dairesi'nin ( esas no: 2017 / 16279, karar no: 2020 / 10415) kararında, “eşit davranma” ilkesinin işverene işyerinde çalışan işçiler arasında haklı ve objektif bir neden olmadıkça farklı davranmama borcu yüklediği belirtildi. "işverenin ayrım yapma yasağı"nın, işyerinde çalışan işçiler arasında keyfi ayrım yapmasını yasakladığı vurgulanan kararda, eşit davranma borcunun tüm işçilerin hiçbir farklılık gözetilmeksizin aynı duruma getirilmesini gerektirmediği, eşit durumdaki işçilerin farklı işleme tabi tutulmasını önlemeyi amaçladığı ifade edildi.
Ancak, söz konusu dosyada kadın işçiye, işyerinde aynı işi yapan diğer işçilere kıyasla daha az ücret ödendiği konusunda tartışma bulunmadığı belirtilen yargıtay kararında, işveren tanıklarının anlatımlarından, kadın işçinin işyerinde başarılı bir işçi olduğu, diğer işçiler hangi işi yapıyorsa onun da aynı işi yaptığı, yeteneğinde veya performansında hiçbir yetersizlik bulunmadığının anlaşıldığı kaydedildi. kadın işçi cinsiyet ayrımcılığı yönündeki iddiasını kanıtlayamamış ise de işverenin eşit işe eşit ücret ödememesinin eşit işlem borcunun ihlali niteliğinde olduğu, ayrımcılık tazminatının koşullarının oluştuğu vurgulandı. yargıtay kararında, iş mahkemesinin, işçinin çalışma süresi de dikkate alınarak ayrımcılık tazminatına hükmetmesi gerekirken tazminat talebini reddetmesinin hatalı olduğu belirtilirken, kadın işçinin mahrum kaldığı fark ücretinin hesaplanarak ödenmesi gerektiği kaydedildi.
Kadın işçinin aynı kıdem ve aynı işte çalışan işçi ile aynı ücretle çalıştırılmaması suretiyle eşit işlem borcunun ihlal edilmesinin, iş kanunu uyarınca işçiye haklı fesih yetkisi verdiği belirtilen kararda, bu nedenle kadın işçinin kıdem tazminatının da verilmesi gerektiği belirtildi.