Psikoloji bölümü 2. sınıf öğrencisi Merve Buse Develi, Rusya'nın saldırısı sonrası Ukrayna'nın Harkov kentinde mahsur kalan ve telefonla bağlantı yaptığı televizyon programında canlı yayın sırasında yaşanan patlama sebebiyle korku dolu anlar yaşamıştı.
27 saati tren olmak üzere 5 günlük yolculuğun ardından Antalya'daki ailesine kavuştu. Kızına kavuşan anne Fatma Develi kızına sarılıp: "Annem, kuzum, bir tanem, annem ben öldüm. Canım annem ben senin kokularını duyamayacağım diye çok korktum. Annem ben sana kavuşamayacağım diye çok korktum." diyerek gözyaşlarına boğuldu.
Yolculuk 5 gün sürdü
Ukrayna'nın Harkov kentindeki Politeknik Üniversitesi’nde psikoloji bölümü 2. sınıf öğrencisi 23 yaşındaki Merve Buse Develi, Türkiye’nin girişimleriyle yurda döndü. Harkov'da 6 gün önce bir televizyon kanalıyla yaptığı canlı bağlantıda bombanın yakınına düşmesiyle gündeme gelen ve yardım çağrısında bulunan Develi, ülkesinin girişimleriyle 5 günlük zorlu bir yolculuğa çıktı.
Hasret giderdi
İlk olarak 27 saatlik tren yolculuğu yapan Develi, daha sonra Romanya’ya geçti, oradan da otobüsle İstanbul’a ulaştı. Buse Develi, yanında üç Türkmenistanlı öğrenci arkadaşını da getirdi. Develi, öğle saatlerinde uçakla Antalya Havalimanı’na iniş yaptı. Zorlu bir yolculuğun ardından memleketine ulaşan Merve’yi babası Mustafa Develi karşıladı. Baba kız iç hatlar çıkışında uzun süre birbirlerine sarıldı ve hasret giderdi.
Merve Develi ve yanındaki 3 arkadaşı Korkuteli ilçesindeki baba evine geldi. Develi’nin ailesiyle buluşmasında duygusal anlar yaşandı.
Anneden kızına gözyaşları
Anne Fatma Develi kızına sarılarak: “Annem, kuzum, bir tanem, annem ben öldüm. Canım annem ben senin kokularını duyamayacağım diye çok korktum. Annem ben sana kavuşamayacağım diye çok korktum.” diyerek gözyaşları döktü. Aile büyükleri tarafından karşılanan Merve Buse Develi, daha sonra evine geçti ve akrabalarıyla sohbet etti. Develi, kısa bir süre televizyondan Ukrayna’daki gelişmeleri takip etti.
Uçak sesi duyduğum an korkuyorum
Merve Buse Develi, yaklaşık bir haftadır yolda olduğunu ve zorlu bir sürecin ardından memleketi Antalya’ya gelebildiğini söyledi.
Sadece 27 saat tren yolculuğu yaptıklarını dile getiren Develi: “Hiç durmadığımız için herhangi bir yiyecek içecek de bulamadık. Gece trenimize taciz ateşleri yapıldı, trenin içinde saklanmak zorunda kaldık. Bayağı zorluydu. Romanya’ya girdikten sonra içimiz rahatladı. Şu an bile uçak sesi duyduğum zaman korkuyorum. Bir daha dönüp bakıyorum, bir şey mi oluyor diye. Bizim için çok zordu. Şu an okuduğumuz okul, yürüdüğümüz yollar mahvoldu.” diye konuştu.
Umutsuzluğa kapılmaya başlamıştık
Ukrayna'dan ayrılırken çok yakınlarında bomba seslerini duymaya başladıklarını ve patlamaları gördüklerini aktaran Develi: “Artık geride bir şey kalmadı. Okullarımız yok oldu. Tahliye süreçlerinin başında umudumuz vardı. Sesimizi duyurmak için çok çabalamıştık ama bir süre sonra bombardıman ve silah sesleri durum kötüleşmeye başlayınca, biz umutsuzluğa kapılmaya başladık. Acaba sıra şimdi mi bize gelecek diye. Bir süre sonra ailemizle iletişimimiz kopmaya başladı. O zaman daha da kötü olmaya başladık. Bize ailemiz destek oluyordu. Tahliye haberinin geldiği gün bir haberi bilmiyorduk. Biz kendi imkanlarımızla yola çıkmıştık, yolda öğrendik. Tahliye noktasına gidebilmek için bile 2.5 kilometre yürürdük o trene yetişebilmek için. O yürümek bile bizim endişemizi kanıtlayabiliyor. Ya yetişemeseydik, ya bir daha tren olmazsa diye.” sözlerinde bulundu.
Anneme sarılınca daha iyi oldum
Süreç zorlu olmasına rağmen ailesine kavuştuğu için mutlu olduğunu dile getiren Merve Buse Develi: “Orada yaşananları görmek, ailemi bir daha görememe hissi çok kötüydü. Ukrayna sınırlarından çıktığım an rahat olduğumuzu hissettim. Kurtuldum demiştim. Annemle sarılınca daha iyi oldum." ifadelerini kullandı.
Zor bir dönemdi
Baba Mustafa Develi, 45 gün sonra kızını ilk gez gördüğünü belirterek: “Zor bir dönemdi. Tüm yetkililere teşekkür ediyoruz devlet büyüklerimize. Son iki gün ümidimizi kesmiştik. Belki son konuşmamız belki son görüşümüz diyorduk. Şu an anlatılmaz bir duygu içindeyim. Evladıma kavuştum. Tek temennimiz tüm çocukların ailesine kavuşması. Anlatamıyorum yaşadıklarımı.” açıklamalarında bulundu.
Sevinç gözyaşları döküyorum
Anne Fatma Develi de çok kötü günler geçirdiğini ve yaşadıklarını anlatmakta zorluk çekeceğini ifade ederek: “Yavruma kavuşamayacağım diye, kokusunu içime çekemeyeceğim diye çok korktuk. Televizyonun başından kalkmadım. Sürekli dua ettik. Herkesin yardımlarıyla kızım evine geldi. Oradan çıktığını duyduğum an çok mutlu oldum. Şimdi kızıma kavuştum sevinç gözyaşları döküyorum. Önceki gözyaşlarım üzüntü içindi bu sevinç için. 3 Türkmenistanlı çocuğumuza gücümüz yetti. Onları da getirdik. Keşke daha fazlasını getirebilseydik. Kızımın sevdiği yemekleri de yaptım.” sözlerinde bulundu.
Savaş bölgesinden kurtulduk
Mansudov İsaberdi, Ukrayna’da şehirlerin bombalanmaya başladığını ifade ederek: “Biz de oradan çıkmak zorunda kaldık. Okulumuz yarım kaldı. Türkiye’ye geldik, arkadaşlarımızla. Savaş bölgesinden kurtulduk Allah’a şükür.” dedi.
Yardımcı olanlara teşekkür
Orazberdiyew İlyasberdi destek sağlayan Develi ailesine teşekkür ederek: “Oradan çıkmamıza yardımcı olanlara da çok teşekkür ederiz. Orada hayat çok zor oldu. Geride insanlar kaldı. Tahliye falan da yoktu. Sadece metro istasyonlarında kalan insanlar var. Orada kalacak bir yer kalmadı, her yere girdiler.” ifadelerinde bulundu.
Develi ailesi 3 Türkmen öğrenciye de bir daire kiralayarak onların barınma ve gıda ihtiyaçlarını karşıladı.