Türk hukukunda önemli bir yere sahip olan ve toplumun hukuki normlarını belirleyen kararlar arasında yer alan bir gelişme, Yargıtay'ın "Erkek ol" ifadesinin hakaret olarak değerlendirilmeyeceğine ilişkin verdiği karardır. Bu karar, toplumda geniş yankı uyandırmış ve farklı görüşleri beraberinde getirmiştir.
Yargıtay 4. Ceza Dairesi'nin aldığı bu karar, Mersin'de yaşanan bir olayın ardından geldi. Tartıştığı zabıta amirine "Erkek ol" ve "Yürekli ol" ifadelerini kullanan bir kişi hakkında açılan davada, yerel mahkeme tarafından hapis cezası verilmişti. Ancak Yargıtay, sanığın bu ifadelerinin hakaret kapsamında olmadığına hükmetti ve mahkumiyet kararını bozdu.
Kararın gerekçesi ise oldukça dikkat çekiciydi. Yargıtay, hakaret suçlamasında korunan hukuki değerlerin kişilerin onur, şeref ve saygınlığı olduğunu belirtti. Ancak sanığın kullandığı ifadelerin bu değerleri rencide edici boyutta olmadığını vurguladı. Kararda, kişilere yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu kapsamında değerlendirilmemesi gerektiği vurgulandı.
"Toplumdaki cinsiyet eşitsizliğini pekiştirir"
Bu kararın toplumsal etkileri oldukça geniş kapsamlıdır. Bazı kesimler, bu kararın ifade özgürlüğü ve toplumsal cinsiyet eşitliği açısından olumlu bir adım olduğunu savunmaktadır. Özellikle erkeklikle ilişkilendirilen ifadelerin hakaret olarak değerlendirilmemesi, cinsiyetçi yaklaşımların sorgulanmasına ve toplumsal cinsiyet normlarının gözden geçirilmesine olanak tanıyabilir.
Ancak diğer bir kesim ise, bu tür ifadelerin hakaret içerdiğini ve cezalandırılması gerektiğini savunmaktadır. Özellikle erkeklikle ilişkilendirilen ifadelerin ayrımcılığı ve toplumdaki cinsiyet eşitsizliğini pekiştirdiği görüşündedir.
Bu kararın, benzer nitelikteki olaylarda nasıl bir yol izleneceği ve toplumun hukuki normlarını şekillendirmedeki etkisi önemlidir. Yargıtay'ın bu kararıyla birlikte, toplumun hukuki normlarına ilişkin tartışmaların ve farklı görüşlerin süreceği öngörülmektedir.