Deri kanserine neden olan en büyük etkenlerden birinin çocukluk yıllarında çok sayıda yaşanan güneş yanıklarının sebep olduğunu belirten Dermatoloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Sıla Kılıç Sayar, su toplamalarının da rastlandığı 5'ten çok yaşanan güneşten kaynaklı yanıkların tehlike barındıran bir kanser türü riskini arttırdığını açıkladı.
EKSİK UYGULAMALAR RİSK OLUŞTURUYOR
Güneşten korunma ve birtakım tedbirlere yönelik farkındalık son dönemlerde daha fazla artmış olsa da alınan önlemlerin hatalı veya eksik uygulanması, büyük tehlikelere yol açabiliyor. Medical Park Göztepe Hastane Kompleksi’nden Dermatoloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Sıla Kılıç Sayar, güneş yanıkları ve bunun yol açtığı kansere yönelik kritik uyarılarda bulundu.
Güneş yanıkları sonrası kullanılan güneş koruyucularının ve yanığın tedavi edilmesinin tehlikeyi ortadan kaldırmadığını söyleyen Sayar, 'Güneşten korunmasam da olur, yanık olursa tedavi edilir’ gibi bir düşünce kesinlikle yanlıştır' dedi.
18 YAŞINDAN ÖNCE ALINAN UVA VE UVB DERİ KANSER RİSKİNİ ARTIRIYOR
Güneşten yeryüzüne kadar gelen ultraviyole ışınlar ultraviyole A (UVA) ve ultraviyole B (UVB) olarak isimlendirildiğini söyleyen Dr. Öğr. Üyesi Sıla Kılıç Sayar, 'Daha uzun dalga boyuna sahip olan UVA, cildin daha derin tabakalarına kadar ulaşır ve esasen güneş ışınlarına bağlı deri yaşlanmasından sorumludur. UVB ise daha kısa dalga boyuna sahiptir ama güçlüdür, güneş yanıklarından sorumludur. Her iki tip UV ışını da deri kanseri riskini artırır. Özellikle 18 yaş öncesinde korunmasız UVB maruziyetine bağlı oluşan güneş yanıkları, hayat boyu artmış bir deri kanseri riski oluşturur' dedi.
SAAT 10.00-16.00 ARASINDA GÜNEŞE ÇIKMAK RİSK OLUŞTURUYOR
Güneş koruyucularının UVB’ye karşı koruyuculuğu belirten SPF (sun protection factor) değerinin güneş yüzünden meydana gelebilecek yanıkların önüne geçilmesinde önemine dikkat çeken Dr. Öğr. Üyesi Sıla Kılıç Sayar, 'Günlük kullanımda nemlendiriciler ve çeşitli kozmetik ürünlerin içinde bulunan 15 SPF değeri, güneş ışınlarının yüzde yaklaşık 93’ını bloke eder ve kapalı alanlarda yeterlidir.
Buna karşın, özellikle açık havada zaman geçirilecek ya da denize girilecek durumlarda kullanılması önerilen 30 SPF ve 50 SPF değerlerinde ise sırasıyla yüzde 95 ve yüzde 97 korunma sağlanır. Dünya Sağlık Örgütü, her ne kadar güneş koruyucu kullanılsa da yazın özellikle güneş ışınlarının en yoğun olduğu 10.00 ve 16.00 saatlerinde güneşten kaçınılmasını önermektedir' açıklamasında bulundu.
GÜNEŞ KREMİ YÜZ BÖLGESİNE 2 PARMAK VÜCUDA 6 ÇAY KAŞIĞI UYGULANMALI
Güneşten korunmada güneş kreminin önemini ve güneş koruyucuların doğru miktarda uygulanmasını vurgulayan Sayar, uygulanması gereken krem miktarını vurguladı. 'Erişkin birinde yüz ve boyun bölgeleri için 2 parmak (işaret ve orta parmak üzerine birer çizgi) ve vücut için 6 çay kaşığı kadar güneş kremi kullanılmalıdır. Kulaklar, dudaklar, ayaklar, boyun ve özellikle erkeklerde kafa derisi unutulmamalıdır. Güneş koruyucular her 2 saatte bir tekrarlanmalı, denize girdikten veya terledikten sonra tekrarlanmalıdır.
Koruyucunun, UVA ve UVB’ye karşı etkili geniş spektrumlu olmasına dikkat edilmelidir. UVA ışınlarının camdan ve bulutların içinden de geçebildiği unutulmamalıdır. UVB ise camdan ve buluttan geçmediği için kapalı alanlarda ya da gölgede deri yanığı oluşması beklenmez ama UVA’ya bağlı foto-yaşlanma ve deri kanseri riski yine de mevcuttur.' ifadelerine yer verdi.
6 AYDAN BÜYÜK BEBEKLERE GÜNEŞ KORUYUCU UYGULANABİLİR
Bebeklere ne zaman güneş kremi uygulanmaya başlanabileceği de ayrı bir merak konusu. Bebeklerin 6 ayını doldurması ile güneş kremi kullanabileceğini belirten Sayar, '6 aylıktan daha küçük bebekleri ise mümkün olduğunca gölgede tutmak gerekir. Güneş koruyucular dışında hem erişkin hem çocuklarda geniş şapkalar ve kaliteli güneş gözlükleri ile yüz ve gözler etkin bir şekilde korunabilir. Çocuklarda yaz aylarında dışarıda zaman geçirdikleri sürelerde UV’ye karşı korumalı olan kıyafetler tercih edilmesi önerilir' açıklamasında bulundu.
Güneşten korunmada en önemli unsurlardan biri olan güneş koruyucularının fiziksel veya kimyasal filtrelerden meydana geldiğini söyleyen Sayar, güneş koruyucularının seçimi aşamasında dermatolog görüşü alınması gerektiğini ifade etti.
GÜNEŞ KORUYUCULAR CİLT TİPİNE GÖRE SEÇİLMELİ
Güneş koruyucularının cilt tipine, gebelik durumuna, yaş gruplarına göre seçilmesi gerektiğini ifade eden Sayar, 'Çocuk ve gebeler için mineral filtreli (fiziksel) güneş koruyucular tercih edilirken, akneye meyilli ve yağlı ciltlerde kimyasal filtreler tercih edilebilir. Kimyasal yani organik filtreler güneş ışığını emer, ısıya çevirip salınmasını sağlar. Mineral yani fiziksel koruyucular ise ciltte bir bariyer oluşturarak güneş ışınlarının yansıtılmasını sağlar.
Güneş koruyucunun kullanılma şekli de koruyucunun filtre yapısına göre değişir. Kimyasal filtreli güneş koruyucular yüzümüze sürdüğümüz diğer ürünlerden önce ve güneşe çıkmadan en az 15-20 dakika önce sürülmelidir. Mineral filtreli güneş koruyucular ise diğer ürünlerden sonra sürülmelidir, güneşe çıkmadan hemen önce de sürülebilir. Güneş koruyucular her iki tipte filtreleri birlikte de içerebilir.' dedi.
GÜNEŞ YANIĞI OLDUYSA ILIK DUŞ ALIN
Dr. Öğr. Üyesi Sıla Kılıç Sayar, bahsi geçen tedbirlere dikkat edilmemesi ve güneş yanığının meydana gelmesi halinde neler yapılması gerektiğini de paylaştı.
'En kısa sürede ısıyı azaltmak için ılık duş yapılmalı, duş sonrası cildi hafif nemli bırakacak şekilde yumuşakça kurulanmalı ve nemlendirici kullanılmalıdır. Su kaybını önlemek için bol su içilmeli, hidrokortizonlu kremler ilk birkaç gün sabah akşam sürülmelidir. Şikâyetleri azaltmak için doktor kontrolü sonrasında aspirin ve benzeri ağrı kesiciler alınabilir. Eğer su toplamaları oluştuysa 2. derece yanık gelişmiştir, su kabarcıklarına dokunmadan acilen hekiminize başvurmanız gereklidir.'