Seçil Erzan ve diğer 6 sanık hakkında, spor dünyasının önemli isimlerini dolandırdıkları iddiasıyla açılan davada 252 yıla kadar hapis cezası talep ediliyor. Üçüncü kez hakim karşısına çıkan sanıkların savunmaları ve mağdur sporcuların ifadeleri, davaya dair önemli bilgileri açığa çıkardı. Seçil Erzan, mahkemede kendini savunurken, Semih Kaya'nın ifadeleri de önemli bir yer tuttu. Dolandırıcılık iddialarıyla ilgili süreçte daha önce ifade veren ve mağdur olan sporcuların ifadeleriyle birlikte davaya ilişkin detaylar ortaya çıktı.
Mahkemeni Semih Kaya detayı
Galatasaraylı futbolcu Semih Kaya, mahkemede yaptığı açıklamada, "saklı fon" adı altında yaşanan dolandırıcılık olayına dair detayları paylaştı.
Semih Kaya’ nın ifadesi:
“2011'de Galatasaray'da oynamaya başladıktan sonra Denizbank'tan özel bankacılık hizmeti almaya başladım. 2022 Nisan ayında Seçil Erzan beni arayarak "saklı fon" adı altında bir yatırım hesabından bahsettiği. Bankadaki paramın 300 bin dolarlık kısmını Nisan ayında bu fona aktardığını söyledi. Erzan, resmi bir belge de sundu. Erzan, Mayıs ayında KKM hesabımdaki 1.2 milyon lirayı da bu fona aktarmayı teklif etti. 60 gün kala KKM hesabımdaki parayı çekip dolara çevirip Ali Yörük ile Erzan'a teslim ettim. Toplamda 3.5 milyon Dolar aldım, aldıklarımı da aynı şubeye yatırdım.”
Seçil Erzan ise bu ifadenin ardından "Kimden ne kadar aldıysam artı eksi çıkacaktır. Ben Florya şubede çalıştığım dönemde ben banka müdürü Seçil Erzan olarak aldım bu paraları. İkincisi de yüksek faiz beklentisiyle verdiler... Banka bu yaşananları daha erken farkedebilirdi. Herkes bu paranın nerede olduğunu soruyor. Bu para ben de değil. Her şey birbirine girdi. İş çığırından çıktı… Ben kimden fazla aldım dediysem doğru. Bunları devlet bulmalı. Ben telefonumu çıkardım gerçek ortaya çıksın diye. Ben bagajın kapağı açınca para kapışılıyordu. Yalan atmanın bedelini ödüyorum. Canımla ortadayım. Canımın bedelini ödüyorum. Şubede çok dazla döviz hareketi oluyordu. Bankanın bunu fark etme ihtimali vardı. Çok özür dilerim. Mağduriyetin sebebi benim ama bu para ben de değil. Ben Trabzon’lu olsaydım, korumam olsaydı böyle olmazdı. Korkuyordum. Ben sadece şube müdürüydüm” sözleriyle kendini savundu.
GSP’li çanta’nın iç yüzü
Seçil Erzan’ın kendisine fırsat fonunu teklif ettiğini aktaran Semih Kaya, “O dönem Çek Cumhuriyetinde forma giyiyordum. Yurt dışında hesabımdan parça parça 2.2 milyon gibi bir rakamı Transfer ettim. Teslim aldığım paralarda oldu. Alıp hesabıma yatırıyordum. 3.5 milyona yakın para aldım. Boş çantayı (GPS’li çanta) Seçil bana ‘Al sen de kalsın’ dedi. Ben de arabamın arka koltuğa koydum. Çanta içerisindeki 200 bin doları hesabıma yatırmıştım. Çantanın öttüğünü duydum. 17 Kasım gecesi Seçil’i aradım. Durumdan bahsettim. Çantanın Atilla Baltaş’a ait olduğunu öğrendim. Ondan önce Atilla’yı hiç tanımıyordum. Beni arayıp çantayı sorup ‘Şikayetçi olacağım’ dedi. Atilla, Seçil ve ben bir görüşme yaptık. Atilla daha önce arabasından çantasının çalındığını, bu yüzden GPS taktırdığını söyledi. Ben de üzerinde durmadım” dedi.