Vücuttaki İltihabı Anti-İnflamatuar Beslenme İle Azaltın

Vücutta zarar görmüş hücrelerin ve dolaşım sisteminin iltihaplanmasına inflamasyon denir. Bu iltihaplanma zarar görmüş hücrelere karşı bağışıklık sisteminin vermiş olduğu bir yanıttır. Ancak anti-inflamatuar beslenme düzeni ile vücuttaki inflamasyonu azaltabilirsiniz. Uzman Diyetisyen Merve Altay anti-inflamatuar hakkında merak edilenleri anlattı. İşte detaylar…

ANTİ-İNFLAMATUAR NEDİR?

Anti-inflamatuar yaşam şeklinde stres yönetimi, sigara içmemek, düzenli egzersiz yapmak ve yeterli uyku yer almaktadır.

Alınan her kilo da inflamasyona neden olmaktadır. Çünkü vücut kilo almaya karşı bir savunma mekanizması geliştirmeye başlar. Yaygın bir rahatsızlık olan obezite de bir dolaşım sistemi hastalığıdır ve vücuttaki yağ dokusu arttıkça inflamasyon da artar.

İNFLAMASYONLA BAĞLANTILI HASTALIKLAR

Kalp damar hastalıkları, kanser, romatoid artrit, depresyon ve alzheimer dahil olmak üzere birçok kronik hastalık inflamasyon ile bağlantılıdır.

Birçok immün hastalığın temelinde yatan ve bağışıklığın baskılanmasına neden olan inflamasyon doğru bir beslenme programı ile düzeltilebilir.

Yapılan çalışmalar sağlıklı bir diyet programıyla kronik hastalıkların yüzde 60’ını engellenebileceğini göstermiştir.

Anti-inflamatuar beslenmede, bağışıklık hücrelerinin yüzde 50’sini bulunduran barsak da detoksa yardımcı olur.

Anti-inflamatuar diyette yiyeceklerin hormonel durumu, kan şekerini ve sindirim sisteminin etkilenmesine neden olur.

ANTİ-İNFLAMATUAR DİYET NASIL YAPILIR?

Akdeniz tipi beslenmede yer alan sağlıklı yağlar (ceviz, zeytinyağı, avakado ve omega 3 yağ asitleri gibi) mevsiminde taze meyve ve sebzeler, tam tahıllar ve işlenmemiş proteinler bu diyetin temelinde yer almaktadır.

Sağlıklı yağlar; merkezi sinir sistemin uyarılmasına, enerjinin üretilip depolanmasına ve oksijenin taşınmasına yardımcı olur.

Yapılan çalışmalarda özellikle Omega-3 yağ asitleri içeren besinlerin (balık ve birçok deniz ürünü, keten tohumu, ceviz, susam) düzenli tüketimi vücuttaki iltihabın baskılanmasına yardımcı olduğunu ortaya koymuştur.

Vücutta ciddi bir hastalığa neden olmayan yüksek iltihap durumu görülmemişse haftada 2-3 öğün balık, her gün 1 çay kaşığı keten tohumu, günde 2 tam ceviz tüketmek bağışıklığı destekleyerek inflamasyonun azalmasını sağlayacaktır.

Ayrıca taze sebze meyve tüketerek diyetinizdeki lif miktarını artırabilir, kan şekerinin daha yavaş yükselip düşmesine yardımcı olursunuz. Bunun yanı sıra barsak dostu probiyotik gıdalar tüketmeniz daha güçlü bir flora ve daha güçlü bir sindirim sistemine sahip olmanızı sağlayacaktır.

VÜCUTTAKİ İLTİHABI AZALTAN BESİNLER

Yeşil çay: İçeriğinde bulunan kateşinler sayesinde vücuttaki iltihabın azaltılmasına yardımcı olur. Günde en fazla 3 fincan içilebilir ve tansiyon hastalarının uzman kontrolünde tüketmesi gerekir.

Zerdeçal: Kronik hastalıklar, geçmeyen ağrılar ve vücuttaki iltihabı baskılamak için oldukça faydalı bir besindir.

Özellikle yüksek kolesterol ve osteoartriti (kireçlenme) zerdeçalın erken maddesi olan curcumin sayesinde tedavi edebilirsiniz.

Çörekotu yağı: İçeriğindeki polifenoller sayesinde vücuttaki iltihabı azaltır ve özellikle sindirim sisteminin desteklenmesini sağlar.

Ancak çörek otu yağında dikkat edilmesi gereken konu soğuk sıkım olması ve kullanım dozudur. Düşük miktarda kullanılması iltihabı düşürürken yüksek doz kullanılması karaciğer yağlanmasını artırabilir.

Karahindiba: Özellikle kan şekerini düzenlemeye yardımcı olarak vücuttaki iltihabın azalmasını sağlar.

Isırgan otu: Tip2 diyabetli bireyler üzerine yapılan bir çalışmalarda ısırgan otunun insülin duyarlılığını artırdığı ve kan şekerini düzenlediği ortaya çıktı. İdrar yolları hastalıklarında inflamasyonun baskılanmasını sağlarken ayın zamanda ödem atmayı da sağlar.

Zencefil: Çok güçlü bir iltihap baskılayıcı olan zencefil, özellikle üst solunum yolları hastalıklarında ve mide bulantıları gibi sindirim sistemi rahatsızlıklarında kullanılır.

Deve dikeni: 3 hafta boyunca günde 50 gram deve dikeni kullanmak karaciğer detoksuna destek olur ve karaciğer yağlanmasının azaltılmasını sağlar. Aynı zamanda kanser hastalarında hücre hasarından korur.

Ham kakao: Flavanol içeriği zengin olan kakaonun iltihabı baskılayıcı özelliği olduğu düşünülmektedir. Ancak işlem görmemiş ham olması gerekir.