Türk Havacılığının mihenk taşı TUSAŞ programıyla yeni İHA mühendisleri yetiştiriyor!

TUSAŞ, Milli Muharip Uçak, Hürjet, Gökbey, Atak-2, Anka ve Aksungur gibi projeler sebebiyle son zamanlarda çok sayıda yeni mezun mühendisi kapsamına aldı attı.

Farklı mühendislik alanlarından mezun olan kişilerin multidisipliner bir eğitim programı yoluyla kısa dönemde önemli derecede bilgi birikimine ulaşmalarını sağlamak hedefiyle Mühendis Geliştirme Programı uygulamaya kondu.

TUSAŞ Akademi Başkanı Prof. Dr. Ahmet Pınarbaşı, istihdam döneminde genç mühendislerin teorik olarak çok iyi yetiştirildiğini fakat havacılık ve uzay sanayisi sahasında pratiğe ihtiyaçları olduğunu belirlediklerini aktardı.

Türkiye'de ilk program

Bu ihtiyaçtan güç alarak Mühendislik Geliştirme Programı ismi verilen bir program başlattıklarını söyleyen Pınarbaşı, şöyle dedi:

"Bu, bildiğimiz kadarıyla özgün ve Türkiye'de ilk defa uygulanan bir program. Yeni mezun mühendislerimizi istihdam ediyoruz ve bunlar 40-50 kişilik gruplar halinde programa alınıyor. Makine, malzeme, elektrik-elektronik, havacılık gibi değişik alanlardan arkadaşlarımıza 4-5 ay gibi bir sürede hem hızlı eğitimler verip, havacılık ve uzay sanayisini tanıtıyoruz hem de bir uçağın tasarımı nasıl yapılır onu öğretiyoruz. Atölyemizde 3 boyutlu yazıcılarımız var. Tasarladıkları hava aracını ürettiriyoruz ve sonrasında gerçek şartlarda uçuş gerçekleştiriyorlar. Böylece mezun oluyorlar ve kendilerini uçak, helikopter, uzay gibi çalışacakları birimlere gönderiyoruz."

Programla ilgili sahadan çok pozitif dönütler aldıklarını açıklayan Pınarbaşı, genç mühendislerin programdan sonra çalışacağı birime hazır olarak geçtiğini aktardı. Pınarbaşı, "Arkadaşlarımız TUSAŞ'ı, sanayiyi, tasarım ve üretimin nasıl yapıldığını 4-5 ay gibi kısa sürede öğreniyor. Çok olumlu geri dönüşler aldık ve program başarıyla devam ediyor." ifadelerini kullandı.

Çok daha hızlı problem çözüyorlar

Mühendis Geliştirme Programı Şefi Görkem Şimşek, katılımcıların program çerçevesinde 2 aylık genel bir eğitim sürecini tamamladığını, atölye seviyesinde ise bir hava aracının üretim zamanının deneyimlendiğini aktardı.

Üretim sürecinde üretilecek uçağın şekli, ekipmanları, görevine doğru olacak şekilde donanımları gibi unsurlar üzerinde çalışmalar gerçekleştiğini söyleyen Şimşek, 4'üncü ayın sonunda uçağın tamamlandığını, sonrasında da yer ve uçuş testleri yapıldığını aktardı.

Şimşek, mühendislerin sonrasında görev yaptıkları birimlerden belirli aralıklarla dönüşlere göre hareket edildiğini aktararak, "Birimlerden, arkadaşlarımızdan oldukça iyi geri bildirimler alıyoruz. Farklı disiplinlerle ilk defa beraber çalışıyorlar. Profesyonel ve sosyal anlamda kaynaşıyorlar, bu içeride çok işlerine yarıyor. Yöneticilerinden aldığımız geri bildirimler, programdan mezun olanların yeni başlayan bir mühendise göre çok hızlı problemi çözdükleri yönünde. Yapmak istediğimiz şeyi başarıyoruz diyebilirim." dedi.

Nuri Demirağ'ın tasarımı hayat buldu

Mühendis Geliştirme Programı katılımcılarından Ozan Ege Camcı da program çerçevesinde MGP-7 Grubunun uçuş bilimleri alanında görev aldığını aktardı.

Programı başarıyla bitirdiklerini ve ilgili birimlerine gideceklerinin altını çizen Camcı, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Bir uçağın baştan sona tüm yapım süreçlerini içeren bir programa katıldık. Konsept tasarımdan aviyonik parçaların yerleşimi ve ağırlık hesaplarına kadar oldukça detaylı bir programdı. Gerçek bir uçak yapılırken görülen tüm süreçler burada da görülüyor ve içinde bulunmuş oluyoruz. Tasarımda uygulanacak her türlü metodu da uyguluyoruz, bunların araştırma ve analizlerini yapıyoruz. Sorunlar çıkıyor, onları çözüyoruz. Sonuçta başarılı bir proje ortaya çıkarmaya çalışıyoruz. Okulda proje yaparken proje ekibinizi arkadaşlarınızdan seçiyorsunuz, burada bir anda 50 kişi içindesiniz ve kimseyi tanımıyorsunuz. Ortaya çok kapsamlı bir proje çıkması lazım. Hepimiz bugüne kadar kendi bildiklerimizi pratik ettik ama 50 kişinin bir araya gelmesiyle ortaya bir proje çıkarmak hepimiz için yeni bir durumdu. Bize en büyük katkısı da bu oldu. Bir yük bırakma görevi üzerine tasarladık. Nuri Demirağ'ın uçağı savaş uçağı olmak üzere tasarlandığı için biz de performanslı bir araç olmasını istedik."