Rusya Ukrayna savaşının Avrupa’da başlatığı enerji krizi dalgası ülkeleri zor duruma sokuyor. Türkiye ise zamanında yaptığı kritik hamlelerle kışı Avrupa’ya göre daha rahat geçirecek. BOTAŞ Genel Müdür Yardımcısı Abdulkadir Yaylacı, “Türk Akım açılmamış olsaydı şu anda Avrupa gibi biz de sıkıntı yaşıyor olacaktık. O nedenle Mavi Akım ve Türk Akım’da ilk kaynaktaki ilk noktanın Türkiye olması arz güvenliği ve gaz tedarikimiz açısından çok iyi ve önemli” dedi. Şu an Silivri ve Tuz Gölü depolarında toplam 5.8 milyar metreküp doğalgaz bulunduğunu vurgulayan Yaylacı, “2023 sonunda toplam 11 milyar metreküp kapasiteye ulaşacağız. Depomuz yüzde 100 dolu ve şu ana kadar hala kullanmadık” diye konuştu.
Konut ve KOBİ’lere 205 milyar lira destek
Milliyet’te yer alan habere göre; TBMM Sanayi, Ticaret ve Enerji Komisyonu’nda enerji düzenlemelerini de içeren torba yasa teklifi görüşülürken milletvekillerine bilgi veren BOTAŞ Genel Müdür Yardımcısı Yaylacı, özellikle konutlar ve KOBİ’lere doğal gazı maliyetlerin altında sattıklarını, sübvanse oranlarının da yüzde 75 civarında olduğunu söyledi. Aralık sonu itibarıyla konutlar için 175 milyar TL, KOBİ’ler içinde 30 milyar TL’lik sübvansiyon uygulamış olacaklarını belirten Yaylacı, 205 milyar TL’lik bu rakamın Hazine bütçesinden karşılanacağını kaydetti. BOTAŞ’ın doğal gazın ithalatından kaynaklanan yüzde 18’lik ithalat vergisi borcunun da 119 milyar TL olduğuna işaret eden Yaylacı, düzenleme ile toplamda 323 milyar TL üzerinden mahsuplaşma olacağını ifade etti. Yaylacı “Doğal gaz pahalıya mı alınıyor?” sorusuna ise şu yanıtı verdi:
“Uluslararası piyasadan doğal gaz aldığımız için fiyat artırımlarından etkileniyoruz. Özellikle 2022 yılında Rusya-Ukrayna arasındaki ilişkiler sebebiyle ciddi bir dalgalanma olduğuna, Kuzey Akım’daki tahribatlar nedeniyle fiyatların bir anda yükselmesiyle karşılaştık. Eylül 2022’de bin metreküp fiyatının 3 bin dolara kadar çıktığı oldu. Günümüzde fiyat ne? diyorsanız, şu anda uluslararası piyasada doğal gazın bin metreküpü için fiyatı 1.500 dolar civarında. Uzun, orta ve kısa vadeli olmak üzere kontratlarımız var. İlaveten spot alımlarımız da var. Uzun vadede kontratlarımızda petrole ve TTF’e edeksli olanlar var, sadece Brent olanlar var. Risk yönetimi sebebiyle karma yapıyoruz.”
Fiyatlar Avrupa’dan daha ucuz
Yaylacı, yıllar önce imzalanan uzun vadeli anlaşmaların Türkiye’nin aleyhine olduğu iddialarına ise, “Bütün anlaşmalarda iki veya üç yılda bir fiyat revizyonu vardır. Bu alıcıyı da satıcıyı da koruyan bir şeydir. Fiyat arttığında satıcılar revizyon ister, düştüğünde alıcılar revizyon ister. BOTAŞ olarak zamanında revziyonlarımızı yaptık. Avrupa fiyatlarıyla denk genelde. Yani Avrupa hangi fiyattan oluyorsa biz de yaklaşık olarak o fiyattan gaz alıyoruz. Pandemi ve sonrasında fiyatlar aşağı indiği zaman biz o fiyatlardan aldık, hatta onların daha altından aldık. Şu anda Avrupa 1.500 dolardan alıyor ama biz onların gerçekten altında alıyoruz. Bu konuda çok ciddi tecrübemiz var” karşılığını verdi.
Türk Akım olmasaydı Avrupa gibi olurduk
Komisyon üyelerinin Batı Hattı’nda yaşanan sorunlara dikkat çekerek Mavi Akım ve Türk Akım’ın Türkiye’den geçmesinin doğal gaz alımında bir avantaj sağlayıp sağlamadığına ilişkin soruları üzerine Abdulkadir Yaylacı, “Sağlıyor” yanıtını verdi. Yaylacı enerji arz güvenliğinin nasıl sağlandığını şöyle izah etti:
“Şu anda topraklarımızdan geçen 7 boru hattı var. En önemlisi olan Türk Akım açılmamış olsaydı Ukrayna üzerinden gelen batı hattı üzerinden gaz almak zorundaydık. O hattaki gaz akışında problem yaşıyor Avrupa. Biz de aynı problem ve sıkıntıları yaşıyor olacaktık. O nedenle Mavi Akım ve Türk Akım’da ilk kaynaktaki ilk noktanın Türkiye olması arz güvenliği açısından ve bizim gaz tedarikimiz açısından çok iyi bir şey. Ayrıca fiyat olarak boru hatları her zaman daha ucuz olur. Bu uluslararası fiyatlara çok bağlıdır. Avrupa, boru hattı fiyatını kaça alıyorsa biz de aşağı yukarı aynısını alıyoruz. İletim hattının olmasından avantaj sağlıyoruz.”
2023 sonu yüzde 20’ye ulaşılacak
Milletvekillerinin uluslararası standartlara göre tüketimin yüzde 20’sinin depolanması gerektiği, Türkiye’nin de bu çerçevede 12 milyar metreküp doğalgaz depolaması gerektiğine dikkat çekmeleri üzerine Yaylacı, “Şu anda Tuz Gölü depolarımız 5.4 milyar metreküpe ulaşıyor. Silivri’deki 4.6 milyar metreküpü de koyduğumuzda 10 milyar metreküp oluyor. İlaveten bir de LNG’lerimiz var bizim. LNG’lerin metreküp karşılığı da aşağı yukarı 1 milyar metreküp oluyor. Topladığımızda bizim 11 milyarlık bir depolamamız var. AB’nin bu konudaki tavsiye kararı ‘Tüketiminizin yüzde 20’sine ulaşmanız’ şeklindedir. Biz de 11 milyar metreküpe ulaşınca inşallah bu da 2023’ün sonu, 2024’ün başında öyle olacak, yüzde 20 oranına ulaşmış olacağız” dedi.
Gaz depolama kapasitesi artırılıyor
Türkiye’nin doğal gaz depolama kapasitesinin ciddi yatırımlarla her geçen gün arttığını da vurgulayan Yaylacı, şöyle devam etti:
“Şu anda Silivri’de gaz depolama kapasitemiz 4.6 milyar metreküp ve yüzde 100 dolu durumda. Cumhurbaşkanı’mızın açılışını gerçekleştirdiği yeni depolarla birlikte Silivri projemiz bitmiş olacak. Tuz Gölü projemizde şu anda 1.2 milyar metreküplük gazımız var. İlk aşamaydı ve bitirildi. İkinci genişleme kapasitesiyle birlikte 5.4 milyar metreküpe çıkacak. Onunda kapasitesi 1.2 ile 4.6 milyar metreküpü topladığımız zaman şu anda depolarımızda 5.8 milyar metreküp gazımız var ve yüzde 100 dolu. Şu ana kadar da depolardaki gazımızı kullanmadık.”