İnsanoğlunun uzayı keşfetme serüveni, eski Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği'nin (SSCB) "Sputnik 1" yapay uydusunu 4 Ekim 1957'de dünya yörüngesine göndermesiyle resmi olarak başladı. O tarihten günümüze kadar geçen onlarca yılda, uzay araştırmaları, keşifler ve teknolojik gelişmelerle dolu bir dönem yaşandı. İşte insanoğlunun 67 yıllık uzay macerasının detayları…
İnsanoğlunun uzayın sınırlarını genişletme çabası, 67 yıl önce SSCB'nin "Sputnik 1" yapay uydusunu dünya yörüngesine göndermesiyle resmen başladı. Bu tarihten günümüze kadar geçen süre içinde, uzayın derinliklerinde bir dizi önemli keşif gerçekleştirildi. İlk yapay uydunun 1957'de fırlatılmasından itibaren, Güneş Sistemi, binlerce yıldız ve uzay detaylıca incelenirken, bu konuda ilkler derlendi.
Gagarin’den Armstrong'a
12 Nisan 1961'de, Sovyet kozmonot Yuri Gagarin, "Vostok 1" uzay mekiğiyle gerçekleştirdiği tarihi uçuşla uzaya çıkan ilk insan oldu. Dünya yörüngesini 108 dakika boyunca turlayan Gagarin, insanlığın uzay keşfi serüvenine unutulmaz bir başlangıç yapmıştı. Aynı yıl içinde, ABD Havacılık ve Uzay Ajansı (NASA), "Merkür Projesi" kapsamında önemli adımlar atmıştı. İlk olarak maymunları uzaya gönderen NASA, ardından astronot Alan Shepard'ı fırlatarak insanlı uzay uçuşlarına başladı. Ancak Shepard, Dünya'nın yörüngesine ulaşamadı. Uzay yarışı devam ederken, 20 Şubat 1962'de Amerikalı astronot John Glenn, "Friendship 7" adlı mekiğiyle Dünya'nın yörüngesine erişen ilk Amerikalı oldu. Bu tarihi an, Amerika'nın uzaydaki varlığını güçlü bir şekilde simgeliyordu.
Uzay istasyonları henüz kurulmamışken, Rus kozmonot Valeri Bykovsky, 14-19 Haziran 1963 tarihleri arasında Vostok 5 uzay aracıyla solo uzay uçuşu rekorunu 4 gün 23 saat ile elde etti. Bu başarı, uzaydaki uzun süreli görevlerin de mümkün olduğunu gösteriyordu.
Armstrong için küçük, insanlık için büyük adım
20 Temmuz 1969'da, ABD'nin öncü uzay programı olan "Apollo 11" misyonu, tarihi bir anı yaşattı. Neil Armstrong, Edwin Aldrin ve Michael Collins, Ay'a gitmek üzere fırlatılan bu misyonla uzay tarihine damgalarını vurdular. Ay'a ayak basan ilk insan olarak Neil Armstrong, o unutulmaz anı şu sözlerle ifade etti: "İnsan için küçük, insanlık için büyük bir adım."
"Apollo" programı, Ay'a insanlı misyonlar gerçekleştirme amacını taşıyordu. Apollo 11'in başarısının ardından, Apollo 12, 14, 15, 16 ve 17 misyonları da Ay'a iniş gerçekleştirdi. Bu misyonlar sırasında Ay yüzeyinden örnekler toplandı, bilimsel veriler elde edildi ve insanlar Ay yüzeyinde araştırmalar yapma fırsatı buldu. "Apollo" programı, 1972'de "Apollo 17" misyonu ile sona erdi. Bu misyon, Ay'a insanlı inişlerin sonuncusu oldu. Program, Ay'a gerçekleştirilen 12 misyonla birlikte büyük bir başarı elde etti ve insanlığın uzaya açılan kapısını araladı.
1971 yılında fırlatılan Salyut 1, dünyanın ilk deneysel uzay istasyonu olarak tarihe geçti. Bu istasyon, uzun süreli konaklamalara imkan tanıyan bir platform olarak kullanıldı. 1970'li ve 1980'li yıllarda birçok uzun süreli misyon bu istasyonda gerçekleştirildi. Mir İstasyonu, Sovyetler Birliği tarafından 1986 yılında fırlatıldı ve 15 yıl boyunca aktif olarak kullanıldı. Mir, uzayda kalma rekorunu da belirledi. Kozmonot Valeri V. Polyakov, Mart 1995'te tam 438 gün boyunca Mir İstasyonu'nda kalarak uzayda tek seferde en uzun süreli konaklama rekorunu elde etti.
"Venera 7"
Uzay keşifleri, Sovyetler Birliği'nin "Venera 7" misyonu ile bir döneme damgasını vurdu. Aralık 1970'te Venüs'e gönderilen "Venera 7", o döneme kadar gerçekleştirilen uzay keşiflerinde bir ilki gerçekleştirdi. "Venera 7", Venüs atmosferine giriş yaparak başka bir gezegene yumuşak iniş yapan ilk uzay aracı oldu. Görevin temel amacı, Venüs'ün atmosferinden veri toplamak, gezegenin yüzeyine kontrollü bir şekilde iniş yapmak ve buradan Dünya'ya veri akışını sürdürmekti. "Venera 7", Venüs'ün yoğun atmosferine dayanıklı bir şekilde giriş yapmayı başardı. Yüzeye yumuşak iniş yaptıktan sonra, gezegenin yüzeyinden aldığı verileri Dünya'ya ileten ilk uzay aracı oldu.
Voyager 1 ve Voyager 2: Yıldızlar arası yolculuklar
NASA'nın eşsiz uzay araçları Voyager 1 ve Voyager 2, 1977 yılında Jüpiter ve Satürn'ü inceleme görevleriyle uzaya fırlatıldı. Bu misyon, gezegenler arası keşiflerde bir dönüm noktası oluşturdu ve yıldızlar arası uzayın sınırlarına doğru bir yolculuğa başlamış oldu.Voyager 1, Jüpiter'e 1979'da ve ardından Satürn'e ulaşarak bu dev gezegenlerin detaylı görüntülerini sağladı. Jüpiter'in atmosferi, Büyük Kırmızı Leke ve Satürn'ün muazzam halka sistemi hakkında önemli bilgiler toplandı. Voyager 1, Satürn'e olan yaklaşımının ardından yıldızlar arası uzay yolculuğuna başladı.
Voyager 2 ise Jüpiter ve Satürn görevlerinin ardından Uranüs ve Neptün'ü ziyaret eden tek uzay aracı oldu. Uranüs'e 1986'da ve Neptün'e 1989'da başarılı geçişler gerçekleştiren Voyager 2, bu soğuk ve gizemli dev gezegenler hakkında önemli verilere ulaştı.
“Mariner 9”
Mariner 9, Mayıs 1971'de fırlatılarak Mars'ın yörüngesine giren ilk uzay aracı oldu. Görevi, Mars'ın yüzeyini detaylı bir şekilde inceleyerek volkanlar ve dev kanyonlar gibi önemli özellikleri keşfetmekti. Mariner 9, gezegenin atmosferindeki fırtınaları ve yüzeyindeki çeşitli formasyonları gözlemleyerek Mars'a dair ilk detaylı haritaları oluşturdu. NASA'nın Viking programı kapsamında 1976 yılında gönderilen Viking 1 ve Viking 2, Mars'ın yüzeyine ilk kez inen uzay araçları oldu. Bu misyonlar, Mars topraklarından örnekler alarak gezegenin kimyasal bileşimini inceledi. Ayrıca, yaşam belirtileri araştırıldı ve atmosfer ölçümleri yapılarak detaylı meteorolojik veriler elde edildi.
NASA'nın Mars Rover programı, "Spirit", "Opportunity", "Curiosity" ve "Perseverance" adlı gezgin robotları içerir. Bu rover'lar, Mars'ın yüzeyine gönderilen en gelişmiş araçlardır. Özellikle "Curiosity" ve "Perseverance", Mars'ın geçmişinde su olup olmadığını araştırmak üzere tasarlandı. Bu araçlar, Mars yüzeyindeki kayaçları inceleyerek suyun izlerini ve kimyasal bileşimini anlamamıza yardımcı oldu. "Perseverance" ayrıca, Mars'ta geçmişte yaşam olup olmadığını araştırmak üzere özel olarak donatıldığı belirtilmişti.
20 yıldır dönüşümlü çalışma
Uluslararası Uzay İstasyonu (ISS)'nun ilk uzun süreli mürettebatı, William M. Shepherd, Yuri P. Gidzenko ve Sergei K. Krikalev'den oluşuyordu. Bu ekip, 2 Kasım 2000 tarihinde ISS'ye ulaştı. ISS'de kaldıkları süre boyunca çeşitli bilimsel araştırmalara katıldılar. ISS'nin mürettebatları dönüşümlü olarak görev yapmaktadır. İlk mürettebat değişimi, 10 Mart 2001 tarihinde gerçekleşti ve Expedition 2 misyonu başladı. Bu misyonun mürettebatı Yuri V. Usachev, James S. Voss ve Susan J. Helms'ten oluşmaktaydı. NASA astronotu Christina H. Koch, 328 günlük bir misyonla Şubat 2020'de en uzun süreli uzay uçuşunu gerçekleştiren kadın oldu. Bu süre zarfında, uzun süreli uzay uçuşlarının insan sağlığı üzerindeki etkileri daha detaylı bir şekilde incelendi.
Uzaya Seyahat Rekorları ve ISS Expedition 70
-Gennadi I. Padalka: Rus kozmonot Gennadi I. Padalka, bireysel olarak uzaya en çok seyahat eden kişi unvanını elinde bulunduruyor. Padalka, bir kez Mir Uzay İstasyonu'nda ve 4 kez Uluslararası Uzay İstasyonu'nda (ISS) görev yaparak uzayda toplam 878 gün geçirdi. Bu süre, kümülatif olarak uzayda en uzun süre kalma rekorunu temsil etmektedir.
-Peggy A. Whitson: ABD'li astronot Peggy A. Whitson, uzayda kümülatif olarak en çok kalan kişiler arasında yer alıyor. Toplamda 675 gün boyunca uzayda görev yapan Whitson, uzun süreli uzay uçuşlarıyla bilim ve araştırma alanında önemli katkılarda bulundu.
-Frank Rubio: NASA'nın tek seferde en uzun süre uzayda kalma rekoru, 371 günle astronot Frank Rubio'ya aittir. Rubio, bu süre zarfında ISS'de görev yaparak uzayda uzun süreli yaşamın etkileri üzerine önemli veriler sağladı.
-ISS Expedition 70: Halihazırda devam eden ISS Expedition 70, 27 Eylül 2023 tarihinde başladı. 7 kişilik ekip, uzay istasyonunda çeşitli bilimsel araştırmalara ve uzay teknolojisi testlerine katkıda bulunmaktadır. Expedition 70 ekibinde Andreas Mogensen, Jasmin Moghbeli, Furukawa Satoshi, Loral O’Hara, Konstantin Borisov, Oleg Kononenko ve Nikolai Chub yer almaktadır.
Uzay Teleskopları ve Keşifler
-Kepler Uzay Teleskobu (2009): NASA tarafından 2009 yılında uzaya gönderilen Kepler Uzay Teleskobu, Güneş Sistemi dışındaki diğer yıldızların etrafında dönen gezegenleri keşfetmek amacıyla tasarlanmıştır. Kepler, transit yöntemiyle binlerce ötegezegen tespit etti ve Güneş Sistemi dışındaki gezegenlerin sayısını önemli ölçüde artırdı.
-Hubble Uzay Teleskobu (1990): Hubble Uzay Teleskobu, 1990 yılında uzaya fırlatıldı ve o tarihten beri evrendeki uzak galaksileri, yıldızları ve diğer astronomik gözlemleri yaparak bilim dünyasına önemli veriler sağlamaktadır. Hubble, optik ve ultraviyole ışık spektrumlarında çeşitli gözlemler gerçekleştirmektedir.
-James Webb Uzay Teleskobu (JWST) (2021): 25 Aralık 2021'de uzaya fırlatılan James Webb Uzay Teleskobu, evrenin derinliklerine daha keskin ve detaylı bir şekilde bakma yeteneğine sahip olması planlanan bir teleskoptur. JWST'nin temel hedeflerinden biri, evrenin erken dönemlerinde oluşmuş ilk galaksileri incelemek ve uzak ötegezegenleri tespit etmektir.