Uzmanlara göre tehdit artıyor: Yapay Zeka, 2024 dünya seçimleri için risk oluşturuyor

Dünya genelindeki risk uzmanları, 2024 yılında yapay zekanın dünya genelindeki seçim süreçleri için artan bir tehdit oluşturduğuna dair uyarılarda bulundu. Yapay zeka teknolojilerinin kullanımındaki artış, seçimlerin adil ve güvenilir bir şekilde gerçekleşmesi açısından yeni güvenlik sorunlarını beraberinde getirdiği belirtildi. Konuya ilişkin Marsh McLennan Avrupa Baş Ticari Yöneticisi Carolina Klint’ten açıklama geldi.

11.01.2024-13:40 - (Son Güncelleme: 27.03.2024-15:12)
Çeşitli ülkelerdeki risk analizi uzmanları, yapay zekanın seçim süreçlerine müdahale etme potansiyeline dikkat çekiyor. Yapay zeka, büyük veri analizi, Sosyal Medya manipülasyonu ve otomatik algılama yetenekleri aracılığıyla seçim sonuçlarını etkileme olasılığı taşıyor. Uzmanlar, bu teknolojinin kötü niyetli aktörler tarafından kullanılmasının demokratik süreçlere ciddi zarar verebileceği konusunda uyarıyor.Yapay zeka, seçim süreçlerini etkilemek için kullanılan yöntemler arasında sahte haber yayılması, seçmen davranışlarını analiz etme ve manipüle etme, hatta sonuçları değiştirme potansiyeli taşıyor. Bu, demokratik değerlere zarar verebilecek ve toplumsal güveni sarsabilecek bir gelişme olarak değerlendirildi. Marsh McLennan Avrupa Baş Ticari Yöneticisi Carolina Klint: "Yapay zekanın sentetik içerik oluşturma şeklimizi Nasıl etkilediğini yeni yeni görmeye başladığımızı düşünüyorum" ifadeleriyle de konu netliğini kazandı. Ayeıca Klint, küresel çapta risk için şu değerlendirmelerde bulundu:

"Risk uzmanları, iş dünyası liderleri ve politika yapıcılar, bu risklerin günümüzün gerçeği olduğunun farkındalar. Ayrıca, siber riskler de kısa ve uzun vadede ilk 10 küresel risk arasında görülüyor. Teknolojiye bağımlılığımızın büyük ölçüde arttığı ve dijitalleşmenin hızlandığı salgın dönemi göz önüne alındığında, siber risklere karşı neden daha önce harekete geçilmediği konusunda büyük bir soru işareti taşıyorum. Bu nedenle bu yıl yanlış bilgilendirme, dezenformasyon kısa vadeli küresel riskler arasında ilk sırada yer aldı. Bunun nedeni dünyanın birçok büyük ekonomisinde seçimlerin yaklaşıyor olması. Diğer yandan, yapay zekanın sentetik içerik oluşturma şeklimizi nasıl etkilediğini yeni yeni görmeye başladığımızı düşünüyorum. Dolayısıyla bunun gelecekte de bizim için bir risk olacağına inanıyorum. Dünya çapında yaklaşan seçimlerin sonuçlarının, yapay zeka kaynaklı yanlış bilgilendirme ve dezenformasyonun yaygınlaşması nedeniyle sorgulanıp sorgulanmayacağını görmeye başladığımızda bunu daha iyi anlayacağımız görüşündeyim."


Scott: Yapay zeka seçim sonuçlarını manipüle edebilir

Dünya Ekonomik Forumunun (WEF) küresel çapta 1400 risk uzmanı, politika yapıcı ve sektör liderlerinin görüşlerini alarak hazırladığı Küresel Riskler Raporu 2024'ün lansmanı sonrası AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Zurich Sigorta Grubu Sürdürülebilir Risk Direktörü John Scott, "Bu ve gelecek yıl pek çok demokraside sandık başına gidileceği için birçok insan yapay zekanın yanlış bilgilendirme ya da seçim sonuçlarını etkileyebileceği konusunda gerçek bir endişe duyuyor. Hepimiz farkındayız ki yapay zeka dünyanın herhangi bir yerinde demokratik süreçleri manipüle etmek için yanlış bilgilendirme yapmak isteyen kişiler tarafından farklı şekilde kullanılabilir" sözleriyle konuya ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Bu tür müdahalelerin demokratik süreçlere olası zararları arasında güven kaybı, toplumsal kutuplaşma, siyasi istikrarsızlık ve hatta seçim sonuçlarının manipülasyonu bulunmaktadır. Risk uzmanları, bu tehditlerin sadece seçimlere değil, aynı zamanda genel toplumsal güvene de zarar verebileceği konusunda uyarıyor. Uzmanlar, bu tehditlere karşı mücadelede uluslararası düzeyde işbirliği yapılmasının önemli olduğunu vurguluyor. Aynı zamanda, şeffaflık, hesap verebilirlik, eğitim ve etik standartlara uyum gibi önlemlerin alınması gerektiğini belirtiyorlar.

"Teknoloji endüstrisinde siber güvenlik de bir risk faktörüdür!"

Yanlış bilgilendirme veya dezenformasyonun uzun vadede teknolojiyle ilgili daha geniş bir risk algısının parçası olduğunu ifade eden Scott, "Mesele sadece yanlış bilgilendirme veya dezenformasyon değil. Uzun vadede yapay zeka yönetimiyle ilgili ne yapacağız? Teknolojinin yönetimini nasıl yapacağız? Biyolojik deneylerin kullanımını nasıl kontrol edeceğiz? Bunlar cevap bekleyen sorular." dedi. Scott, teknolojiyle ilişkili riskler açısından uzun vadede siber güvenliğin de önemli bir risk faktörü olarak öne çıktığını belirterek, hükümetlerin bu tür risklere karşı önlem almaya çalıştığını söyledi. Konuşmanın devamında şu ifadelere yer verdi:

"Filigran kullanılarak 'bu içerik, makale veya video onaylanmıştır, gerçektir' demiş oluyorsunuz. Ancak elbette bunun da sahtesini yapmak kolay. Bu nedenle hükümetler için bu riskleri ele almak zor. Hükümetler, yanlış bilgilendirme ve dezenformasyona dikkat çekmeye çalışmak için de teknoloji endüstrisiyle birlikte çalışmalı. Şu anda dünya oldukça parçalanmış, hızlı ve değişken bir yapıya sahip. Bu da ülkeler arasındaki işbirliğinin geçmişte olduğu gibi işlemediği anlamına geliyor. Dolayısıyla bu konularda küresel anlaşmalar yapmanın zor olduğunu da düşünüyorum. Ancak belki bölgesel düzeyde işbirliği sağlanabilir. Bu tür risklere karşı uluslararası bir anlaşma veya zemin oluşturulsa bile asıl mesele pratikte bunu uygulamak. Şu anda uluslararası düzeydeki herhangi büyük bir anlaşma için en büyük sorun ve dünyanın dört bir yanındaki siyasi liderlerin karşı karşıya olduğu karmaşıklık da bu."

YORUM YAZ..

En Çok Okunanlar

Modal