Türkiye bölgedeki dengeleri değiştirecek: Batı ve İran çaresiz kaldı

Iraklı eski general Mecid el-Kays, Türkiye ile Irak arasında geçtiğimiz günlerde yapılan zirvede gündeme gelen ortak operasyon hakkında konuştu. Irak ordusunun sürecin önemli bir parçası olacağını söyleyen  Kays, “Sınıra kurulan askerî noktalar Türkiye ile koordineli çalışmaların ürünü. Bağdat’ta iki ülke arasında istihbarat ve askerî iş birliği anlaşmaları yapıldı. Irak ordusunun bu vasatta terör sızlamaları ve kaçakçılığın engellenmesi amacı ile 30 yıl sonra sınıra kurduğu üsler önemsenmeli. Bu durum Türkiye ve yapılacak operasyon açısından olumlu bir mesaj” dedi.

Tahran ve Batı kanadı sessiz

Türkiye Gazetesi’nin haberine göre; Emekli general el-Kays, küresel aktörlerin 36. Paralel ve Çekiç Güç uygulamalarıyla yaratılan boşlukta yerleşen PKK terör örgütü için sonunun yaklaştığını belirtti. Irak'ın kuzeyi, stratejik bir kesişme noktası olarak belirlendi ve el-Kays, "Askeri, ekonomik, siyasi ve enerji rezervlerinin dikkate alındığı zaman, bu bölgenin gerçekten stratejik değeri oldukça yüksek. Bu nedenle PKK buraya yerleştirildi. Bugüne kadar Bağdat yönetiminin göz ardı edilmesini de aynı güçler sağladı. Irak, bu büyük tehdidi terör olarak nitelendiremiyor, bu da olayı açıklıyor" dedi. Ancak şimdi roller değişti. Türkiye, hem Körfez'de hem de ABD ve İran üzerinde ciddi bir etki sağladı. Tahran ve Batı kanadı bu nedenle sessiz kaldı. Elbette hem Zaho-Erbil hem de Kamışlı-Semelka koridorlarında askeri varlığını sürdüren ABD ve Irak'ta Haşdi Şabi ile askeri etki sahibi İran'a karşı Türk ordusu gerekli önlemleri alacaktır. Türkiye önemli bir denklem oluşturdu. Bu sürecin askeri sonuçları olacağını düşünüyorum," dedi.

En az kalkınma yolu kadar önemli

General el-Kays, "Irak ordusunun 1. Sınır Muhafız Alayının sınırda aldığı pozisyon da olumlu katkı mesajı olarak okunmalı" tespitinde bulundu. "Türkiye zaten 1991’den bu yana orada operasyonlar gerçekleştiriyor. Bu harekât, Irak Kuzeyinde Duhok, Zaho, Erbil kırsalı, Kandil, Süleymaniye, Sincar bölgelerinden Semelka-Kamışlı koridoruna kadar uzanan bir mahiyet arz ediyor. Irak yönetimi Kalkınma Yolu Projesini bir can simidi olarak görüyor ancak PKK ve terörden sahanın temizlenmesi en az proje kadar ehemmiyet arz ediyor. Bir anlamda devrim niteliği taşıyor. Türk ordusunun 383 kilometrelik sınır boyundan ibaret kalmayan bu askeri planlaması koridorun güvenliği ve Irak kuzeyinin istikrarı açısından da büyük fırsat. Irak ordusunun 1991 yılında terk etmek zorunda kaldığı sınıra dönmesi de bunun en açık göstergesi" dedi.

Emekli Komutan, Irak ve Türk ordusu ile istihbarat birimleri arasında ciddi anlamda bilgi akışı ve koordinasyon olduğunu belirtti. Ankara’nın kararlı tutumunu Bağdat’ın anladığı görüşünü savundu. "İlişki düzeyi belki de tarihin en iyi noktasında. Sınırı ve hacmi gizli tutulan operasyonla bölgenin geleceğini değişecek. Kürt, Arap ve Türkmen tüm Iraklılarda bu durumdan payını alır" şeklinde konuştu.