Ülkemizde etkili olan coronavirüs salgını sürecinde baş tacı edilen sağlık çalışanlarına saldırılar devam ediyor. Geçtiğimiz günlerde TBMM'den geçen sağlıkta şiddetin önlenmesine dair yasanın çıkmasına rağmen saldırıların önüne geçilemedi.
Trabzon Karadeniz Teknik Üniversitesi Farabi Hastanesi'nde meydana gelen olayda, akciğer kanseri nedeniyle tedaviye alınan ve solunum güçlüğü çeken 65 yaşındaki T.D., yapılan tüm müdahalelere rağmen hayatını kay betti. Haya tını kaybeden hastanın yakınları ise acil servisten girerek görevliler ile tartışmaya başladı. Tartışma kısa sürede büyürken, hayatını kaybeden hastanın yakınları oksijen tüpünü alarak görevli doktor Esra Ersöz Genç'in üzerine yürüdü.
Özel güvenlik görevlileri ve polis ekipleri araya girerek saldırıyı engellerken, hasta yakınları dışarıya çıkartıldı. Olay sonrası bir şüpheli gözaltına alındı. Şüpheli, ifadesinin ardından ise serbest bırakıldı.
Konuyla ilgili olarak sosyal medya hesabından açıklamalarda bulunan doktor Genç, "Hastanın kalbi son bir defa daha durdu. Tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Hasta yakınları önce zorla kapalı servise girmeye çalıştı, kapılar, camlar kırıldı. Güvenlik ile beraber ben kapının dışında hırpalandık (elimdeki kesikler bu arada oldu sanırım). Sonra servisin iç kapısını da zorla açarak, 5 kişi içeri daldılar. Bizim tulumlarla maskelerle girdiğimiz servise, ellerini kollarını sallayarak girip, sağa sola tekme atarak vefat eden hastanın başına geçtiler. İçlerinden biri eline oksijen tüpünü alıp bizi kovalamaya başladı. O tüpü bize takacakmış, polis geldiğinde öyle diyordu. Beni servisten nasıl çıkardılar bilmiyorum." ifadelerini kullandı.
"O TÜPÜ BİZE TAKACAKMŞ"
Açıklamalarına devam eden Genç, "Hastanın kalbi son bir defa daha durdu. Tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Hasta yakınları önce zorla kapalı servise girmeye çalıştı, kapılar, camlar kırıldı. Güvenlik ile beraber ben kapının dışında hırpalandık (elimdeki kesikler bu arada oldu sanırım). Sonra servisin iç kapısını da zorla açarak, 5 kişi içeri daldılar. Bizim tulumlarla maskelerle girdiğimiz servise, ellerini kollarını sallayarak girip, sağa sola tekme atarak vefat eden hastanın başına geçtiler. İçlerinden biri eline oksijen tüpünü alıp bizi kovalamaya başladı. O tüpü bize takacakmış, polis geldiğinde öyle diyordu. Beni servisten nasıl çıkardılar bilmiyorum." dedi.
"KORKUYORUM, DUYUYOR MUSUNUZ BENİ?"
Saldırıyı düzenleyenlerin serbest bırakılmasına değinen doktor, "Benim yaşadığım şok, adli muayenem, pansumanım, ifade vermem şahsın gözaltı süresinden uzun sürdü. Şimdi bunlar dışarıda. ‘Sağlıkta şiddet yasası çıktı’ diyorlar. Ben kendimi güvende hissetmiyorum. Bir dahaki nöbette ne olacak, evime aileme sağ sağlam dönebilecek miyim? Bilmiyorum. Korkuyorum, duyuyor musunuz beni?" şeklinde açıklamada bulundu.
"ÖLÜME ÇARE OLSA HEKİMLER ÖLMEZDİ"
Olayın ardından Prof. Dr. Tevfik Özlü konuyla ilgili olarak açıklamada bulundu ve "İleri evre akciğer kanserli, tek akciğeri alınmış ve gün içinde iki kez hayata döndürülen hasta vefat edince, yakınları acilde dehşet saçmışlar. Ölüme çare olsa, hekimler ölmezdi. Şiddete müsamaha gösterilmemeli." ifadelerini kullanarak meslektaşının yanında oldu.