Terörle Mücadelede Yeni Konsept! Artık Siviller de...

İçişleri Bakanı Ala’nın talimatıyla Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı, “Türkiye’nin ilk terörle mücadele master planı”nın çalışmasına başladı.

04.01.2016-09:32 - (Son Güncelleme: 30.11.-0001-00:00) Terörle Mücadelede Yeni Konsept! Artık Siviller de...
"Terörle mücadelenin, teröristle mücadeleden farklı olduğu" gerçeğinden yola çıkan İçişleri Bakanlığı, yeni proje hazırlığında. Müsteşar Muhammed Dervişoğlu'nun başkanlığında oluşturulan çalışma ekibi, devletin, silahlı güçlerinin yanısıra sivil güçlerin de terörle mücadeleye nasıl katılacağını planlayacak. Planın yürürlüğe girmesiyle tüm kamu kurumları terörle mücadeleye destek verecek.

Hükümetin, geçen temmuzdan itibaren terörle mücadele konseptini değiştirmesi sonrasında PKK, Doğu ve Güneydoğu'daki il ve ilçelerde eylemlerini yoğunlaştırdı.

Önce elinde yeterli eğitimli kadroların bulunmaması nedeniyle taktik değişikliğe giden PKK, yollara patlayıcı yerleştirip güvenlik güçlerini hareketsiz hale getirmeye çalıştı.

Ancak, devletin bu eylemlere karşı geri adım atmaması üzerine, örgüt; bu kez de il ve ilçe merkezlerinde YDG-H unsurlarını kullanarak "halk ayaklanması"nı uygulamak istedi.

Devlet, PKK'nın bu atağına da karşılık verdi.

Güvenlik güçleri, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun valilere gönderdiği genelgenin ardından örgütün kontrolündeki il ve ilçelerde operasyonları yoğunlaştırdı.

Arka arkaya yürütülen ve halen devam eden operasyonlarda, örgütün dağ kadroları ile şehir kadrolarının irtibatı büyük oranda kesildi.

Bu süreçte, Türkiye'nin terörle mücadele tarihinde pek görülmeyen bir durum oluştu.

Operasyonlar çerçevesinde il ve ilçelerde yürürlüğe konulan sokağa çıkma yasağı ve örgütün baskısından bunalan yerel halk, yaşam alanlarını terk etmeye başladı.

Ellerinde valizler, bohçalar, poşetlerle çoluk çocuk başka yerlere göç eden kitlelerin görüntüleri ortaya çıktı.

Keza, devlet çatışmaların sürdüğü bölgelerdeki öğretmenlerini güvenli alanlara çekerek eğitime geçici olarak ara verdi. Sağlık hizmetleri kademeli olarak yürütülmeye başlandı.

Devlet, yeni durumu gördü

Özetlemek gerekirse, gelinen süreçte hem devlet, hem de örgüt açısından şimdiye kadar görülmemiş fiili bir durum oluştu.

PKK, bu kadar güçlü bir devlet otoritesi ve kararlığını karşısında bulmayı beklemezken; devlet ise, terörle mücadelenin artık "teröristle mücadeleden farklı" konseptle yürütülmesi gerektiğini gördü.

Müsteşar Muhammed Dervişoğlu'nun başkanlığında oluşturulan çalışma ekibi, ilk master planı çerçevesinde "artık sadece teröristle değil, terörizmle nasıl mücadele edilmesinin gerekliğini" ortaya koyacak.

Plan kapsamında, Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı, devletin, silahlı güçlerinin yanısıra silahsız güçlerinin de terörle mücadeleye nasıl katılacağını / katkı vereceğinin programını hazırlayacak.

Hazırlanacak master planının yürürlüğe girmesiyle birlikte devlet çatısı altında yeralan tüm devlet kurumları terörle mücadeleye destek verecek. Kurumlar, nerelerde neler yapılması gerektiğini, teori ve pratiği birleştirip planın parçası haline getirecek.

Kamu güvenliği ve düzeni başta olmak üzere, iş, eğitim, sağlık, imar, şehir yapılanmaları, aile ve sosyal politikalar, gençlik ve spor, devletin tüm yatırımları, sosyal yardım projeleri, terörle mücadele master planı çerçevesinde oluşturulacak ve uygulamaya konulacak. Kurumlar, plan ve programlarını kendileri uygulamalarının yerine master planı çerçevesinde hareket edecek.

Her kentin ve yerleşim biriminin kendisine göre bir profili oluşturulacak, ihtiyaçları bu profile göre belirlenecek ve tamamlanacak.

Terörizmle topyekûn mücadele

Böylece, Türkiye'nin; 1984'te PKK'nın Eruh ve Şemdinli baskınlarıyla başlayan terörle mücadele tarihinde, siyasiler, akademisyenler ve uzmanlarca hemen her ortamda sıkça telaffuz edilen "Terörle mücadele teröristle mücadele etmek değildir. Terörle mücadele ayrı, teröristle mücadele etmek ayrı. Devlet topyekûn mücadele etmeli" tanımlaması hayat bulacak.

Devlet, artık "topyekûn" biçimde terörle mücadele edecek.

Yılın son günü, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun başkanlığında oldukça kalabalık katılımcıyla gerçekleştirilen güvenlik zirvesini yeni master planın bir parçası olarak değerlendirmek mümkün.

Tabii, farklı bir gözle bakıldığında; bu master planının hazırlanıp uygulamaya konulmasını Yeni Çözüm Süreci olarak tanımlamak yanlış olmasa gerek.

Buzdolabına konulduğu açıklanan Çözüm Süreci'nin istenilen sonucu vermemesindeki eksikliklerin tespit edilip, bu eksikliklerin bu kez Terörle Mücadele Master Planı'nda tamamlanması, Türkiye'nin terör sorununun üstesinden gelmesine katkı sağlayacaktır.
DNC Medya
DNC Medya
YORUM YAZ..

BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Modal