Tarık Bulduk| Özel Haber
Enerjide sahip olduğu kaynakları çeşitlendirmeye ve
üretimdeki güvenliği artırmaya dair çalışmalarını yürüten Türkiye, Enerjide
kaynak çeşitliliği ve arz güvenliğini sağlamaya yönelik adımlarını sürdüren
Türkiye, olası alternatif kaynaklara yaptığı çalışmalarını da sürdürüyor. Gelecekte
enerji sektöründe önemli bir yer tutacağı düşünülen toryumun kullanım
alanlarına dair uygulamalar sürüyor. Dünya genelinde toryum, en temiz nükleer
yakıtlardan en temizi olarak görülüyor.
Geleceğin enerji kaynağı olarak görülen toryumun kullanımına
ilişkin çalışmalar başladı. Toryum en temiz nükleer yakıtlardan biri olarak
görülüyor.
Doğada bol bulunan iki elementten biri
Toryum doğada oldukça bol bulunan 2 tane radyoaktif
elementten bir tanesidir. Uranyum gibi toryum da bir nükleer hammaddedir ve
nükleer yakıt olarak kullanılabilme özelliğine sahiptir. Doğada genelde izotop
olarak bulunur bazı zamanlarda Uranyum’a dönüşebilme özelliği nedeniyle
radyoaktif hammadde olarak büyük bir öneme sahiptir.
Toryum bulunan ülkelere baktığımızda ise Brezilya burada ön
plana çıkmaktadır. İkinci sırada yaklaşık olarak 880 bin ton civarında rezerv
ile Türkiye yer alırken, ülkemizi sırasıyla Hindistan, Avustralya, ABD, Norveç ve
Venezuela gibi ülkeler takip etmektedir. Dünya genelinde toplam rezerv oranına
baktığımızda ise, şimdiye kadar aranıp bulunan Toryum rezervi tam olarak 7
milyon 590 civarındadır.
Çoğunluğu Eskişehir'de
Ülkemizde Toryum rezervi çoğunlukla Eskişehir, Kızılcaören
bölgesinde şu anda bilinen bir rezervimiz bulunuyor. Aynı zamanda söz konusu
bölge diğer yer elementleri denen rezervleri de bulunduruyor ve içerik olarak
da Türkiye’de yer alan yataklardan en önemlileri olarak biliniyor. Diğer yerler
ise daha çok rezerv geliştirme anlamında öne çıkarken, Malatya Kuluncak
bölgesi, Kayseri Felahiye bölgesi, Sivas Karaçayır ve Davulalan bölgelerinde de
söz konusu madene rastlamak mümkün.
Radyoaktif bir hammadde olan Toryum, en çok ve en önemli olarak
enerji sektöründe kullanılıyor. Öte yandan yüksek sıcaklığa dayanıklı
seramiklerde, araştırma çalışmalarında da kullanıldığı görülüyor. Doğal
radyoaktif olduğunda kullanım alanları sınırlı olsa da radyoaktif bir hammadde
özelliği taşıması sebebiyle daha çok alanlarda kullanıma açılıyor. Özetle
temelde enerji sektöründe kullanılan bir hammadde olmakla beraber farklı
alanlarda da kullanımı söz konusu.
Yeşil Enerji adına büyük bir imkan
Son zamanlarda birçok gelişmiş ülkenin yeşil enerji adı altındaki çalışmalara öncelik vermesi ve o alanda yaptığı çalışmalarını artırması toryumu bir diğer başka alanda daha değerli hale getiriyor.
Özellikle Avrupa'da baş gösteren enerji krizi de nükleere karşı ülkelerin kararlarını yeniden gözden geçirmesini beraberinde getirdi.
Avrupa'nın iklim hedeflerine ulaşmasına katkı sunan ve bazı şartları sağlayan nükleer projelerin sürdürülebilir yatırım listesine, yani 'Yeşil Enerji Sınıflandırma Belgesi' içine alındığı belirtildi.
Nükleer enerji santrallerinin yeşil enerji olarak sınıflandırılması, ham madde noktasında da yeni bir süreç başlatacak olması da toryumu daha bu zamandan ön plana çıkardı.
Öte yandan yeni nesil nükleer santrallerin en temiz yakıtı olarak bilinen toryumun Sinop ve Trakya'da yapılması düşünülen nükleer santralde kullanılması amaçlanıyor.
Maddi getirisi ne kadar olabilir?
Öncelikle son zamanlarda başta pandemi süreci sonrasında da
Rusya Ukrayna savaşı sebebiyle sürekli olarak enerji sektöründe artan bir fiyat
çizgisiyle karşı karşıyayız. Özellikle küresel petrol fiyatlarının ve doğal gazdaki
hidrokarbon yakıtları fiyatlarının hızlı bir şekilde yukarı tırmanması enerji yakıtlarını
çok değerli hale getirdi. Bu sebeple ne kadar az malzeme kullanarak ne kadar
çok enerji üretirsek bu doğal olarak bizim kârımıza olacaktır. Toryum da bu malzemelerden
birisi olarak öne çıkmaktadır. Radyoaktiviteye bağlı enerji üretiminin
ülkemizde yaygınlaşması bu açıdan büyük önem arz etmektedir. Akkuyu’da açılmaya
hazırlanan nükleer santral bu konuda gelecek için atılan önemli bir adım. Söz
konusu santrallerde Uranyumla beraber Toryum üretiminin de geliştirilmesi, bu
elementin ülkemiz için sağlayacağı fayda açısından oldukça kıymetli. Bu
bağlamda toryum zengini olan Türkiye’nin kesinlikle bu fırsatı değerlendirmesi
gerekiyor. Bahsi geçen 120 trilyon dolar getirinin ne kadarı gerçekleşir
bilinmez fakat böylesine büyük bir oranın ufak bir kısmı dahi elde edilse
şüphesiz ülkemiz için ciddi bir kaynak oluşturur.