Haber365 Özel Haber | Eylem Taşcı
Yapay zeka ve insan arasındaki savaşı en ileri seviyede izleyebileceğiniz bu filmde, iki ırkın birbirini nasıl tanımladığı, üstünlüğü ele geçiren tarafın diğer tarafa nasıl davranacağı ve bu savaşı kimin kazanacağı anlatılıyor.
Mutlu bir evliliği olan Grey, yaşadığı dünyanın teknolojisini fazlasıyla gereksiz bulmakta ve ilerleyen teknolojiye rağmen eski model arabaların tamiri veya tasarımı ile uğraşır. Grey, hayatını tamirhanesinde özenle ilgilendiği eski arabalarla geçirirken, eşi Asha ise yaralı askerler için robotik vücut azaları üreten bir şirkette çalışır. İkili arasında hiçbir ortak noktanın olmaması da, burada dikkat çekmeye başlıyor. Aralarındaki geçen konuşmalarda ise, farklı dünyalarda yaşadıkları ve aynı dili konuşmadıkları görülüyor. Grey ve eşi Asha’nın, kullanılan yapay zekanın ne kadar doğru olduğu hakkında sürekli tartışma içerisinde olması başlıca unsurdur. Örneğin; Asha, daima teknolojinin olumlu yanlarını görmeyi tercih eder ve artık hesaplama ve hata yapma payının imkansız olduğuna inanır. Bu en basic örnek olurken, bir başka vereceğimiz örnek ise, Asha’nın otomatik pizza makinelerini kastederek ‘Pizza çıkartalım mı?’ diye sorması ve Grey’in onun yerine ‘Pizza yapalım mı? demesidir. Aslında bu diyaloglar sonucunda, bu ikilinin analog ve dijital dünya olarak adlandırdığımız iki farklı kutbun temsilcileri olduğunu söyleyebiliriz.
‘Stem: İnsanların kasıtlı olarak bozulma yapması hiç mantıklı değil.
Grey Trace: Evet, bunun sebebi senin anıların 0’la ve 1’le ile doluyken, bizim anılarımız yaptığımız her hata ve aptalca hareketin karşılığı ile dolu dostum.’
Tüm bu zıtlıklara rağmen birbirine aşık olan çiftin sonu maalesef Asha’nın ölümüyle son bulur. Korkunç bir kaza sonrasında bir grup serseri tarafından karısı öldürülen ve kendisi ise felç kalan Grey, tamamen yıkılır ve Asha’nın ölümüne hata payının sebep olmasına dayanamaz. Hiçbir işini kendi yapamadığı için de kendisini öldürmenin eşiğine gelir. Ancak bu sırada eşinin ölümünün arkadasındaki gizemi araştıran Grey, aslında bunun bir komplo olduğunu öğrenir. Yaşadığı trajik olaydan sonra teknolojiden nefret eden Grey, bu komployu kimin kurduğunu öğrenmek için ‘Stem’ denilen bir yapay zeka implantına evet demek zorunda kalır. Bu implant sayesinde tekrar normal insanlar gibi hareket edebilme yetisine sahip olmakla beraber yeni insanüstü özelliklere de erişir. Ayrıca Grey, bu özellikleri dikkatsizce kullandığı için, Dedektif Cortez’in ilgi odağı haline gelir. Ancak kendisini tamamen özgür hisseden Grey’in farkında olmadığı bir şey vardı ki o da aslında ne kadar sınırlı olduğuydu… Grey bu özgürlüğü tadarken, ’Stem’ ise, sadece kendisini geliştirmekle kalmıyor aynı zamanda Grey’in konuşabileceği biri haline de geliyor. Bu sayede en yalnız hissettiği zamanda bir yapay zeka ile konuşan Grey, eşinin ölümünden sonra ilk defa hayattan zevk aldığını hissediyor.
‘Grey Trace: Gördün mü? Sakat olduğumu düşünmüştün ama ben bir ninjayım.
Stem: Ben Ninja değilim. Ben en gelişmiş teknolojiyim.’
Yapay zekayı temsil eden Stem’le yani dünyanın geleceği ile tanışma fırsatı yakaladığımız Upgrade filmi, birçok dizide veya filmde rastladığımız tarzda konuya değiniyor olabilir. Özellikle Black Mirror, verebileceğimiz en nadide örneklerden biridir. Ancak bu filmde yapay zekanın evrimi o kadar etkileyici işlenmiş ki yapay zeka, kendi yaratıcısını öldürmeyi düşünebilecek kadar evrimleşmiş ve gelişim göstermiştir. Yapay zekayı insanlığın geleceğini tehdit eden sinsi bir düşman olarak gösteren bu yapım, izleyicisini şaşırtmakta son derece başarılı. İnsan ırkı ve yapay zeka arasındaki savaşı konu alan Upgrade, bizlere yapay zekanın iyi mi yoksa kötü mü olduğunu farklı bir açıdan işlerken, aynı zamanda teknolojinin bu denli hayatımızda olmasının da sonuçlarını gösteriyor.
‘Stem: Öldürülmemize müsaade edemem.
Grey Trace: Stem, sence ne yapmalıyım?
Stem: Kaç Grey!’